İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yerli üreticiye sahip çıkarak hayata geçirdiği kırsal destekler başkent Ankara ile İzmir arasında krize yol açtı. Belediyenin Bergama, Ödemiş, Bayındır, Selçuk, Kiraz, Aliağa, Dikili, Foça, Seferihisar, Tire, Torbalı Beydağ, Kemalpaşa, Kınık, Menderes, Menemen, Karaburun, Urla ve Çeşme gibi ilçelerde üreticilere sağladığı proje destekleri Sayıştay tarafından kabul edilmedi. Sayıştay Başkanlığı’nın yaptığı değerlendirmede, belediyenin kooperatif, meslek odaları ile çiftçilere sağladığı ayni ve nakdi yardımlar mevzuatlara aykırı bulundu.
SEN MİSİN YARDIM YAPAN!
Sayıştay’ın İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik hazırladığı rapor şok etkisi yarattı. On yılı aşkın süredir İzmir’in kırsal ilçelerinde faaliyet gösteren üreticilere sahip çıkan ve milyarlarca lira harcayarak sözleşmeli üretim modelini hayata geçiren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu projesi başkent Ankara’dan kabul görmedi. Sayıştay tarafından yapılan denetimde, belediyenin tarımı geliştirme, istihdam yaratma, kente göçün önlenmesi, kırsal ilçelerde turizmin geliştirilmesi ve üreticilerin kalkınması amacıyla yaptığı çok sayıda yatırım ve yardımlar, belediye yasasına, bütünşehir yasasına ve yürürlükteki mevzuat hükümlere aykırı olduğu tespitine varıldı.
10 MİLYONLUK KAMU ZARARI
Sayıştay raporlarına yansıyan başlıca hususlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarımsal kalkınma kooperatiflerine süt soğutma tankları sağlaması, zeytinyağı tesislerinin yenilenmesi, çiftçilere koyun ve keçi gibi canlı hayvan dağıtımı yapılması, ziraat odalarına traktör gibi tarım araçlarının alımı için nakdi yardım yapılması, üreticilere incir ve zeytin kasası gibi ayni yardımlar yapılması oldu. Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisini aştığını raporlayan Sayıştay ayrıca, kamu bütçesinin söz konusu yardımlarda kullanılamayacağını ve belediyenin söz konusu faaliyetler için harcanan 10 milyon 241 bin 533 lirayı da usule aykırı buldu. Belediye ile kooperatif, üretici birlikleri ve meslek odaları arasında kurulan ortaklık ve geliştirilen projelerin de mevzuata aykırı görüldüğü raporda ayrıca Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan söz konusu faaliyetler için onay alınmadığının altı çizildi.
TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLMUŞTU
Türkiye’de bir ilkin altına imza atarak Tarımsal Hizmetler Dairesi’ni kuran ve birçok belediyeye örnek olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu hamlesi de Sayıştay engeline takıldı. Sayıştay, meclis kararı ile kurulan ve üreticiyi desteklemek için proje geliştirmekle yükümlü olan ilgili dairenin yetkilerini aşarak belediye gücünü sınırsız kullandığını belirterek, belediye kanununun görev, yetki ve sorumluluklarını sınırlayan ilgili hükümlerine vurgu yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mevzuata aykırı biçimde çok yüksek meblağlarda yardım sunduğunu raporlayan Sayıştay, üreticilere sağlanan bu desteklere ihtiyaç olmadığını da tespitlerine ekledi.
RAPORDA NELER VAR'
Küçük Menderes, Gediz ve Bakırçay’daki süt üretimi ile Türkiye çapında ikinci sıraya yükselen İzmir’in bu alandaki gelişimi de raporlarda yerini aldı. Belediye ile tarımsal kalkınma kooperatifleri arasında imzalanan 4 yıllık işbirliği protokollerini de mercek altına alan Sayıştay, ayrıca Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne sunulan destekler ve zeytin üreticisine sağlanan yardımları da detaylı olarak inceledi. Seferihisar’daki zeytinyağı tesisinin daha çevreci ve daha ekonomik üretim sağlaması için yapılan yenileme faaliyetleri de Sayıştay raporunda yerini aldı. Belediyenin 18 ziraat odası ile yaptığı protokol kapsamında çiftçiler için kurulan araç ortak tarım makine parkı, üreticilere dağıtılan koyun ve keçiler, incir ve zeytin üreticilerine hibe edilen kasalar nedeniyle de belediyeden savunma istendi.
BELEDİYE SAVUNMA SUNDU
Şok etkisi yaratan bu raporun ardından belediyeden sunulan savunmada ise, yardımların tamamının yasalara uygun olduğu belirtildi. Büyükşehir Belediyesi savunmasında, il sınırları içerisinde tarım ve hayvancılığı desteklemek amacıyla her türlü faaliyet ve hizmette bulunabileceğini hatırlatarak, üreticiye sunulan desteklerin diğer tüm belediye hizmetleri gibi büyük öneme sahip olduğunun altını çizdi ve söz konusu yardımların devam edeceğini iletti.
ŞİMDİ NE OLACAK'
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sunduğu savunma Sayıştay tarafından incelenerek kapsamlı bir değerlendirme daha yapılacak. Sayıştay, belediyenin söz konusu yardımlar nedeniyle kamu zararına yol açtığı, görev ve yetkilerini aştığı kararına varırsa, süreç idari yargıya taşınabilecek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başta olmak üzere, belediye bürokratları ve diğer tüm kamu görevlileri hakkında soruşturma açılması gündeme gelebilecek. Belediyenin yaptığı yardımların kamu zararı olduğu kayıtlara geçtiği takdirde, zararın ilgililerden tazmini başta olmak üzere, üreticilere bugüne dek yapılan tüm yardımların geri alınması ya da belediyenin bu yardımlara ayrılan bütçeyi yeniden oluşturması da ihtimaller dahilinde bulunuyor.
ÖDÜLLER ALMIŞTI
Türkiye’de ilk defa sözleşmeli üretim modelini uygulayarak üreticinin yüzünü güldüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘İzmir Modeli’yle sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya örnek olacak projeler gerçekleştirdi. Sözleşmeli alımlarla üretici kooperatiflerini de destekleyen Büyükşehir Belediyesi’nin bu destekleri süt üreticileri ile başlarken, kırsal kalkınma modeline yıllar içerisinde çiçek üreticileri, fidan üreticileri, peynir üreticileri, bal üreticileri, zeytin üreticileri, hayvancılıkla uğraşan koyun ve keçi üreticileri de sisteme dahil olmuştu. Tarımsal kalkınma farklı alanlara farklı rakamlarla yansırken, yıllar içerisinde ekonomik büyüme oranları yüzde 450’lere kadar çıktı. Belediyenin uyguladığı kırsalda kalkınma modeli, önceki yıl Rusya’da ödüle layık görülürken, AB tarafından da kalkınmaya örnek model seçilmişti. Belediyenin başarısı bununla sınırlı kalmazken, sözleşmeli üretim sayesinde Türkiye çapında sayısız ödül de İzmir’e gelmişti.
BÜYÜKŞEHİR DAVASINDA
Belediyenin son denetlemede Sayıştay’a takılan söz konusu yardımları 2011 yılında başlayan tarihi Büyükşehir Davası’na da konu olmuştu. İzmir kamuoyunda büyük yankı uyandıran dava kapsamında belediye bürokratlarının tamamı tüm suçlamalardan aklanırken, Seferihisar’daki üreticilerden sözleşmeli üretim kapsamında alınan mandalina, Bayındır’dan alınan çiçekler, Tire’den alınan süt konusunda belediye daha sonradan suçsuz bulunmuştu. (Erman Şentürk/Ege Telgraf)