BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili ve CHP Grup Başkanı Zafer Levent Yıldır, İzmir’in kritik sorunlarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
GÖÇ ALDIK, İMKANLAR KISITLI
Yerel seçimlerden 6 ay önce çalışmaya başladıklarını belirteren Zafer Levent Yıldır, “Çok fazla konuyu masaya yatırdık, birçok insana, uzmana danıştık. Ben mühendisim, analitik bir kafam var, diğer arkadaşlarımız da çoğunlukla pozitif bilimlerden gelen arkadaşlarımız. Bilimsel temelli düşündük. Sorunlar belli zaten, o sorunları görmemek için kör olmak lazım. Ulaşım en başta. Eskiden ‘Köylerden kentlere’ denilirdi ama artık öyle değil, İzmir kentlerden göç alıyor. Geçtiğimiz yıllarda en büyük göçü İstanbul’dan aldık. Bunlar İzmir’i zorluyor ve yerel yönetimlerin olanakları sınırlı” dedi.
EN BÜYÜK SORUN ‘SU’ OLACAK!
İzmir’in gelecekteki en büyük sorunun “su” olacağını dile getiren Yıldır, “Su sorununun olacağını öngörüyoruz, İzmir’de önümüzdeki yıllarda büyük problem yaşayacağımızı düşünüyoruz. Araştırdık; İstanbul’da yerüstü su kaynaklarından suyun sağlanma oranı yüzde 99, Ankara’da yüzde 98, İzmir’de ise yüzde 35. Bu suyu vatandaşa kim sağlayacaktı, Devlet Su İşleri (DSİ) sağlayacaktı ama nedense bu konunun üstü kapatılıyor. DSİ’nin bu suyu sağlaması, bizim de dağıtımıyla ilgilenmemiz gerekiyor. Tüm zorluklarımıza rağmen, atık bedeli, kreşlerde yüzde 50 indirim gibi indirimler yapıldı ve biz hala bunları sağlamak için uğraşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“ONAY BEKLENİYOR…”
İZSU’nun yatırımları için Büyükşehir’in Bakanlıklardan onay beklediğini hatırlatan Yıldır, “Yerel yönetimler için en büyük sorun maddi kaynaklar. Maddi kaynaklarla ilgili tabi ki girişimlerde bulunuyoruz. İZSU’nun birçok maddi kaynak girişimi var. Her konuda olduğu gibi o konuda da hükümetten onay olmak durumundayız. Onayları bekliyoruz” diye konuştu.
SIKI KEMER POLİTİKASI
Ekonomik zorlukları aşmak için belediyede yaşılan tasarruf hamlelerine dikkat çeken Yıldır, “En büyük kaynağın belediyede gereksiz harcamaları engellemek ve verim sağlamak olduğunu düşündük ve gelir gelmez bunu yapmaya çalıştık. Birçok gereksiz etkinlik, gereksiz harcamalar, kontrolsüz harcamalar nelerse hepsini durdurmaya, engellemeye çalıştık. Hem kendimiz hem de tüm çalışanların buna riayet etmesi için teşvik gerekiyorsa teşvik, engelleme gerekiyorsa engellemeyi yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
SGK BORÇLARINA MENEMEN HATIRLATMASI
SGK ve vergi borçlarına ilişkin Menemen Belediyesi’ni örnek gösteren Yıldır, “SGK ve vergi borçlarında… Menemen örneği var, 113 tane arsa satıldı. Kentin geleceğini, gelecekteki planlamasını öngörerek bu satışların yapılması lazım. Bu kontrolsüz, sadece para sağlamayı amaçlayan bir girişim. O nedenle dava açarak, durdurmak istedik bu satışı. İlçe belediyeleri nerede bir toprakları varsa onu SGK’ya vererek borçlarını kapatmaya çalışıyorlar. Menemen Belediyesi’ne de önce hükümet bir şeyleri hibe ediyor, onlar imara açılıyor ya da açılacak, ardından da SGK’ya veriyor ve SGK borçlarını hükümetin ödemesi sağlanıyor. Bizim neden ödenmiyor. Koskoca Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerinden bahsediyoruz. Bize de bu tür yöntemlerle ödeme imkanı tanısın” çağrısında bulundu.
“YEREL SİYASETİN TANSİYONU YÜKSEK”
CHP İzmir il başkanlığı tarafından AK Partili meclis üyelerinden 'sehven' aidat kesilmesi gündem olmuştu. Sorunun genel tansiyon yüksekliğinden kaynaklı olduğunu dile getiren CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, "Tansiyon yüksek olunca böyle konular haddinden fazla abartılıyor. Herkes üstünde tepiniyor ancak ortada bir kasıt yok. Hiçbir zaman olmamış bir şey bir defa oluyorsa kasıt aramanın anlamı yok" dedi.
BOZTEPE’NİN SÖYLEMLERİNE TEPKİ: PELESENK OLDU!
AK Partili Meclis Üyelerinin CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nu 'kooperatifler' üzerinden hedef almasını eleştiren CHP'li Zafer Levent Yıldır, "Biz 7 aydır buradayız. Bu konu 6 aydır dillerinde pelesenk oldu. 'Biz paraya doyuramadık' gibi söylemleri hakkında söylenecek bir şey yok" ifadelerine yer verdi.
“VİCDANİ SORUMLULUĞA DAVET EDİYORUZ”
TUSAŞ saldırısı sonrası, bir teröristin kardeşlerinin belediyede çalışması ile ilgili İzmir Valiliği’yle yapılan yazışmaya ilişkin konuşan Yıldır, “Valilikten güvenlik soruşturmasının güncellenmesini istemiştik. Ancak Valilikten 'abesle iştigal' etmek gibi laflarla donatılmış bir yazı geldi. Her zaman yasa, yönetmelik diyen insanlar vicdani sorumluluktan bahsediyor. Biz arkadaşları yıllardır vicdani sorumluluğa davet ediyoruz. Şimdi mi akıllarına geldi? Suçun şahsiliğinden bahsedilmesi gerekmiyor mu? Burası hukuk devleti değil mi?" diye konuştu.
İZBETON ELEŞTİRİLERİNE YANIT: HATALARIN NE OLDUĞUNU ANŞLAMAYA ÇALIŞIYORUZ
İZBETON ve kooperatiflere yönelik yapılan eleştirilere yanıt veren Zafer Levent Yıldır, "Birtakım hatalar var. O hataların ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Bundan sonra yapacağımız birtakım hamlelerle bu işlerin nasıl düzeldiğini görecekler. Arkadaşlar sabırsız davranıyor ancak bu sorunların ülkenin kötü yönetiminden mi ya da belediyenin yönetiminin mi yetersizliğinden kaynaklandı diye oturup konuşmak gerekirken siyasi değerlendirmeler yapılıyor. Mağduriyet yaşayan insanların mağduriyetlerini gidermenin yollarına bakıyoruz" ifadelerine yer verdi.
“YÜRÜYEN MERDİVENLER ÇALIŞMIYORDU”
İzmir’in toplu ulaşımının özellikle son 5 yıl içinde yürüyen merdiven kazalarıyla gündeme gelmesi ve Büyükşehir’in bu konuda yaptığı çalışmaları aktaran Yıldır, "Biz geldiğimiz zaman yürüyen merdiven şikayeti vardı. 192 merdiven var ve 43 tanesi çalışmıyordu. Şu an 5 tanesi çalışmıyor. Orada da eksiklikler var. Oturup bunları konuşmuyoruz, gereğini yapıyoruz. Reklamını yapmak yerine sağlıklı bir şekilde bineceğiniz yürüyen merdivenleri var etmek için uğraşıyoruz" diye konuştu.
BOZTEPE’YE RANT YANITI: “ŞEFFAFLIK BÖYLE SAĞLANABİLİR”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, Büyükşehir’in imar yetkilerini tekelleştirdiğini öne sürerek yolsuzluk imasına bulunmuştu. Boztepe'nin iddialarına yanıt veren CHP'li Yıldır, "Müteahhitleri çağırdılar’ dedi ama çağırmadık. Ancak bu ülkede müteahhitler var. Onlar da sorun yaşıyor ve bizim onlarla görüşmemiz gerekiyorsa görüşmeliyiz. Mimarlarla görüşmemiz gerekiyorsa görüşmeliyiz. Odalarla görüşmemiz gerekiyorsa görüşmeliyiz. Böylece İzmir'in sorunlarını, genel tansiyonun ne olduğunu, insanlarda gerginlik yaratan problemlerin neler olduğunu anlama şansı buluyorum. Bundan daha yararlı bir şey olabilir mi? Katılımcılık, şeffaflık dediğimiz şey ancak böyle sağlanabilir. Gerginlik sebebiyle bu da abartılı bir konu haline geldi? 'İzmir ranta teslim edildi' diyor. Buna dair ne var ortada?" dedi.
TOPAL ÖRDEK HATIRLATMASI
Yıldır, “İlçe belediye başkanlarının en büyük sorunu maddi. 1 trilyonluk SGK alacaklarından sadece 96 milyarını oluşturan yere SGK tahsil için girdi. Cumhurbaşkanı İstanbul'da 'topal ördek' benzetmesi yapmıştı. Seçimlerde yine biz kazandık, insanlarımız belediyeleri bizim yönetmemizi istediler. Arkasından SGK borçlarının tahsil edilmesi gündeme geldi. Hem de büyük bir aciliyetle, yapılandırma bile yapılmaksızın tahsil etmeye çalışıyorlar. Büyükşehir olarak bir anda 800 milyon lira para ödedik. Bu bizi sarsan bir şey. Biz insanlarımızın sorunlarını çözmek için para ayırıyoruz" diye konuştu.
HATAMIZ VARSA UYARSINLAR DÜZELTELİM
Yıldır körfez kirliliği tartışmalarına ilişkin, “Körfez kirliliği tartışması başladı, hala devam ediyor. Bilim kurulu toplantısına ben de katılmıştım. Başkanımızın öncesinde belli olan bir yurtdışı gezisi vardı. Yurtdışında DSÖ'nün organizasyonuna katılmak için gitti. Onun arkasından da 'burada olmak yerine Avrupa'da olmayı tercih etti' diye yorum yaptılar. Bunları dürüst görmüyorum. Bunları yaptıkları sürece inandırıcılıklarını yitiriyorlar. Belki arada doğru şeyler söyleyecekler ancak o zaman da kimse onlara inanmayacak. Onların en fazla üzerinde durması gereken şey bu. Biz elimizden geldiğince her şeyi paylaşmaya çalışıyoruz. Biz kimseyi kandırmayız, aldatmayız. Biz olsa olsa hata yaparız, o hatayı da uyarsınlar düzeltiriz" açıklamasında bulundu.
KAYYUM TEPKİSİ: ACİZLİK!
Ülke gündeminde olan kayyum politikasına tepki gösteren Yıldır, "Vatandaşın seçtiği insanlara uygulanan zulüm ve zorbalıktır. Ahmet Türk 3 defadır görevden alınıyor. Bir taraftan Bahçeli , Öcalan için mecliste konuşsun diyor. Diğer tarafta da temeli olmadan ve hukuk devletine yakışmayacak gerekçelerle kayyumlar atanıyor. Bu yönetimin acizliğidir" ifadelerini kullandı.