Sedat Peker, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, eski Sermaye Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu, TOBB üyesi Salih Orakçı ve Marka Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mine Tozlu Sineren’in adının karıştığı rüşvet iddiasında bulundu. Peker, Mine Tozlu Sineren’den, borsada bir işlemi gerçekleştirmek için rüşvet istendiğini ve ismi geçen diğer kişilerin de bu rüşvet ağının içinde olduğu öne sürdü.
Ayrıca AK Partili Taşkesenlioğlu’nun eski Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü ve AK Parti milletvekili aday adayı olan eski eşi Prof. Dr. Ünsal Ban’dan boşanma davası açtığı ve 70 milyon lira maddi ve manevi tazminat istediği ortaya çıkmıştı. Akademisyen Ban’ın mal varlığı da tartışma konusu olmuştu.
AK Partili Taşkesenlioğlu, Peker’in bu iddialarının ardından bugün sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Taşkesenlioğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
“Sosyal medyada şahsımı hedef alan mahrem görüntülerle ilgili açıklama yapmak zaruri olmuştur. Kendi mahrem evimde, başım açık şekilde Ünsal Ban tarafından gizli çekilen görüntüler, kişisel ve aile mahremiyetim hiçe sayılarak milyonlara servis edilmiştir.
Son derece çirkin ve gayriahlaki şekilde yayınlanan söz konusu görüntülerle kadına karşı şiddetin en ağır şekline maruz bırakılmış bulunmaktayım.
Söz konusu şahsiyetin boşanma sürecinde kendini haklı konuma getirebilmek için olmadık yollara başvurduğu görülürken tartışmanın öncesi ve sebebinin ne olduğu bilinmeden bir kurgu üzerinden servis edilen bu görüntüler, toplum nezdinde beni küçük düşürüp itibarımı lekelemeyi hedef almıştır.
Görüntülerde, tartışma sırasında Ünsal Ban'ın ailesinin ve çevresinin uzun dönemdir benim ve ailenin adını kullanarak yaptığı usulsüzlüklere gösterdiğim ve artık son noktaya gelen tepkim, yaşadığım bu zorlu süreci gözler önüne sermektedir.
"BAŞKA BİR AMACA HİZMET ETMEKTEDİR"
Farklı bir boyuta çekilen bu görüntüler, boşanma sürecinde zor günler yaşayan bir kadının linç edilmesi ve itibarsızlaştırma çalışmasından başka bir amaca hizmet etmemektedir. Diğer taraftan aile mahremiyetini, toplumun en temel değerlerini bile hiçe sayan, kınanması gereken bu rezillik, maalesef siyasi bir linçe dönüştürülmüştür.
Günlerdir ailemle birlikte sistematik olarak iftira kampanyası ile karşı karşıya kaldığımı ve bu iftiraları atan ya da taraf olan herkesle yargı önünde hesaplaşacağımı belirtmek isterim.
Şahsıma yönelik bu yargısız infazın son bulacağına ve son derece ahlaksızca oynanan bu kumpasın yargı önünde bir an önce gün yüzüne çıkacağına inancım tamdır. Bu konu ile ilgili adli ve hukuki süreç başlatılmıştır.”