Cumhuriyet Kadınları Derneği'nin İzmir'deki şubelerine üye kadınlar, müfredattaki değişiklikleri, siyah giysiler ve ellerindeki dövizlerle protesto etti. İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne siyah çelenk bırakan kadınlar, Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) telgraf çekme eylemi başlattı. Kadınlar, Atatürk'süz müfredat değişikliğinin iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay'a dava açacaklarını bildirdi.
Ellerinde 'Atatürkösüz Müfredatı istemiyoruz', 'Laik eğitim hakkımız engellenemez', 'Bilimsel eğitim elimizden alınamaz' yazılı dövizler bulunan siyah giysili kadınlar, Konak'taki Yeni Karamürsel Mağazası önünde toplandı. Kadınlar adına basın açıklaması yapan Cumhuriyet Kadınları Derneği İzmir Şube Başkanı Zuhal Of, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, bugün başlayan yeni öğretim yılında Atatürk'süz bir müfredatı tüm uyarı ve itirazlara karşın, zorla çocuklara dayattığını öne sürerek şöyle dedi:
"Bu müfredat, Cumhuriyet devrimlerinin, ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu, ebedi liderimiz Atatürk'ün unutturulmasını hedefleyen, devrim tarihimize saldıran, Cumhuriyete düşman, Milli devlet yerine ümmetçiliği hedefleyen, kadın haklarını yok sayan, inanç ve ibadet özgürlüğünü yok eden, Milli devlet ve laiklik karşıtı, bilimi dışlayan, sadece vahabi din anlayışını önceleyen çağ dışı bir programdır. Bu ders programları Cumhuriyet eğitimini ve Cumhuriyet kurumlarını ortadan kaldırmayı hedefleyerek, milletimizi bir arada tutan değerleri yok edecek ve vatanımızın bölünmesine yol açacaktır. Ne yazık ki, artık Milli Eğitim Bakanlığı 'milli' de değildir, 'Eğitim' de yoktur."
'TÜRKİYE SON SÜRAT ORTAÇAĞ KARANLIĞINA SÜRÜKLENİYOR'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın son yıllarda sık sık çocuk istismarıyla gündeme gelen Ensar Vakfı başta olmak üzere dinci, çıkarcı, bölücü cemaatlerin çiftliği olduğunu öne süren Zuhal Of, "Bakanlığın adı da bundan böyle 'Ümmetçi Bakanlığı' olmalıdır. Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak bunlara izin vermeyeceğiz. Milli devletin varlığını sürdürmesi, Cumhuriyet devriminin kazanımların korunması, kadın-erkek eşitliğinin, İnsanlık onurunun, inanç ve ibadet özgürlüğünün korunması için bu müfredata şiddetle karşı çıkıyoruz. Tüm insanlık çağdaş uygarlığa ve bilimde en üst seviyeye ulaşmak için yarışırken, Türkiye son sürat Ortaçağ karanlığına sürükleniyor" diye konuştu.
DANIŞTAY'A DAVA
Cumhuriyet Kadınları Derneği İzmir Şube Başkanı Zuhal of, çocukların geleceklerinin karartılmasına izin vermeyeceklerini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Çağdaş, bilimsel, milli ve laik bir eğitim istiyoruz. Atatürk'süz müfredat değişikliğinin iptali ve yürütmesinin durdurulması için Danıştay'a dava açacağız. Çağdışı müfredat iptal edilene kadar halkımızla birlikte ve sürekli eylemlilik içinde mücadelemize devam edeceğiz. Bu ümmetçiler hiç heveslenmesinler; Biz Türk anaları evlatlarımıza, torunlarımıza o unutturmak istedikleri Atatürk'ü, Cumhuriyeti, vatan, millet ve bayrak sevgisini hep öğrettik ve daima da öğreteceğiz. Bu milletin kalbinden, beyninden Atatürk'ü silemezsiniz, silemeyeceksiniz."
Eyleme katılan kadınlar İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün önüne siyah çelenk de bıraktı.
MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİNE VELİLERDEN TEPKİ
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) üyeleri, müfredat değişikliğine tepki gösterdi. Dernek üyeleri, değişikliğin anayasaya aykırı olduğunu savundu.
Yeni eğitim öğretim döneminde ders zilinin çalmasıyla birlikte müfredat tartışmaları da başladı. Eğitim sendikalarının ardından, Veli-Der de, müfredat değişikliği ile ilgili tepkisini İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde gösterdi. Grup adına basın açıklamasını Veli-Der Yönetim Kurulu Üyesi İlknur Aras yaptı.
