Ege Postası
Geri

Körfez Geçişi Projesi'ne çifte dava

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın İzmir Körfez Geçişi Projesi'nin yapımına olanak sağlayacak Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporuna yönelik iki ayrı dava birden açıldı. İzmir Körfez Geçişi Projesi'ne
Körfez Geçişi Projesi'ne çifte dava
Haberler / İzmir
10 Mayıs 2017 Çarşamba 12:14
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın İzmir Körfez Geçişi Projesi'nin yapımına olanak sağlayacak Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporuna yönelik iki ayrı dava birden açıldı. Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Doğa Derneği ve 85 kişi birlikte, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ise ayrı bir davayla projenin fizıbıl olmadığı, imar planlarında yer almadığı, körfezi kirleteceği, sulak ve doğa alanlarına zarar vereceği gerekçeleriyle ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptalini istedi.

İzmir ili Balçova, Çiğli, Narlıdere, Karşıyaka ilçeleri sınırları içerisinde yapılması planlanan İzmir Körfez Geçişi (Otoyol ve Raylı Sistem Dahil) Projesi7nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından olumlu karar verilen ÇED raporu mahkemelik oldu. Toplam malilyetinin 3 milyar 520 milyon TL olması öngörülen İzmir Körfez Geçişi Projesi'nin ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için iki dava birden açıldı. İzmir'de Nöbetçi İdari Mahkemesi'ne verilen dilekçeyle daha önce de çevreyle ilgili konulardaki tavırları ve davalarıyla bilinen EGEÇEP, Doğa Derneği ve 85 kişi, İzmir Körfez Geçişi Projesi ÇED olumlu kararının iptalini istedi. İzmir Körfezi Geçiş Projesi'nin İzmir'in hiçbir imar planında yer almadığı, plan kademelerinin hiçbirinde böyle bir köprü-tünel geçişi ve projesinin gereklilik olarak ortaya konmadığı belirtilen dava dilekçesinde "Bu proje kent planlarının bir öngörüsü ve önerisi değildir. Planlama ilkelerine ve hukuka aykıdır" denildi.

FAY HATLARI İNCELENMELİ

İzmir Körfezi'nde özellikle Körfez Geçiş Projesinin bulunduğu güzergahlarda Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri Teknolojisi ve Enstitüsü'nün yaptığı araştırmalarda tespit edilen fayların ayrıntılı incelenmesi gerektiği belirtilen dilekçede, ulaşım ana planı etütlerinin ve araştırmalarının hiçbir yerinde de önerilen körfez köprü tünel projesinin gerekliliğine dair bir bulgu ortaya konmadığı, bu nedenle önerilen körfez geçişi köprü-tünel-ada projesinin İzmir kent içi ulaşım sorunlarının çözümüne yönelik bir proje olmadığının ortaya çıktığı öne sürüldü.

"UFUK ÇİZGİSİNİ YOK EDECEK, KÖRFEZİ KİRLETECEK"

Projede orta körfezde yaklaşık 4.2 kilometre uzunluğunda köprü ve ayakları ile, 800 metre uzunluğunda 200 metre genişliğinde yapay ada oluşturulmasının körfezin ufuk çizgisini yok edecek bir müdahale olacağı, kentin ufkunda bir duvar etkisi yaratacağı belirtildi. Projeyi hazırlayan ve sunan uzmanlar da bu köprü ayakları ve yapay adanın körfez dip akıntılarına ve su sirkülasyonuna önemli bir engel oluşturacağını belirttiğini dile getiren davacılar, "Bir başka ifadeyle körfezin deniz suyu temizliği sürecine son derece olumsuz etkisi olacağı ve körfezin kirliliğine neden olacağı itiraf edilmiştir. Körfez temizliği için yıkılmış olan Ragıppaşa Dalyanı köprü ayakları ile yeniden inşa ediliyor denebilir. Bu durumda önerilen köprü-tünel-ada projesi ile İzmir körfezi için yaşamsal bir çevre sorunu-felaketi yaratılmış olacaktır. İzmir körfezi ortasında hiç gereği olmayan ve yapılabilecek en büyük yanlış bir yapay ada oluşturmaktır" itirazını yaptı.

