İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, bugün ikinci celsesi yapılan, Sözcü Gazetesi davasının ilk duruşmasında ara kararını verdi.
Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay ile 3 gazete çalışanının, "Silahlı terör örgütünü yönetme", "Silahlı terör örgütü propagandası yapmak" ve "Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme" suçlarından yargılandığı davada, muhabir Gökmen Ulu'nun delillerin büyük bir kısmının toplanmış olması, delilleri karartma imkanının olmayışı, sabit ikametgah sahibi oluşu dikkate alınarak tahliyesine karar verildi.
Mahkeme, Gökmen Ulu hakkında yurtdışına çıkış yasağı da koydu. Gazetenin sahibi Burak Akbay hakkındaki yakalama kararının devamına da hükmeden mahkeme, Mediha Olgun hakkındaki imza şartının kaldırılmasına ancak yurtdışına çıkış yasağının devamına karar verdi. Duruşma 23 Ocak'a ertelendi.
Silivri Cezaevi'nde 174 gündür tutuklu bulunan Gökmen Ulu, tahliye kararı sonrasında sevinç gözyaşları döktü.
Ulu’nun akşam saatlerinde Silivri Cezaevi’nden tahliye edilmesi bekleniyor.
DURUŞMADA NELER YAŞANDI'
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Sözcü gazetesi davasının ikinci duruşmasına tutuklu sanık Bekir Gökmen Ulu ile tutuksuz sanıklar Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli ile avukatlar katıldı.
Firari sanık Burak Akbay'ın gelmediği duruşmayı, gazeteciler Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar da takip etti.
Tanık Anıl Eren Yıldız, Ankara'dan SEGBİS sistemiyle katıldığı duruşmada ifade verdi.
UĞUR: İDDİANAME ZAYIF, BU DAVA BİTMELİ
Duruşmada tanık olarak beyanda bulunan gazeteci Fuat Uğur kendisiyle Sözcü gazetesi arasında zaman zaman polemiklerin yaşandığını ama "Sözcü gazetesini Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) çıkarıyor" diye bir kanaatinin olmadığını belirtti.
Bekir Gökmen Ulu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın nerede tatil yaptığına ilişkin haberinden dolayı tutuklu kalmasına karşı olduğunu beyan eden Uğur, "İddianamede bir delil göremedim açıkçası. İddianamenin zayıf olduğunu düşünüyorum, bu davanın bitmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben Sözcü gazetesinin FETÖ ile iltisaklı olduğu konusunda hiçbir şey bilmiyorum. Bu dava daha fazla hukuk devleti kavramına zarar vermemesi için bitmeli" şeklinde beyanda bulundu.
DEDE: UTANÇ VERİCİ DURUM
Gazeteci Ersoy Dede de Sözcü gazetesinin FETÖ'cü olabileceği, onlardan para alacağı iddialarının "deli saçması" olduğunu kaydetti.
Tanık Dede 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerinin haberleştirilmesinin suç olmasının yersiz olduğu düşüncesinde olduğunu ifade ederek, "Gökmen'in gazetecilik faaliyeti olan haberine karşılık benim tanık olarak kürsünün öbür tarafında olmam benim açımdan utanç verici bir durumdur" dedi.
KÜÇÜK: FETÖ İLE İŞBİRLİĞİ YAPTI DENEMEZ
Gazeteci Cem Küçük ise gazeteci olarak bütün medya kuruluşlarını didik didik taradığını söyledi.
İddianamede sanıkların FETÖ yardım etmesine ilişkin iddiaların yer aldığına değinen Küçük, "İddianamede adı geçen sanıkların FETÖ'ye yardım yataklık yapacak olması son derece komik. İddianameye bakarak söylüyorum, namusumla şerefimle söylüyorum, bu iddianameye bakarak 'Sözcü gazetesi FETÖ ile işbirliği yaptı' denemez" dedi.
GÜLERCE’NİN SÖZLERİNE TEPKİ
Yalova'dan SEGBİS sistemiyle katıldığı duruşmada beyanda bulunan tanık Hüseyin Gülerce de firari sanık Burak Akbay'ın FETÖ evlerinde kalıp kalmadığına ilişkin bir bilgisinin olmadığını, bu konuda sadece Fehmi Koru'nun yazısını okuduğunu söyledi.
Sözcü gazetesinin manşetlerinden bahseden Gülerce, Mahkeme Başkanı Erdoğan Şimşek tarafından iddianameye ilişkin tanıklık yapması konusunda uyarıldı.
Tutuklu sanık Bekir Gökmen Ulu da Gülerce'nin tanık beyanlarının ardından söz alarak, "Bu şahıs FETÖ'nün önde giden isimlerden biri olduğu için beyanını kabul etmiyorum" diye konuştu.
SAVCI "TUTUKLULUK" İSTEDİ
Duruşmada, tanıkların dinlenilmesinin ardından, cumhuriyet savcısının görüşü soruldu.
Savcı, Bekir Gökmen Ulu'nun bu halinin devamına karar verilmesini talep etti.
TAHLİYE KARARI
Mahkeme heyeti, Bekir Gökmen Ulu'nun tahliyesine karar verildi. (DHA-AA-Haber Servisi)