Ege Postası
Geri

Kılıçdaroğlu İzmir'de mesaj yağdırdı!

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İzmir'deki iki günlük mesaisine belediye başkanları toplantısıyla başladı. Kılıçdaroğlu, gün içinde Büyükşehir'in Meslek Fabrikası projesi ile yine Büyükşehir'in desteğiyle Narlıdere Belediyesi tarafından yapılan Yaşar Kemal Kültür ve Sanat Vadisi’nin açılışını yaptı. Kılıçdaroğlu'ndan İzmir'de ilk gün mesaisi
Kılıçdaroğlu İzmir'de mesaj yağdırdı!
Haberler / Politika
4 Kasım 2016 Cuma 10:47
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGE POSTASI - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'deki iki günlük mesaisine, belediye başkanları toplantısı ile başladı.

Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) başlayan iki gün sürecek toplantıda partinin ülke genelindeki belediye başkanları ile Genel Sekreter Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Genel Başkan Yardımcısıları Seyit Torun, Erdal Aksünger ve vekiller de yer aldı.

Kılıçdaroğlu İzmir'de: 2 günlük yoğun mesai!

İZMİR VURGUSUYLA BAŞLADI
Kılıçdaroğlu toplantının basına açık bölümündeki konuşmasına İzmir vurgusu yaparak başladı.  “İzmir düşmana ilk kurşunun atıldığı kenttir, düşmanın denize döküldüğü kenttir” diyen Kılıçdaroğlu, İzmir'de sosyal demokrat bir belediye başkanının görev yapıyor olmasına dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi;

“Sosyal demokrat bir başkan yönetiyor İzmir'i... Yani rant odaklı değil halk odaklı bir emek gösteriyor belediye başkanımız... Görev yapması kolay olmadı. Önüne pek çok zorluklar engeller çıktı. Diğer belediye başkanlarımızın önüne çıkartılanlar gibi. Başkanlarımız şeffaf yönetimi her zaman savunmuştur. Halkına hesap vermeyen belediye başkanı olmaz. Siyasetçi de olmaz. Halkına hesap vermekten kaçınan birisinin ülkeyi sağlıklı yönetme şansı olamaz. Tarih pek çok örnekle gösterdi bunu bize... Bizim belediye başkanlarımız seçildikten sonra o partiden şu partiden o kimlikten bu kimlikten demeden bütün halkı kucaklamıştır. Sizin yaptığınız görev sadece ülkeye değil tüm mazlum milletlere örnek olmalı. Harcadığınız her çabanın demokrasiye katkısı var. Katılımcı demokrasi diyoruz. Belediyelerden başlayarak büyütmeye çalışıyoruz. O nedenle başkanlarımızın görevleri önemli. Sayın başkan söyledi; 'başkalarının 5'e yaptığını biz 1'e yapıyoruz' diye... İstanbul-Ankara metroyu beceremedi bakanlık 'siz beceremiyorsunuz biz yapalım' dedi. İzmir kendi kaynaklarıyla üstelik diğer yerlerden daha az bütçeye yaptı. Onlar için utanılacak bizim için övünülecek bir tablo. Acı olan başarının cezalandırılmak istenmesi. Bizim İzmir Büyükeşhir Belediye Başkanımız kent ormanı fuar yaptı, başarılarının gölgelenmesi için 400 yıl hapisle yargılanıyor. Bu demokrasi ayıbıdır. Dikta heveslerinin ülkeyi nereye götürmek istediği bu tablodan çıkmaktadır. Hizmet üretiyorsunuz, hesabını veriyorsunuz neden Türkiye'ye örnek oluyorsun diyorlar. Düzgün namuslu adamın işi olay değil bugünkü ortamda. Zorluğun farkındayız. Bu zorlukları yenmek boynumuzun borcu...”

CHP İKTİDARA GELDİĞİNDE...

“CHP iktidara geldiğinde ne yapacak” sorusunun kendilerine sorulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “CHP iktidara geldiğinde İzmir'de ne yapılıyorsa, Eskişehir, Muğla, Aydın'da ne yapılıyorsa o yapılacak. Bu kentlerde hiç kimse kendini öteki hissetmiyor. Herkesi kucaklıyoruz. Çünkü bizim belediye başkanlarımızın yüreğinde insan sevgisi var. Kenti kent yapan sadece ormanları değil caddeleri değil sanatıdır kültürüdür sporudur. Sanatın kültürün olması ne demektir. Her yaştan insana hizmet sunmaktır. Biz bunu yapıyoruz. Bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde vatandaş mutlu ama derin bir kaygı içinde. 'Ne olacak bu ülkenin hali'' diyor. Bizim belediyelerde gecekondu bölgelerinden başlayarak kreş açın. Anneler güvenle çocuklarını kreşe bıraksın. CHP'li belediyelerin olduğu yerlerde 6 bini aşkın çocuk kreşlerde. Öğrencilerle yurtlar yaptık. CHP iktidarında en geç bir yıl içinde öğrenci yurdu sorunu bitecek. Cemaat yurdunda kalanların devlet kademelerindeki görevlerine son veriliyor. Çocuğu o yerlere gitmesini sağlayanlar bugün iktidarda olanlar. Biz her şeyi insan için yapacağız. Daha güzel bir ülke bırakma sözümüz var çocuklara...Asgari ücret net bin 500 olacak dedik. Nasıl yapacaksınız dediler. Bütün belediyelerimizde asgari ücret net en az bin 5000...Demek ki yapabiliyoruz. Belediyelerimizde aile sigortamızı hayata geçiriyoruz. Hiçbir çocuk bizim belediyelerimizin olduğun yerlerde yatağa aç girmiyor” dedi.

HDP YORUMU

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, parti ismi vermeden, bu sabah HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve bazı milletvekillerinin gözaltına alınmasını değerlendirirken, "Demokrasiyi savunuyorsanız seçimle gelenlerin seçimle gitmesini savunacaksınız. Aksi halde Türkiye'de demokrasiyi katledersiniz" dedi. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Egemenlik Saray’a hapsedilmek isteniyor. Biz düşünen insanların, siyasetçilerin, bilim insanlarının, gazetecilerin görüşleri ne olursa olsun hapse atılmasına karşıyız. En somut örnek, hayatları boyunca CHP lehine tek cümle kurmayan pek çok gazeteciyi bizim dışımızda savunan neredeyse yok. Niçi? Çünkü biz demokrasiyi, düşence özgürlüğünü savunuyoruz. Demokrasiyi savunuyorsanız, seçimle gelenin seçimle gitmesini savunacaksınız. Seçimle gelenlerin gidiş yolu ancak seçimle olmalıdır. Seçimle gelenleri ben yakalayacağım, hapse atacağım, öldüreceğim, mafya yöntemleriyle susturacağım onları derseniz o ülkeye barışı asla getiremezsiniz. Efendim terörle mücadele ediyoruz… Elbette ki her ülke terörle mücadele etmek durumundadır. Elbette ki terör bir insanlık suçudur. Elbette ki teröre hep birlikte siyasi görüşümüz ne olursa olsun, dur demek zorundayız. Terörle mücadelenin akılla ve mantıkla yapılması lazım. Nasıl devleti bilgiyle erdemle yönetecekseniz, sağduyu ile yönetecekseniz terörle mücadeleyi de aynı şekilde yapmak zorundasınız. Bataklık kurumuyorsa terörü önleyemezsiniz. Açık ve net söylüyorum. Musul’a Rakka’ya gideceğiz diyorlar. İyi gidin, bir soru sormak istiyorum. Burnunuzun dibinde kandil var, neden bir şey yapmıyorsunu? Çok açık ve net söylüyorum. Türkiye iyi yönetilmiyor. Freni kopmuş kamyon gibi yokuş aşağı gidiyoruz. Nereye gittiğimizi kimse bilmiyor. 

'HALKIN DOĞAL OLARAK DİRENME HAKKI VAR'

Türkiye’yi yönetenler, Türkiye’nin Ortadoğu'nun karanlık bir ülkesi olmasını istiyorlar. Kanın gözyaşının aktığı bir Ortadoğu ülkesi. İzlenen politikalar da adım adım bu politikalara gidildiğini gösteriyor. Neden illa başkanlık diyorla? Türkiye’yi bir kişinin iki dudağı arasına hapsetmek istiyorlar. Eğitim mi, onun istediği olacak. Kadın erkek eşitliği, onun istediği gibi olacak. Yasalar, onun istediği gibi olacak. 21’nci yüzyıldan söz ediyorum, 19’uncu yüzyıldan söz ediyorum ben. Elbette ki hepimiz yasalara hukuka uymak zorundayız. Gereğini yapmak zorundayız. Ama birileri hukuka uymazsa, hukuku çiğnerse, kendi hukukunu evrensel hukuk olarak bize dayatırsa o zaman bu halkın doğal olarak direnme hakkı vardır. 15 Temmuz öncesi direnme hakkından söz ettiğimde hep birlikte ayağa kalktılar, ne demek direnme hakkı diy? Direnme hakkı, Alman Anayasası'nda vardır. Anayasaya konmuştur, niçi? Hitler’den örnek alınarak konulmuştur. Çılgınlara ülkeler teslim edilemez. Aklı bali olmayanlara ülkeler teslim edilemez. Bilgisi olmayan insanlara ülkeler teslim edilemez. Basiretli davranmayanlara ülkeler teslim edilemez. Ön yargılarını öne koyup, düşüncelerin önüne set çekenlere ülkeler teslim edilemez. O neden kuvvetler ayrılığı, güçler ayrılığının sebebi budur.

TÜRKİYE ÇOK TEHLİKELİ BİR SÜRECİN İÇİNE SÜRÜKLENİYOR

Bütün bunların alt yapısı başkanlığı hazırlamak için düzenleniyor. Çok tehlikeli bir sürecin içine sürükleniyor Türkiye. Tarih tarih, Osmanlı Osmanlı diyorlar. Kardeşim Osmanlı diyorsan, parlamenter sistem 150 yıldır var zaten. Sen osmanlı’yı da bilmiyorsun, tarihi de bilmiyorsun. Ben sana neyi anlatacağı? Bir insan her şeyi bilmeyebilir, bilmemek ayıp değildir. Öğreneceksin. Dünya kadar saygın tarihçimiz var. Saygın tarihçiyi değil deli birisini getiriyor bana tarih öğret diye. Aklı bali olmayan birisini çağırmış danışmanım diye.  Bütün AKP’li milletvekili kardeşlerime sesleniyorum. Benim duyduğum kaygıyı sizlerin de duyduğunu biliyorum. Aynı muamele size yapıldığında siz isyan ederdiniz. Geçmişte örneklerini gördük, o travmayı bu toplum hala atlatmış değildir. Siyasette kan davası güdülmez. Rahmetli Demirel’in dediği gibi siyasette 24 saat bile çok uzun bir süredir. Kan davasıyla bir ülke yönetilemez. Eğer sorgulanacaksa, ülkeyi şehirleri silah deposu haline getirenlere göz yumanlara hesap sorması lazım. Valilere kaymakamlara telefon edip, sakın bunlara dokunmayın diyen kimlerse onların yakalanması, sorgulanması lazım. Genelkurmay başkanları konuşuyorlar, FETÖ ile ilgili. Söyledik diyorlar, ama kulaklarını tıkadılar. Kavga ne zaman çıkt? 17-25’ten sonra çıktı. Ne için çıkt? Rant kavgasıdır arkadaşlar. Aynı menzile hedefe yürüyordu bunlar. Sen mi malı götüreceksin, ben mi malı götüreceğim… İkisi de dini kullanıyorlardı. Hiç kimsenin, özellikle CHP’li yol arkadaşlarıma sesleniyorum. Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur. Bir kişi bile kalsak, mustafa kemal’in yolundan asla dönmeyeceğiz, böyle bir hakkımız yoktur."

ADİL ÖKSÜZ'E NEDEN KELEPÇE TAKILMAZ

Terörle mücadele ediyorum diye gazetecileri, sanatçıları, yazarları, er ve erbaşları hapse atacaksın. Parantez içinde Adil Öksüz’ü serbest bırakacaksın. Bu konuda tek kelime bile etmeyeceksin. Adil Öksüz’ün eline neden kelepçe takılma? GPS cihazını Öksüz’e kim vermişti? O cihazı Türkiye’ye hangi kurum ithal etmiştir. Bunları bilmek bizim hakkımız. Hükümet kanadından tık yok. Niye tık yo? 15 Temmuz darbe gecesi hayatını kaybeden 240 şehidimiz… Türkiye’ye dikta gelsin diye  mi şehit oldula? Türkiye bir kişinin iki dudağı arasına hapsedilsin diye mi şehit oldula? Yoksa bu ülkede demokrasi kaçınılmaz olarak gelsin, gerekirse biz hayatımızı feda ederiz diye mi geldile? Bunları yaptığımız zaman başarıyı yakalamış oluruz.

