Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Barış İçin Akademisyenler Bildirisi'ne imza attıkları gerekçesiyle haklarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütülen 12 akademisyen, 28 Haziran 2017 tarihli rektörlük yazısıyla 'soruşturmanın selameti açısından' görevden uzaklaştırıldı. Türk Tabipleri Birliği, SES İzmir Şubesi, Eğitim Sen İzmir Şubesi, aralarında Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Cem Terzi, Prof. Dr. İzge Günal, Prof. Dr. Halil Resmi, Doç. Dr. Halis Ulaş, İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Ayşen Uysal, Prof. Dr. Yeşim Ediz Şahin, Doç. Dr. Seçkin Aydın, Dr. Nuri Erkin Başer, Araştırma Görevlilerinden Aydın Arı, Serap Sarıtaş, Dilek Karabulut, Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Emel Yuvayapan'ın bulunduğu 12 akademisyene destek için basın açıklaması yaptı. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi poliklinikler girişinde yapılan açıklamaya yaklaşık 150 kişi katıldı.
Görevinden uzaklaştırılan akademisyenlerin iyi hekimlik değerlerini, akademik özgürlükleri savundukları, emek, barış ve demokrasi mücadelesi verdikleri için hedef seçildiği ifade edilen ortak açıklamada şöyle denildi:
"OHAL ile birlikte toplumun her alanında eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi isteyenler susturulmak istenmekte, işinden ve özgürlüklerinden olmaktadır. Ülkemizde umut kesilen adalet, büyük bir toplum kesimini harekete geçirmiş ve onu arayanları ortak bir hedefte birleştirmiştir. Emeğin, demokrasinin, hukukun, toplumsal barışın ve iyi hekimlik değerlerinin güçlenmesi ve görevlerine son verilen meslektaşlarımızın öğrencilerine ve hastalarına bir an evvel yeniden kavuşmaları talebini güçlü bir şekilde dile getiriyoruz."
Görevinden uzaklaştırılan Cem Terzi ise "Hakikat ve Barış yüzünden buradayız bugün. Hakikatı söylemek ve barış talep etmek yüzünden bugün çalıştığımız üniversiteden uzaklaştırıldık. Bugünlerde bu ülkede yaşananlar, kendinden olmayana, kendinden farklı düşünene, konuşana, yazana çizene, ne kadar zalimce davrandığımızı bir kez daha gözler önüne seriyor.
'HAKİKATE DEĞER VERMEMEK ZALİMLEŞTİRİR'
Neden bu kadar zalim olduğumuzu konuşmamız gerek. Bugün yaşadığımız her kötülüğün kökü toplumsal tarihimizdeki hakikatlerle yüzleşmeye cesaret edemediğimizden ve böyle bir geleneğimizin olmamasından kaynaklanıyor. Hakikate değer vermemek, onunla yüzleşmemek zalimleştirir. Zalimlerin ise bir arada yaşama iradesi olamaz. Zalimler bir toplum oluşturamaz" diye konuştu.
Açıklamanın ardından grup hastane bahçesinde yürüyüşe geçti. Otoparkta son bulan yürüyüş sırasında "Direne direne kazanacağız" sloganı atıldı. (DHA)
'Düşünce uzaklaştırma gerekçesi olamaz'