AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın ilçe danışma meclisi toplantılarında dile getirdiği “Antalya Modeli ile İzmir’i alacağız” sözleri bir anda gündem oluverdi.
Nedir bu “Antalya Modeli” diye Sayın Çankırı’ya sorduk'
Şu cevabı aldık:
“Antalya yıllarca CHP’nin hükmünü sürdüğü ama hizmet noktasında hiçbir yere gelinmeyen bir kentti. Turizmiyle bu kadar gündemde olan bir kentte beklenen yeterli hizmet yoktu. Ancak sonrasında bize yani AK Parti’ye geçtikten sonra şu anda EXPO’ların yapıldığı, turizmde dünya markası olmuş bir kent. İzmir neden tarımda, turizmde, ticarette marka bir kent olmasın'”
Tamam güzel.
Zaten Antalya turizmde Dünyanın bildiği Türkiye’nin marka kentiydi. Bu bir.
İki, model olması için bir strateji, kendine özgü bir program olması gerekmiyor mu'
Bunlar da sayın vekilin açıkladığı ‘Antalya Modeli’nde yok.
Olsa olsa iyi işleyen bir belediye çalışması var.
Buna “Antalya Modeli” demek, Aziz Bey’in kırsal kalkınmayı hedefleyen ve sadece CHP’nin değil her kesimin Türkiye’ye örnek gösterdiği İzmir Modeli’ne haksızlık olmuyor mu'
Çıkın metropolden sorun vatandaşa Kocaoğlu’nu, ne diyecekler…
Sorun bakalım Tire’de süt üreticisine, Bergama’da çam fıstığı üreticisine, Kiraz’da mantar üreticisi kadınlara, Bayındır’da çiçek üreticisine…
Ya ‘Umut Sürüsü’ne ne demeli.
Kırsalda küçükbaş hayvancılığı desteklemek için, 2015 yılında hayata geçirilen proje ile Karaburun, Urla, Kınık, Beydağ, Bergama, Kiraz, Seferihisar, Selçuk, Menderes ve Ödemiş’te bugüne kadar iki bine yakın üreticiye yaklaşık 7 bin hayvan dağıtılmış.
Bergama, Bayındır ve Beydağ’da balcılara verilen destek azımsanamaz.
Bugün bütün ova yolları asfaltlı.
Tarladaki ürün artık yolun tozundan toprağından, nakliye araçları köstebek yuvası yollardan zarar görmüyor.
Üretici daha çok kazansın diye kooperatifleşmeyi teşvik ederken, bir yandan da peş peşe soğuk hava depoları kuruldu.
Bedava dağıtılan meyve fidanları boy verdi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2007 yılından bugüne kadar fidan, mevsimlik çiçek, zeytinyağı, süt, yoğurt ve peynir gibi ihtiyaçlarını kooperatiflerden sağlayarak yerli üreticiye yüz milyonlarca lira katkıda bulundu.
Kerevet bile dağıttılar.
Siz düşünün gerisini
Tam bir kalkınma modeli
İşin içinde bir strateji, birbirine entegre programlar var.
Yani öyle gelişi güzel değil.
Kocaoğlu’nu ulaşım, altyapı, trafik, koku vs her konuda eleştirebilirsiniz. Büyük bir şehri ana muhalefet partisinin mensubu olarak yönetmek ve herkesi mutlu etmek gerçekten kolay değil.
Oya tahvil etmediği, yıllardır sürekli, istikrarla sürdürdüğü kırsaldaki çabalarını görmezden gelmek ise haksızlık olur.
Şimdi hal böyleyken…
Sizce de haksızlık değil mi İzmir Modeli’ne
Ne dersiniz'