Açıklamada, eğitim sisteminin iflas ve yıkımın eşiğine geldiği, 15 yılda yap-boz tahtasına çevrildiği dile getirildi. Eğitimin, çocukların üzerinde yürütülen bir toplum mühendisliğine dönüştürüldüğünü savunan İlknur Aras, "Kendi deyimleri ile 'sosyal ve kültürel iktidarını' kurabilmek için eğitimi yani çocuklarımızı bir araç olarak görüp yürütmeye çalıştıkları bu mühendislik projesine asla izin vermeyeceğiz" dedi.
2012 yılında çıkarılan 4+4+4 yasasıyla, eğitimin gerici ve mezhepçi bir kuşatma altına sokulduğunu iddia eden Veli-Der Yönetim Kurulu Üyesi İlknur Aras, 2014 yılında toplanan Milli Eğitim Şurası'nda alınan tavsiye kararları ile dindar bir nesil yaratma iddiasıyla, eğitimin ve toplumun dinselleştirilmesi hedefine yönilindiğini söyledi.
Çeşitli vakıfların Milli Eğitim Bakanlığı ile protokoller imzaladıklarını belirten İlknur Aras, yasa ve yönetmeliklere tamamen aykırı biçimde kaçak öğrenci yurtlarının işletildiğini öne sürdü. Açıklamanın ardındandın grup olaysız dağıldı.
EĞİTİM-SEN'DEN MÜFREDAT TEPKİSİ
Eğitim-Sen üyeleri İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek müfredat değişikliğine karşı basın açıklaması yaptı. Eğitim- Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Necip Vardal, TEOG’un kaldırılarak yerine başka bir sınav sisteminin getirilmesinin eğitimde başarısızlık olduğunu söyledi.
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Eğitim-Sen üyeleri basın açıklaması yaptı. 2017- 2018 eğitim yılının sorunlarla başladığını öne süren Eğitim-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Necip Vardal, grup adına yaptığı basın açıklamasında, bugünün eğitim alanına yönelik çok yönlü saldırı ve tehditlerin yaşandığı, laik, bilimsel eğitim anlayışına açıkça meydan okunan dönemin ilk günü olduğunu öne sürdü. Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sistemini yaptığı değişikliklerle yap-boz tahtasına çevirdiğini ileri süren Vardal, “Son olarak yeni müfredat ve TEOG üzerinden yürütülen tartışmalarda görüldüğü gibi öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek yerine, eğitimde yaşanan kaosu derinleştirecek adımlar atılmaktadır" dedi.
"PEK ÇOK DERS İKTİDARIN DÜNYA GÖRÜŞÜNE PARALEL ŞEKİLDE DÜZENLENMİŞ"
Yeni müfredatın öğretim programları ve ders kitaplarında doğrudan bilim, felsefe, tarih ve sanat dersleri hedef alınarak, ideolojik ayıklama yapıldığını ileri süren Vardal, “Başta Fen bilimleri olmak üzere bilim derslerinde ünite ve kazanım sayıları azaltılmış, tarih dersleri başta olmak üzere, pek çok ders iktidarın dünya görüşüne paralel şekilde düzenlenmiştir" iddiasında bulundu.
"KAMUSAL EĞİTİM TASFİYE EDİLİYOR"
Sınava dayalı eğitim sistemini eleştiren Vardal, ilkokuldan başlayarak üniversiteye kadar verilen eğitimin öğrencileri sadece sınava yönelik hazırladığını söyledi. TEOG’un kaldırılarak yerine başka bir sınav sisteminin getirilmesinin eğitimde başarısızlık olduğunu söyleyen Vardal, öğrencilerin birbiri ile rekabet ettiren değil, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli eğitim anlayışının benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Eğitimde dinselleşme uygulamalarının hızla arttığını öne süren Vardal, şöyle konuştu:
BİR YILDA BİN 177 ÖZEL OKUL AÇILDI
“İhtiyacın çok üzerinde imam hatip okulunun açılması ne eğitimin niteliğini yükseltmiş, ne de öğrencilerin başarısını arttırmıştır. MEB’in enerjisinin büyük bölümünü eğitimin dinselleşmesine ayırması nedeniyle Türkiye, OECD ülkeleri içinde eğitim niteliğinde son sıralardadır. Eğitimde yaşanan dinselleşmeye paralel olarak, 4+4+4 sistemi ile ticarileşme uygulamaları da katlanarak artmıştır. Kısa sürede özel okulların resmi okullara oranı yüzde 20’lere dayanmıştır. Sadece son bir yıl içinde bin 177 özel okul açılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu durumu övünç kaynağı olarak görmesi kamusal eğitimin iktidar eliyle nasıl tasfiye edildiğini açıkça göstermektedir." (DHA)