 

PARTİLİLERE MESAJ
Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda partililere mesaj verdi. Kılıçdaroğlu, “ İşimiz kolay değil. Özellikle de CHP'li yol arkadaşlarıma sesleniyorum. Umutsuzluğa kapılmaya hakkınız yok. Omuz omuza olmalıyız. Bir kişi bile kalsak Mustafa Kemal'in yolundan dönmeyiz” dedi.

YURTTAŞLARIMIZA SESLENİYORUM
Vatandaşlara da seslenen Kılıçdaroğlu, “Çözümün adresi CHP” dedi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi;

“ Bu ülkenin kavgaya ihtiyacı yok. Huzura birlikte yaşamaya ihtiyacı var. Demokrasiye ihtiyacı var. Bu ülkenin insanlarının caddelerde özgürce dolaşmaya ihtiyacı var. Bütün mücadelemiz ülkenin huzuru barışı için. Sadece Türkiye'ye değil bölgeye de barışı getirmenin güvencesi olacağız. Bunu sağlayacak tek parti CHP'dir. Tüm sorunların çözümünün tek adresi CHP’dir... Yurttaşlarıma sesleniyorum. Eğer ülkeye demokrasi gelsin diyorsanız bunun bilinen tek yolu vardır. O yol CHP'nin iktidarıdır. Öyle ben 14 yıl da istemiyorum. 4 yıl da bu ülkeyi dünyanın saygılı ülkeleri arasına sokacağız. 4 yıl da birileri milli iradeyi saraya hapse edemeyecek. Gazeteciler özgürce yazacak. Bizim para kasalarımız olmayacak.” 

AÇILIŞA KATILDI

Kılıçdaroğlu daha sonra basına kapalı toplantıda belediye başkanları ile toplantı yaptı.Kılıçdaroğlu öğle molasında Halkpapınar’da İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Meslek Fabrikası projesinin açılış törenine katıldı.Kılıçdaroğlu gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen açılış törenine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir Milletvekilleri, CHP İl Yönetimi, ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütü, oda ve derneklerin temsilcileri, belediye bürokratları, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi. 

Meslek Fabrikası’nın açılış töreninde İzmirlilere seslenen CHP Lideri, “Bugün çok önemli bir görev yaparak, eğitim kurumunu açıyoruz. Aslında başkanın suçu çok ağır. Burayı yıkıp gökdelen dikmek varken, ne gerek var eğitim kurumu açmay? Onlar ceplerini düşünüyor, biz halka hizmet ediyoruz” dedi.

GÖKDELEN GÖNDERMESİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve diğer CHP’li belediyelerin yönetim anlayışını ve icraatlerini öven Kılıçdaroğlu, “Bizim belediye başkanımızın suçu çok ağır. Burayı yıkıp gökdelen yapmak varken, ne gerek var okul yapmay? Onların anlayışı ile bizim anlayışımız farklı. Onlar dünyaya farklı bakıyor, biz farklı bakıyoruz. Onlar ceplerini düşünüyor, biz kenti düşünüyoruz. Onlar nasıl köşeyi nasıl döneriz onun arayışı içerisindeler, biz halka nasıl hizmet ederiz onun arayışı içindeyiz. Biz bundan memnunuz. Büyükşehir Belediye Başkan’ımız ve diğer belediye başkanlarına şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

“BİZ AYDINLIKTAN YANAYIZ, ONLAR KARANLIKTAN YANA”

Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonu da kınayarak, “Cumhuriyet gazetesinde büyük kabahat var. O da havuz medyası pozisyonunda, bir kamu bankasının genel müdürüne telefon edip “Ya bir milyon lira para gönderebilir misin diye bir talepte bulunabilirdi. Ama onu yapmadılar. Onurlu ve dik durdular. Biz Cumhuriyet’iz dediler… Biz Cumhuriyet gazetesiyiz, cumhuriyetle yaşıt bir gazeteyiz dediler. Biz medya dünyasının akademisiyiz dediler. Kimse hukukun üstünlüğünü dinlemiyor. Eğer bir ülkenin medyası özgür değilse, halkı da özgür değil demektir. 12c Mart, 12 Eylül döneminde ve 15 Temmuz’dan sonra, bütün darbe dönemlerinde Cumhuriyet gazetesi bedel ödemiştir. Demokrasiden, özgürlükten, hukukun üstünlüğünden yana olan tavrımızı kararlılık ile sürdürmeliyiz. Hapse düşenleri savunan biziz. Çünkü fikir özgürlüğüne inanıyoruz. Bu işin içinde bir garabet var. Soruşturmayı yürüten kişi FETÖ davasının sanığı. Bunu ortaya çıkartan arkadaşımıza şükran borcumuz var. Şimdi o arkadaşımızın hakkında da soruşturma açıyorlar. Onlar farklı düşünüyor, biz farklı düşünüyoruz. Biz aydınlıktan yanayız, onlar karanlıktan yana” diye konuştu. 