KUZEY AKSI KORUMA ALTINDAKİ SULAK ALANLARDA

İzmir Körfezi Geçiş Projesi'nin kuzey bağlantısının Gediz Deltası'nın güneydoğusunda bulunan eski Ragıppaşa Dalyanı'nın olduğu bölgeden geçtiğine dikkat çekilen dava dilekçesinde, "Bu alanın başta flamingolar olmak üzere pek çok kuş türünün en önemli beslenme alanlarını oluşturmaktadır. Projenin kuzey aksı çok önemli bir doğa koruma alanının içinden geçmektedir. Alan I. Derece Doğal Sit Alanı ve aynı zamanda RAMSAR Alanı'dır. Uluslararası sözleşmelerle koruma altında olan canlı türlerini barındırmaktadır ve bu nedenle uluslararası sözleşmelerle koruma altındadır. Dava konusu projede bahsedilen Körfez köprüsünün uzunluğu 4 bin 175 metre, toplam ayak sayısının ise 154 adet olacağı belirtilmektedir. Bu ayakların en az 30 adedinin sığ su olarak tanımlanmış olan sulak alan bölgesinde yapılacağı anlaşılmaktadır. Bahsi geçen her ayak için sulak alan doldurulacak olup, bu durum Çevre Kanunu'na aykırıdır. Körfez köprüsü yaban hayvanlarının beslenmesine, barınmasına, üremesine ve korunmasına imkân veren doğal yaşama ortamlarının doğal yapısını değiştireceği için Kara Avcılığı Kanunu'na da aykırıdır" denildi.

"YAPAY ADANIN EKOSİSTEME ETKİSİ DEĞERLENDİRİLMEMİŞ"

ÇED Raporunda; Körfez Rehabilitasyon Projesi kapsamında gerçekleştirilecek iyileştirme çalışmasının Körfez Geçişi projesi ile olumsuz etkileneceğinin ifade edildiğine dikkat çeken davacılar, bu nedenle rehabilitasyon projesi veriminin arttırılması için ek tarama çalışması yapılacağının açıklandığını, ancak Körfez'den alınacak malzemenin atık özelliği, bertaraf yöntemi ve yapılacak çalışmanın körfez ekosistemine etkileri değerlendirilmeden çevresel etkilerinin doğru değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Davacılar tarama malzemesi ile oluşturulacağı açıklanan yapay adanın bölgesi, deniz ortamı ve körfez ekosistemine etkisi üzerine etkilerinin de değerlendirilmediğini belirtti. Ayrıca, projenin her iki yakasının da doğal özellikleri korunması gereken alanlar olduğuna, bu alanlarda oluşacak trafik yükü ve yapılaşmaya bağlı etkilerin raporda yer almadığına da dikkat çekildi.

BU GÜZERGAHTA ARABALI VAPURLA ULAŞIM DAHA AZ MALİYETLİ

İzmir Körfez Geçişi Projesi güzergahında İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı arabalı vapurlar en yoğun saatlerde bile 45 dakikalık periyotlar ile çalıştığı belirtilen dava dilekçesinde "Bunun yanı sıra arabalı vapurların özendirilmesi adına belediye tarafından düşük fiyat politikası uygulanmakta ancak talep yaratılamamaktadır. Bu da söz konusu güzergahtaki ulaşım talebinin ne olduğu ile ilgili fikir sunmaktadır. Ayrıca söz konusu güzergahta çalıştırılmak üzere İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafında arabalı vapur ihalesine çıkılacağı duyurulmuş, Devlet Planlama Teşkilatı (Kalkınma Bakanlığı) bu alıma onay vermiştir. Söz konusu güzergahtaki ulaşım talebi arabalı vapurlar ile hem de çok daha az maliyetli mevcut altyapı kullanılarak karşılanabilecekken aynı nokta için iki farklı yatırım kararı alınması kamu kaynaklarının boşa harcanması anlamına gelmektedir" görüşü de yer aldı.

