Önergesine yanıt alamayan Yüksel, Bakana konuyu açıklayıcı bir mektup gönderdi. Mektubunda, Akalan Köyü’nde açılmak istenen, taş ocağı ve kırma eleme, asfalt v.s. tesisler için verilmiş bulunan “ÇED Kapsam Dışı Kararı”nın incelenerek kaldırılması gerektiğine vurgu yapan Yüksel, taş ocağının Akalan Köyünde yaşayan insanlara, doğaya, hayvanlara ve tarıma zarar vereceğini, bu nedenle bölgede yaşayan köylülerin yaşam hakları için mücadele ettiklerini, ayrıca kararın kapsadığı sahanın heyelan bölgesinde olduğunu ifade etti. 07.Ocak.2014 tarihinde Akalan köyüne giden Yüksel, direnişteki köylülere destek verdi.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANINA AÇIK MEKTUP
Sayın İdris GÜLLÜCE
Çevre ve Şehircilik Bakanı
KONUSU: İzmir İli, Kemalpaşa İlçesi, Akalan Köyü’nde açılmak istenen, taş ocağı ve kırma eleme, asfalt v.s. tesisler için verilmiş bulunan, “ÇED Kapsam Dışı Kararı”nın incelenerek kaldırılmasına ilişkin görüşlerimin iletilmesi.
İzmir İli, Kemalpaşa İlçesi, Akalan Köyü’nde Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından, açılmak ve çalıştırılmak istenen, taş ocağı ve kırma eleme, asfalt v.s. tesisler için verilmiş bulunan, “ÇED Kapsam Dışı Kararı” yerinde ve doğru değildir.
Şöyle ki; kararın kapsadığı saha, heyelan bölgesi olup, bu sebeple, saha ile köy arasında bulunan demiryolunun bu bölümünde, projede değişiklik yapılarak tünel ile geçiş sağlanabilmiştir. Aynı zamanda fay kırığı üzerinde bulunan taş ocağı yapılmak istenen saha, Akalan Köyü ve Demiryolu tüneli için ciddi tehlike oluşturmaktadır. Keza taş ocağından çıkarılacak malzemenin, tesislerde kırılıp elenmesinden sonra, otoyola ulaştırılmasında kullanılacak yol da, tünel üzerinden geçmektedir. Burada oluşacak titreşim ve hareketlenme, heyelanı tetikleyebilecektir.
Daha da önemlisi, Taş ocağı ile ocaktan çıkarılan taşların işleneceği tesis 200 öğrencinin okuduğu okula 300 metredir. Bu durumda, taş kırım tesisinden çıkacak tozdan etkilenecek çocukların sağlığı tehlikeye atılmış olacaktır. Taş ocağından çıkarılacak malzemenin kırılıp elenmesi ve işlenmesi için tesislerin kurulacağı alan, köyün merası olan parselin içinde kalmaktadır. Keza, köyün öncelikle zeytinlikleri ve önemli gelir kaynağı olan kiraz bahçeleri, Zeytinlerin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunun 20. Maddesi kapsamında ve 100 metre mesafeden başlayan alanlardadır. Tarımdan geçinen köylünün ağır derecede zarar göreceği açıkça bellidir. Bu sebeple; Mera Kanunu ve Zeytinlerin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunun kapsamında kaldığı ve her iki yasanın da, özel yasalar olarak öncelikle uygulanması gereken hukuk olması nedeniyle, bu alana “ÇED Gerekli Değildir” demek, akıl dışıdır. ÇED kararı olmadan ve detaylı bir proje hazırlanmadan tesisin kurulmaya çalışılması hukuka aykırıdır ve bu bir çevre katliamıdır.
Ayrıca, Akalan Köylüsünün, basında da yer alan, bölgeye iş makinalarının sokulmasına karşı tepkileri ve direnmeleri de kararın tekrar gözden geçirilmesi açısından, önemli bir sosyal durumdur.
Belirttiğimiz sebeplerle, kararın gözden geçirilerek, değerlendirme yapılmasını ve bu denli riskler ve olumsuzluklar içeren sahadaki taş ocağı ve kırma eleme tesisi, asfalt şantiyesi kurulması işleminde ısrar edilmemesini, açılan davanın sonucunun beklenmeden, “ÇED Kapsam Dışı Kararı”nın iptal edilerek vazgeçilmesi gerekmektedir.