FETÖ SANIĞI SAVCI BAŞLATTI

Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik soruşturmayı yürüten savcının FETÖ davası sanığı olmasına değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ama bu operasyonda bir garabet var. Savcı FETÖ davası sanığı, akıl ve mantık almıyor. Bunu bir gazeteci ortaya çıkardı. Ne yapılması gerekir, o gazeteciye şükran borcunu göstermek lazım. Peki ne yapıyorlar bunu ortaya çıkartan gazeteci hakkında soruşturma açıyorlar. Gerçekten akıl alacak gibi değil. Onlar farklı düşünüyorlar, biz farklı düşünüyoruz. Onlar karanlıktan yana biz aydınlıktan yanayız" diye konuştu. 

HDP GELİŞMELERİNİ 'CEP'TEN TAKİP ETTİ

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları ve Milletvekillerine yapılan operasyonu da takip etti. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken’in tutuklandığı sıralarda, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, cep telefonunu Kılıçdaroğlu’na uzatarak gelişmeleri takip etmesini sağladı.

KOCAOĞLU’NDAN GENÇLERE ÇAĞRI: BUYURSUNLAR GELSİNLER

Açılış törenine ev sahipliği yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, Meslek Fabrikası projesiyle geçmişte DGM ve Un Fabrikası olarak hizmet veren 108 senelik tarihi yapıyı ayağa kaldırmanın gururunu yaşadıklarını kaydetti. Başkan Kocaoğlu, açılışı gerçekleşen tesis sayesinde istihdama sağlayacakları katkılara vurgu yaparak, “Toplam 75 branşta, 2180 adet kurs açtık. 54 bin 230 gencimiz eğitimlere katılarak meslek sahibi oldu. Bu önemli projeye üniversitelerimiz, Milli Eğitim Müdürlüğü, meslek odaları, sanayiciler, sivil toplum kuruluşları ve İŞKUR ile ortaklaşa bir çalışma yürütüyoruz. Katkıları için hepsine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu çalışmalarla ülkemizin ve kentimizin istihdam sorunlarına nitelikli iş gücü yaratarak çözüm getireceğiz. İstekli gençlerimizi eğitip iş sahibi yağacağız. Tüm gençlerimize sesleniyoruz. Buyursunlar gelsinler. Yeteneklerine göre kurs almalarını sağlayacağız ve yüzde 90 anlamında iş imkanı sağlayacağız. Ülkede iş bulma sorunu var. Ama her kurumun da nitelikli elemana ihtiyacı var. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak burada nitelikli iş gücü yetiştirmek istiyoruz” dedi. 

KILIÇDAROĞLU’NDAN TESİSE TAM NOT

Tesisin kurdelesini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları ve İzmir Milletvekilleri ile birlikte kesen Kılıçdaroğlu, ardından Meslek Fabrikası’nda eğitim gören kursiyerlere sertifikalarını takdim etti. Törenin ardından protokol ile birlikte hizmete giren Meslek Fabrikası’nı gezerek inceleyen Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’ndan tesisle ilgili bilgiler aldı. 

PASTAYI KESMEYE KIYAMADI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasından sonra Meslek Fabrikası'nın açılışını yaptı. Binanın içini gezen Kemal Kılıçdaroğlu, pastacılık kursunun görüldüğü sınıfta Meslek Fabrikası'nın maketi olarak yapılan pastayı kesmeye kıyamayacağını söyleyip, farklı bir pastayı kesti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gelinlik dikim atölyesini gezip bilgi aldıktan sonra belediye başkanları zirvesine katılmak üzere Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi'ne geçti. 

