POLİTİKA
Özel, duruşmanının görüldüğü Akhisar Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, yargılama seyri boyunca "dava genişler" diye umduklarını ancak tersine genişlediğini söyledi.
Aileleri savunan avukatların, davayı izleyen özgür gazetecilerin içeri atıldığını, davanın takipçilerinin yıldırıldığını savunan Özel, "O pahalı avukatlar hukukun değil ama kazanmanın gereği neyse onu yaptı. Gün geldi şikayetler geri çektirildi, ifadeler değiştirildi. Hukukun, savunmanın değil ama kazanmanın gereğini çok iyi bilen savunma avukatları, Türkiye'nin en pahalı avukatları Türkiye'nin en ağır bedel ödemiş olan iş cinayetinde bizim karşımızda durdular." ifadelerini kullandı.
Özel, faciada yaşamını yitiren 301 kişinin anasının, çocuğunun, eşinin adını bilen, herkesin ondan razı olduğu hakimin önce tehdit edildiğini, şantaj yapıldığını, sonra da terfiyle buradan uzaklaştırıldığını öne sürerek, hep canıyla bedel ödeyenleri suçlu bulmuş, şirketleri aklamış birilerinin buraya getirildiğini iddia etti.
Kararın açıklanmasının 2 gün ertelendiğini, bunun üzerine oturma eylemi yapıldığını hatırlatan Özel, şöyle devam etti:
"Çok oturma eylemi gördük biz, oturma eylemi kararı aldık ve çok da oturduk. Ama ilk kez şöyle bir şey gördük, hani diyordu ya herkes, 'unutursak yüreğimiz kurusun' diye. O unutmamaya söz verdiğimiz 301 evladın analarının o karardan sonra dizinde derman kalmadı. Oldukları yere çöktüler de o yüzden oturma eylemi oldu burada. Eve gidecek halleri kalmadı. Biz bunun hesabını divana bırakmayız. Bunun hesabını görmek bu halkın boynun borcudur."
Özel, yeni bir yürüşün örgütlendiğini ifade ederek, "Çünkü biz haklıyız, onlar zengin, biz haklıyız, onlar güçlü, biz haklıyız onların reisi var. Ama hepimizin bu davayı sonuna kadar sürdürmek ve bir şekilde katilleri ve onların iş birlikçilerini yargılamak boyunumuzun borcudur." diye konuştu.
Şehit madenci Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak da adaleti bulamadıklarını kaydederek, "Burada adaleti tabutun içine koydular, çocuklarımız gibi gömdüler." dedi.
Yürüyüş kararı aldıklarını dile getiren Çolak, "Bir anne olarak bütün ezilen anneleri toplayarak HSK'nin önüne gidiyorum. Bu kaç gün sürer bilmiyorum ama herkesi desteğe bekliyorum." ifadelerini kullandı.
"Açıklanan karar, ailelerin vicdanını yaraladı"
Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan da faciada yakınlarını kaybedenlerin acılarının bir nebze olsa da dinmesini umut ettiklerini ancak açıklanan kararla beklentilerinin boşa çıktığını söyledi.
Mağdur ailelerle dava sürecini yakından takip ettiklerini belirten Arslan, şunları kaydetti:
"Bugün bu sürece gelirken yaşanan olaylarda hukuka olan güvenimizi kaybetmemeye çalıştık ve ailelere hep bu noktada telkinlerde bulunduk. Mahkemenin savcıları ve mahkeme heyeti üyelerinin tamamı değişti. 'Bunlar hep olağan şeyler, tayinleri çıkmış olabilir ama bir gün gelecek adalet gerçekleşecek, sanıklar layık oldukları cezaları alacak.' dedik. Bugün ne yazık ki biz hukukçuların ve ailelerin beklemediği bir kararla karşı karşıya kaldık. Açıklanan karar, ailelerin vicdanını yaraladı. Mahkeme karar verdiğinde bu olayı sanki normal bir trafik kazasıymış gibi, taksirli bir suç olarak değerlendirmesi biz hukukçuları ve aileleri tatmin etmedi. Bu verilen cezalar ailelerin vicdanında yara açtı, acıları daha da büyüttü. Hepimizin de gördüğü gibi mahkeme heyetine salonda büyük tepki gösterildi. Bu tepki ailelerini vicdanında devam ediyor."
Arslan, yargı sürecinin bitmediğini bu konunun takipçisi olacaklarını sözlerine ekledi. (AA)
Sayfa başına git
