Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "39. Muhtarlar Toplantısı"nda Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Aydın, Batman, Denizli, Gümüşhane, Kocaeli, Kütahya, Mardin, Muğla, Nevşehir, Rize, Tokat ve Tunceli'den gelen muhtarlarla bir araya geldi. Toplantıda yaptığı konuşmasında terörle mücadele vurgusu yapan Erdoğan, "FETÖ gibi, PKK gibi, DEAŞ gibi DHKP-C gibi ihanet örgütleri ile terör örgütleri ile birlikte hareket etmediği sürece, kökeni, meşrebi, yaşam biçimi ne olursa olsun herkese gönlümüz ve kollarımız açıktır" dedi.
Diğer partilere de çağrı yapan Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle: Bu buluşmamızı ülkemizdeki tüm muhtarlarımızla kucaklaşıncaya kadar devam ettireceğiz. Muhtarlarımızın hem mahallelerindeki hem de kurumlar nezdindeki itibarlarının zaten olması gereken seviyeye çıktığı haberlerini alıyorum.
Sandıktan başarı ile çıkmak her babayiğidin harcı değildir. Seçimle göreve gelenlerden bazıları ile anlaşamıyor olabiliriz. Milletimize bunu anlatıp izah ederiz. Yeni yapılmakta olan binamızda aynı anda 2 bin kişiye hitap etme, ikramımızı yapma imkanımız olacak. Çok daha seri bir şekilde bu toplantılarımızı devam ettireceğiz. Türkiye'nin son 16 yılı hiçbirimiz için kolay geçmedi. İlk sınavımızı 2002 yılında, partimin iktidar olduğu, şahsımın yer alamadığı garip durumda verdik.
OHAL VURGUSU
İktidarımızın ilk ayında OHAL'i kaldırdık. Maalesef bölge teröre çok daha farklı bir şekilde tanışma noktasında yol verdi. Şu andaki OHAL'in en önemli özelliği terör örgütlerini defetmek, onları inlerinden bulup çıkarıp gömmektir. Çünkü benim Güneydoğu'daki, Doğu'daki halkım, ülkemdeki halkım huzura kavuşmadıkça biz sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmayız. Benim muhtarlarım kaçırılıyor, öldürülüyorsa biz görevimizi getirmiş olamayız. O yüzden OHAL'le birlikte bölgeyi huzura erdirene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ
Biz ülkemiz ve milletimiz için çalışırken FETÖ ihanet çetesinin ordu içindeki mensupları bir darbe girişiminde bulundu. Hemen ardından da Suriye'de kurulmak istenen terör devletinin önünü kesecek hamlemizi yaparak Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdik. Terör örgütü PYD/YPG'ye sözde devlet kurdurmayız, kurdurmayacağız. 'Bazıları Kürt devleti deyip duruyor, ben bunları Kürt kardeşlerime hakaret olarak kabul ediyorum. Suriye'de başka bir devlete asla izin vermeyeceğiz. Bizler 80 milyon tek devletiz. Bu vatanı bölmeyi gayret edenlere biz her tarafı mezar ederiz. Şu anda Suriye'nin kuzeyinde, 2000 kilometrekarelik alan bizim kontrolümüzdedir.
HER TARAFI ONLARA MEZAR EDERİZ...
Cerablus'a, Rai'ye, El Bab'a indik. Oradaki 2000 kilometrekarelik alanı kontrol altına aldık. Hedefleri Akdeniz'e ulaşmaktı. Cudi'de, Tendürek'te, Kandil'de, Gabar'da ne yapıyorsak her yerde bunları nerede görürsek aynısını yapmaya devam edeceğiz. Bu vatanı bölmeye çalışanlara biz her tarafı mezar ederiz.