MESLEK FABRİKASI NEDİR'
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Halkapınar’daki 108 yıllık eski Un Fabrikası, Meslek Fabrikası olarak hizmet veriyor. Kentin istihdam sorununa yenilikçi çözüm modeli sunan Meslek Fabrikası’na ev sahipliği yapacak tarihi binada işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikler esas alınarak sektör ve alt sektörlere yönelik kurslar açılmakta.

Doğrudan istihdama yansıyacak, ara eleman ihtiyacı bulunan sektörler/branşlar ile talep edilen niteliklere odaklanarak ve yerel işgücü piyasasına paralel bir şekilde sürekli güncellenerek mesleki eğitim hizmetlerini; Üniversiteler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Meslek Odaları, Sivil toplum kuruluşları, Çalışma ve İş Kurumu İzmir İl Müdürlüğü ve diğer Kamu Kurum ve Kuruluşları ile yürütmekte.

Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü, 2016-2017 eğitim yılı içerisinde kentin iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu alanlara yönelik güncellenen eğitim programı ile 75 branşta kurs faaliyeti yürütmekte.  Bu programların bazıları şöyle;  Programlanabilir Mantıksal Denetleyici (PLC), CNC, Hidrolik Elektrohidrolik, Pnömatik Elektropnömatik, Hidrolik-Pnömatik, Teknik Resim,  Sıhhi Tesisat, Bilgisayar Destekli Proje Çizimi (Autocad), Bilgisayar Destekli Muhasebe, Gelinlik ve Abiye Dikimi, Düz Dikiş Makineci, Aşçılık, Pastacılık, Aşçı Çırağı, Pastacı Çırağı, Servis ve Bar Komisi.

NARLIDERE'DEN SESLENDİ: "FARKLI DÜŞÜNDÜ DİYE HAPSE ATMAK DOĞRU DEĞİL"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yeri ve zamanı gelince direnme hakkımızı kullanmalıyız. Zalime karşı sessiz kalamayız. Birilerine Türkiye’yi teslim edemeyiz. Eğer demokrasiyi bir kişinin iki dudağı arasına hapsedersek ağzımıza Mustafa Kemal’in adını alamayız” dedi. 
İzmir’de iki gün sürecek CHP Yerel Yönetim Birimi Belediye Başkanları Toplantısı için kente gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Narlıdere Belediyesi tarafından yapılan Yaşar Kemal Kültür ve Sanat Vadisi’nin açılışını yaptı.


Açılışta konuşan Kılıçdaroğlu, Yaşar Kemal’in adını taşıyan vadinin açılışında Yaşar Kemal’den övgülerle bahsetti, anılarını paylaştı. Yaşar Kemal’in içinden geçilen süreci görmemesinden dolayı mutluluk duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bugün yaşasaydı ne söylerd? Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarının gözaltına alınması, avukatlarıyla bile görüştürülmemesi herhalde bunları düşünemezdi. Cumhuriyet Gazetesi, 15 Temmuz sonrası yaşanılan karşı darbe sonrası yazarları gözaltına alınan Cumhuriyet. Yaşar Kemal’in bunları görmediğinden biraz da mutluluk duyuyorum. Yaşar Kemal bugün yaşasaydı siyasal düşünceleri nedeniyle insanların hapse atılmasına tahammül edemezdi. Bu dünyanın tüm demokrasilerinde kabul edilmez. Bir düşünceyi benimser ya da benimsemezsiniz ama bir kişiyi farklı düşündü diye hapse atmak doğru değildir. 1960 darbesinden sonra Menderes’i ve iki bakanı asıldı. Generalleri, albayları astılar. Şimdi üniversitelere, havaalanların Menderes’in adını veriyoruz. Yanlışı çok sonra fark ediyoruz. Geçmişten ders almayan siyasetçi geleceği yönetemez. Türkiye’nin yaşadığı en temel sorun geçmişten ders almayan siyasetçiler tarafında Türkiye’nin yönetilmesidir. Bugün yaşanılan tablo geçmişten ders almayanların yaşattıkları tablodur” dedi.



"KİM BU ÜLKEYİ BU GİRDAPTAN ÇIKARACAK"
Türkiye’de ekonomiden dış politikaya her alanın sorunlu olduğunu savunan Kemal Kılıçdaroğlu, “Hiç kimsenin bugün can ve mal güvenliği yoktur. Toplantı üstüne toplantı yapıyorlar yatırım yapılsın diye, can ve mal güvenliği olmayan bir yerde kim yatırım yapacak. Demokrasi güçlü olmayan bir ülkede kim yatırım yapacak. Daha da önemlisi kim bu ülkeyi bu girdaptan çıkaracak. Benim sorumluluğum var ama vatandaşların da var. Eğitimden dış politikaya, ekonomiden dış politikaya her alan sorunlu. Siyaset ülkenin sorunlarını çözmek için vardır. Siyasetin kendisi sorun olmaya başladıysa Türkiye felaketlerle karşı karşıya kalır. Ben bunları anlatınca özellikle havuz medyası bir sürü laf ediyor. Bazı yazarlar da vaziyeti dengelemek için şu CHP’ye çakalım diyorlar. Çünkü medya özgürlüğü yok, haber alma kanalları tıkanmış bir ülkenin geleceği parlak değildir” dedi.
Türkiye’de adalet ve yargı bağımsızlığının olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, “Adalet çok soylu bir kavramdır. Adaleti besleyen insanın vicdanıdır. Başkasına yapılan hareket beni rahatsız ediyorsa ben adalete sığınırım. Bana yapılan haksızlığa toplum tepki gösterirse adalete sığınırız. Eminiz haksızlıkları adalet önleyecektir. Ama adaletin kendisi siyasetin sopasına dönüşürse o ülkede felaket olur. Adaletin olmadığı yerde devlet olmaz. Üzülerek söylüyorum bugün Türkiye’de adalet, yargı bağımsızlığı yoktur. Olağanüstü Hal KHK’ları çıkartıyorlar, darbe girişimi oldu diye. Bakanlar Kurulu kararıyla hukuk üstünlüğünü dizayn etmek ne zamandan beri yer alıyo? Milli irade diyorlar, eğer milli iradeyi saraya hapsederseniz, o irade milli irade değil egemen iradedir. Bireyi özgür değil bireyi kendi kulu olarak gören iradedir” diye konuştu.

"DİRENME HAKKIMIZI KULLANMALIYIZ"
Gazetecilerin, akademisyenlerin, erlerin gözaltına alınmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Birileri emir veriyor yakalayın bunları atın zindanlara diyor. Eğer zindanlar çözüm olsaydı dünyada sorun almazdı. Gazeteciler ne işi var hapiste, akademisyenlerin, sanatçıların, er ve erbaşların, öğretmenlerin ne işi var hapiste. Müslüman geçiniyorlar. ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ diyor. İlimi gidin öğrenin, diyor Peygamberimiz. Biz bizi yetiştiren öğretmenleri hapislere tıktık. Yeri ve zamanı gelince direnme hakkımızı kullanmalıyız. Zalime karşı sessiz kalamayız. Birilerine Türkiye’yi teslim edemeyiz. Eğer demokrasiyi bir kişinin iki dudağı arasına hapsedersek ağzımıza Mustafa Kemal’in adını alamayız.”


Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur ise vadinin inşa edildiği alanın yapımı zor, gecekondu ile kaplı bir alan olduğunu belirterek, Narlıdere Belediyesi’nin bu alanda kentsel dönüşüm yaptığını, gecekonduda yaşayan vatandaşları da yeni evlere taşıdıklarını ifade etti.

KÖPRÜDE LİNÇ EDİLEN ASKERİ OKUL ÖĞRENCİSİNİN AİLESİNİ ZİYARET ETTİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarıyla düzenlenen yemeğe katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yemekten sonra da 15 Temmuz darbe teşebbüsü gecesi Boğaziçi Köprüsü üzerinde linç edilen Hava Harp Okulu öğrencisi Murat Tekin'in ailesini ziyaret etti. Ailenin Osmangazi Semti'ndeki evine giden Kılıçdaroğlu, burada baba Sedat Tekin ile anne Şekviye Tekin'e başsağlığı diledi. Evde yaklaşık yarım saat kalan Kılıçdaroğlu, çıkışta yaptığı açıklamada, "Linç edilen öğrenci Murat Tekin'in ailesini ziyaret ettik. Allah rahmet eylesin. Faillerinin mutlaka bulunması lazım. Bu çocukların hiçbir günahı yok. Günahsız bir insanı linç etmek kadar zulüm, insanlığa yapılamaz. Aileyi ziyaret ettik. Sabırlar diledik. Baş sağlığı diledik. Allah rahmet eylesin. Takip edeceğiz" dedi.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası