EGE POSTASI - CHP İzmir Örgütü, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın “Yeni anayasada laiklik tarifi olmamalıdır, dindar anayasa yapmalıyız” ifadelerine yönelik İl Başkanı Alaattin Yüksel başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Karşıyaka Kent Restoran'da düzenlenen toplantıda CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, İzmir Milletvekili Musa Çam, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, ilçe başkanları ve il yönetimi de hazır bulundu.
SADECE KENDİ GÖRÜŞÜ DEĞİL
TBMM Başkanı Kahraman'ın laiklik ilkesinin Anayasadan çıkartılması gerektiği yönündeki ifadesinin yalnızca kendi görüşleri değil, AK Parti'nin demokrasiye, eşitliğe ve bir arada yaşama kültürüne nasıl baktığının göstergesi olduğunu ifade eden Yüksel, “ Bu sözlerle amaçlanan hedef, bu ülkede yaşayan bütün vatandaşların hak ve özgürlüklerine müdahale, yaşama biçimlerine baskı girişimidir” dedi.
LAİKLİĞİ KALDIRMAYA TEŞEBBÜS SUÇ GİRİŞİMİDİR
Laiklik ilkesinin yalnızca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olmadığını ifade eden Yüksel şöyle devam etti;
“ Laiklik milli egemenlik ilkesinin de temelidir. laiklik ilkesiyle millet zamanın değişen şartlarına göre kendini kaderini belirleyecek hukuk kurallarını kendi egemenlik gücüyle koyma hakkını eline almıştır. Bu hak meclis tarafından kullanılır, hükümet tarafından uygulanır, yargı tarafından korunur. Anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddesi olan laiklik ilkesini kaldırmaya yönelik her teşebbüs, milli egemenliği kaldırmaya ve anayasayı zorla ilga etmeye yönelik bir suç girişimidir. Laiklik ilkesiyle kendi kaderini eline alan milletimiz egemenlik yetkisini anayasada belirtilen kurallar çerçevesinde kullanır. İktidar seçimle iş başına gelir, TBMM görevini milleten aldığı yetkiyle yerine getirir. Çok partili hayatımız demokrasimiz ve demokrasimizin bir parçası olan bütün haklarımızın temel laiklik ilkesidir. Laiklik ilkesini kaldırmak, demokrasiyi yok etmek demektir. Laiklik, aynı zamanda cinsiyet ayrımı gözetmeksizin hangi mezhepten, hangi inanıştan, hangi düşünceden olursa olsun, bütün vatandaşların eşit haklara sahip olmasının garantisidir. bu ülkede hiç kimse cinsiyeti, mezhebi, inancı veya düşüncesi sebebiyle br diğerinden üstün değildir. bütün vatandaşlar kanun önünde eşit haklara sahiptir. Laiklik ilkesiyle devlet bütün inanışlara, bütün mezheplere eşit mesafade olur. Bu anlamda laiklik, bu ülkede ki bütün vatandaşların eşit vatandaş olmasının, devleti yönetme ve idaresinde görev alma hakkının teminatıdır. Laiklik ilkesi sayesinde bu ülkenin bütün vatandaşları kendi yetenek ve çalışmalarıyla bu ülkede her makama gelebilir. Her işi yapabilir toplumsal barışımız birlik ve bütünlüğümüz bu temel üzerine kuruludur. Laiklik ilkesini ortadan kaldırmaya yönelik her çaba aynı zamanda birlik ve bütünlüğümüzü yok etmeye yönelik bölücü bir girişimdir. Bütün bunlarla birlikte laiklik, Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ; asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlıkla mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişme imkanını temin etmiştir. Laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, ilerleme ve canlılığın düşmanları ile gözlerinden perde kalkmamış fanatiklerden başka kimse olamaz.”
CHP MÜCADELE EDECEK GÜCE SAHİPTİR
CHP'nin kurucu değerleri, milli egemenliği ve laiklik ilkesini koruma iradesine sahip olduğunu söyleyen Yüksel, “ Laiklik imgesinin yok edilmesine ya da laiklik ilkesinin sulandırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. bilinmelidir ki bu yolla cumhuriyeti ve demokrasiyi yok ederek, gayri meşru bir baskı rejimi kurmaya çalışanlar asla amacına ulaşamayacaktır. Ülkemizin temel değerlerine yürekten inanmış milyonlarca vatandaşımız ve CHP, Cumhuriyetimizin temel değerlerine, demokrasiye, özgürlüklerimize ve toplumsal barışımıza yönelen her saldırganı hüsrana uğratacak güce sahiptir” dedi.
İSTİFA ÇAĞRISI
Kahraman'a istifa çağrısı yapan Yüksel, şunları söyledi;
“Kahraman, milli egemenliğin, demokrasinin ve cumhuriyet değerlerinin sembolü olan TBMM'yi temsil etme yeteneğini kaybetmiştir. Oturduğu yüksek makam, kendisine büyük gelmektedir. Görevi bir an önce bırakmalı ve istifa etmelidir. CHP çağdaş uygarlık seviyesinin bile üstüne çıkma hedefiyle özgürlükçü demokrasiyi kurmak için çalışmalarını büyük bir azim ve kararlılıkla sürdürmektedir. Bu ülkede demokrasiyi yok etmek ve bir baskı rejimi kurmak isteyenler mutlaka yenilecek, Türkiye tarihi yolculuğuna devam edecektir.”
CUMHURBAŞKANI BUNU ÖĞRENECEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini, neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum" sözlerini de hedef alan Yüksel, “ Herkesi hasım yapmaya hazır bir Cumhurbaşkanı var. Oysa herkesi birleştirme görevi var. Bizim binlerce yıllık tarihimiz var elbette ama genç laik Türkiye Cumhuriyet'in tarihi 1919'da başlıyor. Cumhurbaşkanı bunu öğrenecek” dedi.
4 FARKLI EYLEM!
CHP İl Başkanı Yüksel, laikliğe tüm İzmirlilerle birlikte sahip çıkmak istediklerini söyledi ve yapacakları eylemler hakkında bilgi verdi. Yüksel, “ İzmirlilerden bize yoğun talep geliyordu. Bunu nasıl örgütleriz diyorduk. Farklı eylemler hazırladık. Saat 21:00'den itibaren 1 hafta süreyle ışık yakıp söndürme eylemi gerçekleştireceğiz. Bütün İzmirlileri saat 21:00'de evlerinde bir dakika ışık yakıp söndürmelerini istiyoruz. 5 Mayıs'ta Körfez'in tamamında Güzelbahçe'den başlayarak Çiğli'ye kadar laiklik zinciri oluşturmak istiyoruz. Laiklikten yana demokrasiden yana olan bütün İzmirlileri bekliyoruz. Meşalelerimizle sahilde olacağız. Sosyal medyadaki simgelerimizi tek tip yapalım istiyoruz bir süreliğine. Hangi simgeyi kullanacağımıza karar vereceğiz. 15 Mayıs'ta da piknik gerçekleştireceğiz. Parti içi birlik dayanışma toplantısı olacak. Herkes kendi içeceğini yiyeceğini getirecek. O piknikte de laiklikle ilgili son etkinliğimizi gerçekleştireceğiz. CHP'liler her zaman her yerde her koşulda laikliği savunmak için mücadele edecek” dedi.
SINDIR: KAHRAMAN LAİKLİĞİ AYAKLAR ALTINA ALDI
CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır ise, şunları söyledi;
“Laiklik devletin bütün inanç gruplarına eşit mesafede olmasıdır ama bunun gerçek anlamı bütün inançların yaşam güvencesidir. Hangi inanç grubu olursa olsun laiklik özgürlüktür, kadının yaşamda var olma özgürlüğüdür. Hangi etnik kimlikten hangi inançtan olursa olsun herkesin eşit yaşam güvencesidir. Laikliğe dil uzatanlar yasa karşısında hesap vermeli. TBMM Başkanı Kahraman işgal ettiği o makamda iken Meclis Başkanı sıfatıyla davet edildiği toplantıda laikliği ayaklar altına almıştır. Meclis'te anayasaya bağlı kalacağına dair namus şeref sözü vermiş olan birinin anayasada değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan bir hususa yönelik değiştirilmesine yönelik düşünceleri Meclis Başkanı'nın o makama yakışmadığının göstergesidir. O makamı kendi rızasıyla terk etmelidir. Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Demokratik ve hukuk kuralları işleyecektir. O makamı terk etmezse halkımız onu alaşağı edecektir.”