MİDELERİNE OTURDU BUNLARIN
Bazıları yazıyor, "şu kadar "Hayır" oyunu nereye koyacaksın'". Geç o işleri. Bir tane "Evet" fazla olursa bu iş bitiyor. Demokrasi bu. Hangisi daha fazla çıkarsa mesele onun lehine bitmiştir. Midelerine oturdu bunların. Hazmedemiyorlar. Alışacaklar bu işe. Alışacaklar. Yeter ki biz bir olalım, iri olalım. Hep birlikte Türkiye olalım, bunlara gerekli dersi vermiş oluruz.
Önümüzdeki sorunları çözmek için ya bir yol bulacağız, ya bir yol bulacağız. Şartları önümüze katıp değiştirerek hedeflerimize ilerleyeceğiz. Biz şurada 15 senede 19 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptık. Su konusunda barajlarda hiçbir zaman olmamış sayıda baraj yaptık.
KUDURUYORLAR...
Her dediklerini yapan bir Türkiye hayali ile yanıp tutuşanlar, biz onurlu ve dik bir duruş sergiledikçe adeta kuduruyorlar. İçimizdeki bazıları ile birlikte bu güçlerin en büyük hayalidir ama biz artık eski Türkiye'ye dönmeyeceğiz. Türkiye'nin çıkarları, hassasiyetleri, talepleri söz konusu olduğunda kibirle demokrasiden, insan haklarından, bize ders vermekten söz edenlerin, kendi çıkarlarını nasıl her şeyin üzerinde tuttuklarını biz çok iyi biliriz. Her dediklerini yapan, her istediklerini yerine getiren, adeta emirlerine amade bir Türkiye hayaliyle yanıp tutuşanlar, biz kendi ajandamızı takip ettikçe, onurlu ve dik bir duruş sergiledikçe adeta kuduruyorlar ve kuduracaklar.
PARTİLERE ÇAĞRI
FETÖ gibi, PKK gibi, DEAŞ gibi DHKP-C gibi ihanet örgütleri ile terör örgütleri ile birlikte hareket etmediği sürece, kökeni, meşrebi, yaşam biçimi ne olursa olsun herkese gönlümüz ve kollarımız açıktır. Unutulmamalıdır ki canımız pahasına yürüttüğümüz bu mücadeleyi şu partinin veya herhangi bir siyasetçinin çıkarı değil, ülkemizin ve milletimizin bekası için veriyoruz. Hiç kimsenin, kendi çıkarı veya saplantıları uğruna bu mücadeleye darbe vurma hakkı yoktur. Biz bu anlayışla kendi partimizde köklü bir değişim sürecini başlattık. Diğer partilerin de aynı anlayışla kendilerini yenilemelerini, yaklaşımlarını ve söylemlerini gözden geçirmelerini bekliyoruz.
"BAZILARI, "HAVALİMANI İSTEMEZÜK" DEDİ, KİM BUNLAR'
Yanlarına havalimanı geliyor, bazıları "havalimanı istemezük" dedi. Yıllarca havalimanı dendi, bunlar "istemezük" dedi. Kim bunla? Komünistler, komünistler. Bu komünistler, bunlar hiçbir zaman vatansever değildir. Bu tür hizmetleri verdiğiniz zaman çılgına dönüyorlar.
KILIÇDAROĞLU'NA FOTOĞRAF TEPKİSİ
Sözde adalet yürüyüşü yapıyor birisi, Ankara'dan çıkmış İstanbul'a yürüyor. Arada sırada bir de karavana oturuyor ve atletle bir yemek yiyor. Bugün de baktım ki, bir gazete başlık atmış, 'Vatandaş falanca.' Bu benim vatandaşıma hakarettir. Benim vatandaşım böyle, hele hele bir siyasi partinin, anamuhalefetin başında olacak, çağıracak gazeteciyi, 'Gel, benim bu fotoğrafımı bir çek.' ve ondan sonra da 'Ben Atatürk'ün partisinin başıyım.' Sen Atatürk'ü böyle atletle, yemek yerken görüp de resim çektirdiğine şahit oldun m? Böyle bir şey var m? " (Milliyet)