Kılıçdaroğlu’nun, Milliyet gazetesinden Serpil Çevikcan’a verdiği röportajın ilgili bölümü şöyle:
Twitter’a erişim engellendi. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz'
Eğer siz yurttaşların haber alma hakkını kısıtlarsanız anayasayı çiğnemiş olursunuz. ‘Twitter’i mvitırı dinlemem, bunların kökünü kazıyacağız’ mesajı bir diktatörün mesajıdır. Toplumu hiçe sayan, dediğim dedik, kendisinin iki dudağı arasından çıkan her sözün ülkenin hukuku olduğunu zanneden bir diktatörün mesajıdır. Böyle bir tablo ile Türkiye’nin karşı karşıya kalması çok üzücüdür, Türkiye bir üçüncü dünya ülkesi değildir. 1071’den beri yönünü çağdaş uygarlığa çevirmiş bir ülkedir. Biz demokrasi ve özgürlükler gelişsin derken tam tersine baskıcı bir anlayışla karşı karşıyayız. Bütün yasaklar sadece yasağı getiren kişiyi ve toplumu zedeler. Hiçbir darbe döneminde olmadı ama halkın oyuyla seçilip iktidara gelen bir diktatör döneminde bu oldu.
ERDOĞAN’IN BİR ŞEYLERDEN KORKUTUĞU ÇOK AÇIK
Bu Twitter kararının yeni kayıtların engellenmesi amacıyla alındığı yönündeki iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz'
İddialara bir şey demiyorum, görmediğimiz konuda yorum yapmayı doğru bulmam. Erdoğan’ın bir şeylerden korktuğu çok açık. Halkın bunları öğrenmesini istemiyor. Kendi yolsuzluklarını kapatmak istiyor. Oysa, mücadelesi adaleti arama, aklanma mücadelesi olmalıydı. Geniş kitlelerin zihninde onun yolsuzluk yaptığına yönelik algı çok güçlendi. Arkadan yeni şeyler gelecek onu da biliyor. Büyük ihtimalle böyle bir istihbarat da geliyor kendisine ve dolayısıyla “ben yasaklarla bu işi nasıl örterim” diye, arayış içinde.
Cumhurbaşkanı’nın tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz'
İnternet yasasını onaylamıştı ama twitter yasağını delerek mesaj verdi. Hükümetle ilişkilerinin bozulmasını istemiyor. Kendi geleceği açısından güvence olarak AKP’yi görüyor. O nedenle yasaları geri göndermeden imzalayıp işin içinden sıyrılmak istiyor, ama bu sıradan bir yasak değil. Çünkü onun da muhatapları olacak. Başka ülkelerin başkanları, cumhurbaşkanları olacak. Bu durumda yasakları destekleyen cumhurbaşkanı imajını herhalde hiçbir zaman kabul edemez. Dolayısıyla kendisine göre geniş kitlelere bir özgürlük mesajı vermek istiyor. Böyle bir yasak olmaz, olmamalı diye düşünce ifade ediyor. Olumlu bir gelişme.
NEDEN BOZKURT İŞARETİ YAPTI'
Bozkurt selamınız çok tartışıldı, nasıl tepkiler aldınız'
Birisi yaklaştı, eliyle Bozkurt işareti yaptı, “Ben MHP’liyim oyumu size vereceğim” dedi. (Bozkurt işareti yapıyor) Ben de teşekkür ettim. Mesele bu.
“Devrimci Kemal’e ne oldu” diye gazete başlıkları var.
“Devrimci Kemal” başlıkları atmaya devam etsinler. Ben yine de devrimci birisiyim.
Parti içinde huzursuzluğa yol açtı mı'
Hayır, seçmen nazarında da etkilemez. Biz herkesten meydanlarda zaten oy istiyoruz, MHP’den de AKP’den de, DP’den de herkesin oyunu istiyoruz. Çünkü, bu seçimler bir iktidar mücadelesi seçimi değil, bu seçimler demokrasimizin var oluş seçimleridir. Ya demokrasiyi güçlendireceğiz, kendi sorunumuzu halkın oylarıyla çözeceğiz ya daha karanlık günlere hazır olacağız.