İZMİR- Yüksel , Bugün Cihan Haber Ajansı tarafından basın kuruluşlarına geçilen bir haberde haberciliğin hangi boyutlara ulaştığına bir kez daha şahit olduk. İzmir’de gezi parkı birilerine peşkeş çekilmesin, AKP’nin baskıcı ve halkı hiçe sayan tavrı bitsin diye başlatılan eylemlere destek veren vatandaşlarımıza yaptığım ziyaret ancak bu kadar yanlı ve farklı duyurulabilirdi.
Ben ve tüm CHP’li milletvekili arkadaşlarım eylemlerin başladığı günden bu tarafa, demokratik hak ve özgürlük taleplerini dile getiren halkımızın destekçisi olduk ve bununla da gurur duyduk . Bir kez daha hatırlatmakta fayda var ki, Gezi parkı eylemleri hiçbir siyasi partinin, politik akımın veya bir tek STK’ nın başlattığı, sahip çıkacağı bir direniş değildir. Zaten milyonların bu harekete katılmasının gerçek sebebi de bu direnişin bir halk ayaklanması olmasındandır.
Herkes tarafından bilinmektedir ki, bu direniş tam bir dayanışma ve yardımlaşma ile sürdürülmektedir. Başta Taksim’de olmak üzere direnişin sürdürüldüğü her yerde halkımız ekmeğini, suyunu, biber gazına karşı limonunu sirkesini paylaşmaktadır. Direnişe meydanlarda katılamayan vatandaşlar yaptıkları yemekleri, börekleri, satın aldıkları yiyecekleri meydanlarda nöbet tutanlara getirmektedirler. Yapılan direnişin dünya ya duyurulması için gazetelere ilan verilebilsin diye yardım kampanyaları düzenlenmektedir.
Günlerdir haklı direnişlerini sürdüren halkın bu hak arayışını yine günlerce görmezden gelen birçok basın kuruluşu, şimdilerde başlattıkları karşı harekatla bu direnişi kırmaya çalışmaktadırlar.
Şahsım, İzmir’de Gezi parkına destek veren eylemcilere her zaman destek oldum ve olmaya da devam edeceğim. Habere konu olan ve benim Sayın Başbakan küfür etsinler diye gençlere para verdiğim ima edilen olay tamamen ve bilerek saptırılmıştır. Gündoğdu Meydanında ki desteğim, orada konaklayan gençlerimizin temel ihtiyaçlarına bir nebzede olsa katkıda bulanabilmek içindi. Tıpkı bu direnişe destek veren teyzelerin, çocukların, dedelerin verdiği destek gibi. Bizim siyaset kültürümüzde küfür, şiddet, hakaret yoktur. Bu tarz siyasetin kime ait olduğunu merak edenler, halkı ayaklanamaya mecbur bırakanların kim olduğuna bakabilirler.
Eylemlerin gerçek sahiplerinin yaptığı gibi bende, protestolar sırasında şiddetten küfürden uzak durulması için elimden geleni yaptım ve yapmaya da devam edeceğim. Bu ülkenin ve bu eylemin gerçek sahibi olan halkımıza, demokratik hak arayışı ve gezi parkına dokunulmaması için verdiğim destek her alanda devam edecektir. Eylemlere verilen desteği politik arenaya çekmeye çalışanlar, direnişi kırmak için destekçileri karalamaya çalışanlar en az bu eylemlere halkı mecbur bırakanlar kadar suçlu olacaklardır.
POLİTİKA
Sayfa başına git
