EGE POSTASI - CHP İzmir İl eski Başkan Yardımcısı Altan İnanç, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısıyla İzmir 1’inci bölgeden milletvekili aday adaylığını açıkladı. İnanç’ı adaylık açıklamasında eşi Sevim İnanç, çocukları Filiz ve Berkay yalnız bırakmadı. Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, YDK Üyesi Sumru Karaer, il yöneticileri ve çok sayıda partili de İnanç’a destek için basın açıklamasında yer aldı.
İZMİR İÇİN HAZIRIM Partide 2011 yılından bu yana yöneticilik yapan, son yerel seçimde partinin mutfağında çalışan Altan İnanç, “İzmir için, İzmirli için hazırım” sloganıyla yola çıktı.
SOL ÇİZGİDEN HİÇ AYRILMADIM 12 Eylül faşizminin yarattığı kaos nedeniyle Anadolu’dan koparak İzmir’e 1982 yılında geldiğini söyleyen İnanç, “İzmir’de evlendim, çocuk sahibi oldum, havasını kokladım, ekmeğini yedim. İzmir yaşamaya doyulmayacak bir şehir. Ailemden aldığım siyasi bilinci İzmir’de de hayata geçirdim ve 1987 yılında SHP’de siyasete başladım. SHP’de mahalle delegeliği yaptım. Gençlik kolları başkanlığı, ilçe başkanlığı yaptım. Partilimin yüzünü eğdirecek bir davranışım olmadı. Sol çizgiden hiç ayrılmadım” dedi.
ÖZVERİYLE ÇALIŞTIM Yıllardır CHP’de çeşitli görevler aldığını, son olarak dört yıl il başkan yardımlığı görevinde bulunduğunu hatırlatan İnanç, deneyimini toplumun çeşitli kesimlerine sunmak için milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı. Özveriyle, emek vererek, uzlaştırıcı, birleştirici bir rolle parti için çalıştığını ifade eden İnanç, “Sahip olduğum bilgi ve birikim artık halkımla bütünleşmeli” dedi.
ÖNCELİĞİM ÜLKEM; HALKIM VE PARTİMDİR “Kişisel değil, parti adına siyaset yapmaya hazırım” diyen İnanç, şöyle devam etti;
“İzmir’İ temsil edecek milletvekilinin İzmir’i ve İzmirliyi çok iyi tanımasından yanayım. Halkla omuz omuza aynı dönemleri yerinde yaşamış, görmüş, aynı şehrin havasını solumuş olmanın önemli bir gerekçe olduğuna inanıyorum. Seçmenin inanması güvenmesi ve sisin sesinizi kendi sesi olarak onaylayabilmesi ancak bu şehri ve halkını iyi bilmek , tanımakla mümkündür. Güvenmek, inanmak, aynı idealleri paylaşmak, bir günde yapılandırılamaz. Yıllar süren meşakkatli bir süreçtir.Ancak, yıllar boyunca bu uğurda verilen emek, edinilen bilgi ve birikim, bir insanı milletin vekili konumuna yükseltebiliri. Bu Altan İnanç olmaktan çok daha büyük sorumluluktur.Benim siyasal anlayışım şudur ki; önseliğim ülkemdir, önceliğim halkımdır, önceliğim partimdir”
ÇAĞDAŞ BİR KENTİN VEKİLİ OLMAK İSTİYORUM CHP’nin ilkelerini, ideolojisini içselleştirdiğinin altını çizen İnanç, “Cumhuriyetin kuruluş gerekçelerini ve Atatürk ilkelerini ödünsüz savunmaktayım. Antiermesyalist, antikapitalist ve antifaşist çizginin ilelebet korunması en büyük hedefimdir. CHP’nin İzmir’de uyguladığı, Türkiye’ye örnek olacak tüm projelerin tüm ülkede uygulanmasını sağlayabilecek, Türkiye’ye model olabilecek Atatürkçü, çağdaş bir kentin milletvekili olmak istiyorum. İzmir’i bilen tanıyan birisi olarak İzmir halkı adına bu görevi talep ediyorum” dedi.
AK PARTİ’Yİ HEDEF ALDI Genel seçimlerin önemine dikkat çeken İnanç, AK Parti’yi hedef aldı ve şunları söyledi;
“Hukuk ayaklar altında, kuvvetler ayrılığı ayaklar altında…Beyefendi polis atıyor, öğretmenleri kendisi belirliyor. Böyle bir anlayış olmaz. Beyefendi tatminsiz. Ben Başkan olacağım diyor. Başkanlık olunca ne olacak. Kamuoyuna açıklayın. 12 yılda elinizi ayağınızı mı tutu bu ülke. Her isteğinizi yaptınız. Paralel yapıyla yol yürürken iyiydi. Bu düzeni değiştirmemiz için hep birlikte ant içmemiz lazım. Bu iktidardan kurtulmanın zorunluluğu var. Artık gün gelmiştir. Kürt Sorunu çözülemez işin içinden çıkılmaza bir hale geldi. Çatışma ortamı sona ermişse bu iyidir. Hiç itirazımız olmaz ama en ufak bir demokratik tıkanmada bu silahlar yeniden ortaya çıkar. Anadolu’daki çatışma dünyadaki hiçbir çatışmaya benzemez. Kardeşliğimizi dayanışmayı öne çıkartacak siyasal süreci 7 Haziran’da başlatmalıyız. AKP Kürt sorununu çözemez. Kürt sorunu demokrasi sorunu, özgürlükler sorunudur. Bu yüzden AKP çözemez, sol çözer, CHP çözer. Ekonomi onlar açısından iyi gidiyor olabilirler ama yoksulluk üst düzeyde. Bunu yüksek sesle dile getirmeliyiz. Sağlık sektörünün durumu ortada. ”