AK Parti koridorlarında tehdit ve kavga !
AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nda son günlerde yoğun bir gündemle çalışmalarına devam ediyor. Seçimden sonra Delican ve ekibi tam kadro yaptıkları organizasyonlarla gövde gösterisi yapmaya çalışıyor.
İl Başkanı Bülent Delican koltuğa oturduğu günden beri Kocaoğlu’nu eleştirmekten vazgeçerek başka işler yaptığına şahit olduk…
Şimdi il başkanlığında son 15 günde işlerin yolunda gittiğini söylemek yanlış olmaz…
Tam bu işler yoluna giriyor diyorum, bir bakıyorum başka olaylar patlak veriyor...
Bu duruma ister şansızlık deyin, ister İl Başkanı Delican'ın İl Başkanlığını yönetemediğini söyleyin, isterseniz de İl yöneticileri yeteneksiz deyin...
Bunun adına ne derseniz deyin, AK Parti İzmir İl Başkanlığında işler yolunda yolunda gitmiyor...
“Teşkilat heyecanını kaybetmiş durumda...” Bunu ben söylemiyorum Teşkilat içinde sohbet ettiğimiz partililer ifade ediyor.
AK Parti içinde yaşanan olumsuzlukları dilim döndüğünce kaleme almaya çalıştığımı ve bu konuda il başkanlığı yönetiminde söz sahibi olanlar dışında neredeyse herkes yaptığım eleştirilerin ne kadar yerinde olduğunu ifade ediyor…
En azından bana gelen tepkiler bu yönde…
Zaten bu konuda yaptığım eleştirilerle ilgili konunun muhatabı olanlar bir tek satır açıklama yapmadılar…
Bırakın eleştiri yapmayı kendi tabanına benim yazdıklarımın uydurma veya yanlış olduğu mesajını vermek için benimle ilgili yapamayacakları sözler ifade ettiklerini defalarca duydum…
Şimdi sizinle bunun en güzel örneklerinden birini paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz hafta Teşkilat Başkanı Abdurrrahman Tosun’la Siyasi Hukuk İşleri Başkanı Ömer Gültekin'in bir hastanenin odasına bir kamu çalışanını kapatarak zorla ifade yazdırdıklarını kaleme almıştım.
Ve bu yazımın ardından Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun kendisine yakın olan bazı kişilere bana dava açacaklarını ifade etmiş. Anlaşılan Sayın Tosun yaptığı yanlışın farkına varamamış ya da bu yanlışı örtbas etmek için kendisini bu konuda soru soran teşkilat üyelerinin gözünde “haksızlığa uğramış, iftira atılmış” bir kişiyi oynamaya karar vermiş…
Karar vermiş vermesine ancak yazılanlar doğru…
Düşünebiliyor musunuz AK Parti'nin iki önemli isimi İzmir'de bir devlet kurumuna gidecekler bir çalışanı alıp odaya zorla kapatacaklar ve zorbalıkla imza attırarak kendi partisine ait bir meclis üyesi aleyhinde ifade yazdıracaklar, sonra bunu yazan gazeteciye dava açacaklar.
Yahu ne diyecekler dava dilekçesinde “biz devlet kurumuna gittik, vatandaşı zorla odaya kapattık, elinden korkutarak zorla ifade aldık ve gazeteci bunu yazdı.” Bunumu yazacaklar…
Ben o gün ne yazdıysam bugün de yazdıklarımın arkasındayım, söylediğim her satır orada ifade ettiğim her cümle noktasına virgülüne kadar doğru, bunun eksiğini ispatlarsan ben bu işi bırakacağım… Yok eğer ben bunların doğru olduğunu ispatlarsam Sayın Abdurrahman Tosun istifa edecek mi'
Ya sevgili Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun ne yapmaya çalışıyor… Bana bunu bir açıklasın.
Öyle arkadan racon kesmek kolay, Abdurrahman Tosun eğer yüreği yetiyorsa dava açsın.
O gün yaşananlar bugünde olsa yine yazarım... Bir vatandaşın mağduriyetini yazmak benim birinci görevim, bırakın gazeteciliği yaşananlara insan olarak tepki göstermek lazım…
AK Parti İzmir İl Başkanlığında yaşanan gerilimler ve entrikaların sebebi gazeteciler değil, buna sebep olan İl yöneticileridir...
O gün bütün nezaketimle kaleme aldığım o yazımda ifade etmekten haz duymadığım ve benim yazı tarzıma yakışmadığını ifade etmek isterim. Ancak; AK Parti Disiplin Kurulu’nda tutanaklara geçen ifadeyi yayınlamaktan kaçınmayacağımı ve bunları mahkeme salonunda ilgili hakime sunacağımı çok net ifade etmek istiyorum...
Benim ne demek istediğimi sevgili Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun ve Ömer Gültekin çok daha iyi anlayacaktır. Meclis Üyesi Emrullah Kavuz’un ifade ettiği ve ortaya attığı iddiaları çürütmek için hülle yoluna giderek “yalan ifade düzenleyerek” düzeltmeye çalışmak suçtur. Ve bu suçu işleyenler AK Parti’de ödüllendiriliyor…
Genel Merkez yöneticileri uyuyor mu'
Neden burada yaşananlara kulak vermiyorlar, teşkilat içinde yaşanan bu kadar olumsuzluğa neden kulan tıkıyorlar inanın bunu anlamış değilim…
Ben bugüne kadar AK Parti İl Başkanlığında yaşananları kaleme aldığım süre içinde amacım sadece yaşanan yanlış olayları siz okuyucularımla paylaştım. Bu yazdığım gerçekler birilerini rahatsız etmiş olabilir, ancak; ben daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi bunları yazmaya devam edeceğim...
Şimdi AK Parti içinde yaşanan bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum... Umarın AK Parti il yöneticileri bu olayı da yalanlarlar… Ancak; burada yazdıklarım noktası virgülüne kadar doğru…
Yine bu olayda yaşananları yapanlar suçlu değil, ben gazeteci olarak bunu yazdığımda suçlu olacağımı sanıyorum… Bu olaydan sonra yine sağda solda beni mahkemeye vereceklerini dile getirebilirler.
Yaşanan olay aslında AK Parti İzmir İl Başkanlığı’nda yönetim içinde yaşanan çekişmelerin ve yaşanan sorunların net bir şekilde anlaşılması ve önemle vurgulanması açısından önemli…
Aslında uzun zamandan beri dile getirdiğim sorunların ne kadar vahim bir duruma geldiği de gün gibi ortada…
Şimdi bu yaşanan olayda küfürleşme, kavga ve tehdit olayın yaşandığı yer ise AK Parti İzmir İl Başkanlığı koridoru… Baş rollerinde Medya Tanıtım Başkan Yardımcısı İbrahim Ölmez ve Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı Adnan Yılmaz...
Olayın olduğu gün, İl Gençlik Kolları Başkanı mülakatının yapıldığı gün, Sosyal Politikalar Başkan Yardımcısı Adnan Yılmaz, Medya Tanıtım Başkan Yardımcısı İbrahim Ölmez'in yanına giderek Sosyal İşler Başkanlığı’nın yaptığı faaliyetlerin medyada yer almadığını ancak Medya Tanıtım Başkanlığı’nın kendi yaptığı faaliyetlerin yer aldığını söylemesine çok sinirlenen İbrahim Ölmez ile Adnan Yılmaz arasında kısa bir tartışma çıktığı ve İbrahim Ölmez'in bu tartışmadan sonra İl Başkan Yardımcısı Adnan Yılmaz'ı tehdit ettiği iddia edildi.
Tartışma ise şöyle gelişmiş; AK Parti İl Başkanlığı koridorlarında İbrahim Ölmez'in Adnan Yılmaz'ın siteminden sonra ikili arasında kısa bir tartışmanın olduğu ve bu tartışmadan sonra İbrahin Ölmez'in Yılmaz'a sinkaflı şekilde sözler söyleyerek oradan ayrıldığı ve bunun üzerine Adnan Yılmaz'ın İbrahim Ölmez'e dönerek “böyle konuşmak sana yakışmıyor” demesi üzerine Ölmez’in geriye dönerek el kol hareketiyle “Senin kafanı kırarım, canımı sıkma seni dışarıda döverim” diyerek tehdit ettiği ve daha sonra araya girenlerin olayın yumruklu kavgaya dönüşmesini engellediği iddia edildi.
Bu olaya il binasında mülakat için gelen Gençlik Kolları’ndan bir çok ismin gözleri önünde olduğu ifade edildi.
Daha önce defalarca dile getirdim, ben yıllardır bu işlerin içinde olan biri olarak bu dönem AK Parti İl Başkanlığı’nda yaşananları hiçbir dönem görmedim ve yaşamadım...
AK Parti’de İlçe Başkanı, Belediye Başkan Adayı, İl Yöneticiliği yapmış ve AK Parti'nin her kademesinde çalışmış, maddi manevi desteklemiş bir kişinin bu olaya maruz kalması AK Parti içindeki karşılığı nedir'
Bu konudan İl Başkanı Bülent Delican'ın haberi var mı'
Ve eğer bu konuyu bilmiyorsa bu olayda kendi yönetim kurulunda bulunan dava arkadaşını “tehdit” eden Medya Tanıtım Başkanı İbrahim Ölmez hakkında gerekeni yapacak mı'
Yoksa AK Parti İl Başkanlığı’nda yaşanan bu üzücü olayın üstü kapatılacak mı'
Bu yaşananlar üzerine her zaman olduğu gibi üstü kapatılan olaylardan biri olarak İl Başkanı Bülent Delican’ın hanesine bir eksi daha mı yazılacak. Yoksa bu olayı yapan Tanıtım Medya Başkanı İbrahim Ölmez görevden alınacak m? Bu tür olayların önüne geçilmesi adına örnek olsun diye…
Bu iki olaya baktığınızda İl Başkanı Bülent Delican dışında yaşandığı ancak; İl Başkanı’na eksi yazdığını görüyoruz. Sayın Delican kendisi dışında yaşanan ve İl Başkanlığını sıkıntıya sokacak olaylara müsaade etmemesi durumunda kamuoyunda daha az sıkıntı yaşayacağını düşünüyorum…
NOT: AK Parti Çiğli İlçe Başkanlığı’nda son günlerde neler oluyor, burada yaşanan olaylara İl Başkanlığı’nın neden kayıtsız kaldığını çok merak ediyorum. Teşkilat içinde yaşanan sıkıntılara teşkilat başkanı neden müdahale etmiyor… Burada yaşananları birkaç gün sonra bütün çıplaklığı ile kaleme alacağım…