BU KAYNAKLA İZMİR'İN PEK ÇOK ULAŞIM SORUNU ÇÖZÜLÜR

Projenin açıklanan 3 milyar 500 bin TL maliyetinin İzmir'de Konak Tünelleri ve Sabuncubeli Tünellerinde ortaya çıkan maliyet artışları dikkate alındığında 4.5 - 5 milyar liraya ulaşacağının rahatlıkla söylenebileceğine dikkat çeken davacılar, "Hesaplanan 3.5 milyar liralık maliyet baz alındığında bile 1 kilometresi yaklaşık 330 milyon liraya mal olacaktır. Uygulanan metro projelerinde açıklandığı şekliyle, 1 kilometre metro maliyetinin yaklaşık 60 milyon lira olduğu düşünüldüğünde ne kadar pahalı bir yatırım olacağı görülmektedir. Bu 3.5 milyar lira bir kaynak ile İzmir kent içi ulaşımında; Üçyol, Bozyaka, Yağhaneler, Buca, DEÜ kampüsü metro hattı (yaklaşık 9 kilometre), Halkapınar, Çamdibi, Otogar metro hattı (yaklaşık 4 kilometre), ulaşım ana planı revizyonuyla oluşacak Evka-3, Bornova merkez, Manavkuyu, Bayraklı metro hattı (yaklaşık 7 kilometre), Konak, Alsancak, Liman arkası, Halkapınar metro hattı (yaklaşık 6 kilometre), yeni oluşturulacak 30 kilometre metro hattı, Körfez'de kent planlarının öngördüğü 6 adet vapur iskelesi, 20 adet farklı kapasitelerde hızlı güvenli konforlu yolcu vapuru, 5 adet yeni nesil olarak tanımlanan 80-100 araç kapasiteli arabalı vapur yatırımı yapılabilir" görüşüne de dava dilekçesinde yer verdi.

YÜRÜTMESİ DURDURULSUN

EGEÇEP, Doğa Derneği ve davacı 85 kişi açtıkları davayla İzmir körfezinin su sirkülasyonuna yapay ada ve köprü ayakları ile engel oluşturarak kirliliğin sürmesine neden olacak olan, ekonomik açıdan fizıbıl olmayan, kentin erişim, ulaşım talepleriyle ve kent içi ulaşımla hiçbir ilişkisi bulunmayan, kentin ulaşım ve imar planlarının önerisi olmayan ve sulak alanlara, doğal sit alanlarına ve koruma alanlarına büyük zarar verecek olan projeye izin veren dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu, işlemin uygulanmasının İzmir Körfezi'nde, sulak alanlarda, doğal sit alanlarında giderilmesi olanaksız zararlar meydana getireceğini öne sürdü. Bu nedenle de ÇED olumlu kararının iptalini ve yürütmesinin durdurulmasını istedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na açtığı davayla İzmir Körfez Geçişi Projesi ÇED olumlu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulmasını istedi. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu'nun 'İzmir Körfez Geçişi Projesi ÇED Değerlendirme Raporu'nda yer alan tespitleri davasına taşıyan TMMOB, EGEÇEP, Doğa Derneği ve 85 kişinin açtığı davadaki aynı gerekçeleri ortaya koydu. Yapay ada ve köprü ayaklarının Körfez'de kirliliğin sürmesine neden olacağını belirten TMMOB, projenin ekonomik açıdan da fizıbıl olmadığını belirtti. Sulak alanlara, koruma alanlarına zarar vereceğini iddia ederek ÇED olumlu kararının iptalini istedi. (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası