Ege Postası
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Adalet isteyen Aziz’di… Peki Cemil Başkan ne istiyor?
Mithat Umutoğulları
YAZARLAR
3 Temmuz 2025 Perşembe

Adalet isteyen Aziz’di… Peki Cemil Başkan ne istiyor?

Son günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’la ilgili kaleme aldığım köşe yazılarının, Cumhuriyet Halk Partisi içinde geniş bir etki yarattığını gözlemliyorum.
Parti içerisinden gelen doğrudan ve dolaylı geri dönüşler, yaptığım eleştirilerin ne kadar yerinde ve dikkat çekici olduğunu ortaya koyuyor.
Gazetecilik mesleğinde çeyrek asra yaklaşan tecrübemle biliyorum ki, kaleme aldığınız bir yazı yalnızca okunmakla kalmıyor, eğer yerini bulmuşsa bir değişim sürecini de tetikliyor.

İzmir’in hafızası balık hafızası değildir. Hele hele söz konusu olan desteklediği siyasi hareketse…

Unutmaz!

Neden unutmaz yakın tarihe bakalım…

Kocaoğlu, bu şehrin “dürüst başkan” lakabının arkasına saklananlardan olmadı. Adam gibi durdu, adam gibi savundu, adam gibi dağ gibi karşısında dikildi ithamların, iftiraların, kumpasların.

Bakın…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün İzmir İl Başkanlığı önünde yaptığı konuşmada tam da bu noktaya parmak bastı: “İzmir’in hafızasında bir şey var. Aziz Kocaoğlu, 397 yılla 33 ayrı suçlamayla yargılandı. Her mahkemede aslan gibi oturdu, alnının akıyla çıktı. O günlerde AK Partili siyasetçiler neler söylüyordu… İzmir’in siyaset kültüründe verilemeyecek hesap yoktur.”

Şimdi…

Aradan yıllar geçti, döndük dolaştık yine aynı noktadayız.

O günün “çete davası”, bugünün “yolsuzluk operasyonu”

Baş aktör değişiyor, figüranlar değişiyor, ama senaryo aynı.

Yaklaşık 25 yıldır bu kentte gazetecilik yapan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim: İzmir siyasi tarihinin en çarpıcı konuşmalarından biriydi o gün Torbalı’da yapılan o konuşma.

Aziz Kocaoğlu kürsüdeydi.

Kalabalık nefesini tutmuştu.

Ve her cümlesi, her kelimesi, her isyanı…

Dinleyenlerin tüylerini diken diken etmişti.

“Ben vatan haini miyim?” diye haykırmıştı.

“Artık susmak yok!” diyerek masaya yumruğunu vurmuştu.

İzmir’in başkanıydı o. Sadece makam olarak değil, vicdanen de…

Kocaoğlu’nun Torbalı’da yaptığı o tarihi konuşmayı hala hatırlayanlar var mı?

Var tabii, nasıl unutulur!

Kocaoğlu “7.5 senedir nasıl pinpon topu gibi benimle oynandığını bir ben biliyorum… Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Ben neyim? Vatan haini miyim? Büyükşehir Belediyesi kadar lime lime edilen bir kurum olmadı. Artık susmak yok! 7.5 sene sineye çektim, daha çekmeyeceğim!”

Ah be başkan…

Bu cümleleri bugün söylesen, sosyal medya fenomeni olurdun.

Ama sen o gün, onurunla, şerefinle ve en önemlisi İzmirlilerin desteğiyle çıktın kürsüye.

Yılmadın, eğilmedin, biat etmedin, teslim olmadın.

Kocaoğlu, “Biz haklıyız, doğruyuz, dürüstüz, çalışkanız, onurluyuz, şerefliyiz. Bizim veremeyecek hesabımız yok!” dedi.

Ve o gün…

Binlerce İzmirli, adliye önünde adaletin ne demek olduğunu cümle aleme gösterdi.

“Çete Davası” çökünce, cesaret yükseldi

O meşhur “çete davası” çöktü.

Bir tek kişi bile ceza almadı.

İzmirliler, Kocaoğlu’nun dimdik tavrından cesaret aldı.

Ve İzmir’in hafızasına şu cümle kazındı: “Hiçbir kurum, Büyükşehir kadar aranmadı, sorgulanmadı. Ama bir tek hesabı eksik bırakmadık!”

Şimdi soruyorum: Bugün operasyonu “prodüksiyonlu” yapanlar, o günün prodüksiyonsuz gerçekliğinden haberdar mı?

“Bu toplum baskıya teslim olmaz”

Ve yıllar geçti…

Kocaoğlu, Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti ve yine mertçe konuşmuştu ne demişti büyük başkan: “Tamamen algı yönetimi… İtibarsızlaştırma çabası! Ama unutmayın: Bu toplum, bu Anadolu halkı, bu Türk milleti, bu tür baskılara teslim olmayacaktır. Direnci, mücadeleyi artırarak sürdürmemiz gerekiyor.

Hiç moral bozmayın, başaracağız!”

Ne diyelim?

Aziz Kocaoğlu’nun mücadelesi, sadece kendisinin değil, bir şehir kültürünün, bir demokrasi geleneğinin, bir vicdanın mücadelesidir.

Bugün yine aynı oyun sahnede.

Şimdi gelin, şu “büyük operasyon”un üzerinden geçen üç günde yaşananlara yakından bakalım…

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar ile Organize Suçlar Büroları’ndan sorumlu Başsavcı Vekili Necati Kayaközü’nün koordinasyonunda başlatılan operasyon, İZBETON AŞ’de taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla yürütülüyor. Soruşturmanın üzerinden üç gün geçti ama İzmir’in gündeminde asıl kalan şey başka:Soruşturmanın mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın şikayetiyle başlatıldığı iddiası…

Ve Başkan Tugay’ın, Genel Başkan Özgür Özel’le yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklama…

Peki, ne dedi Başkan Tugay?

Açık açık şunu söyledi: “Bu soruşturmanın siyasi olduğu kanaatine vardım.”

Herkes şaşkın!

Çünkü daha düne kadar, o eski günlerde, yani Aziz Kocaoğlu’nun yargılandığı günlerde… Dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun desteği tartışmalıydı, ama Kocaoğlu’nun kendine güveni ve cesareti İzmir’i, örgütü, hatta CHP’yi ayakta tutmuştu.

Bugün ise tablo tersine dönmüş durumda.

Şimdi, Genel Başkan Özgür Özel’in tam destek verdiği, partinin kenetlendiği bir operasyon var…

Ama bu defa sessiz kalan, arka planda kalan, inisiyatifi başkalarına bırakan bir İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı var: Cemil Tugay.

Sorun şu ki, İzmir’de herkesin hafızası taze.

Bu şehir, geçmişte “Lider susunca nasıl ayağa kalkılır”ı Aziz Kocaoğlu sayesinde öğrendi.

Bugün ise, genel başkanın destek olduğu bir operasyonda başkan susarsa, o boşluğu kim dolduracak?

Ve şimdi herkes soruyor: Aziz Kocaoğlu 390 yıl ve 33 dosyayla aslanlar gibi mahkemeye yürürken “İzmir’i yargılayamazsınız!” diye haykırıyordu.

Cemil Tugay ise 280 karaktere sıkıştırılmış bir “Benim ilgim yok, Bu soruşturmanın siyasi olduğu kanaatine vardım” mesajıyla krizi yönetmeye çalışıyor.

Kusura bakmayın Sayın Tugay ama...

Parti içi hesaplardan, kimin kiminle kavgalı olduğundan çok daha büyük bir şey var ortada İzmir’in itibarı.

CHP’nin yerel yönetim anlayışı…

Ve bu anlayışı temsil edecek en görünür isim artık Cemil Tugay.

O yüzden ne susarak bu süreç yönetilebilir, ne de “benimle ilgili değil” diyerek bu fırtına atlatılabilir.

İzmir halkı, adaleti savunan bir Başkan istiyor.

Adaletle birlikte belediyeciliği büyüten bir yönetici…

Ve en önemlisi: “Kardeşini satmayan bir liderin” yanında dimdik duran bir Başkan…

Yani artık herkes yerini belli edecek.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası