CHP'de bu kararlar çok tartışılır!

Genel seçimden istediği sonucu alamayan CHP’de Kurultay sesleri yükselirken, sakin geçen delege seçimleri sonrası İl Yönetim Kurulu’nun, 5 saatlik toplantısının ardından alınan kararlar İzmir kamuoyunda bomba etkisi yarattı.

Alınan karalar içinde Çiğli İlçe eski Başkanı Ali Rıza Koçer için disiplin süreci başlatıldı. İl başkanlığına gelen şikayet ya da gelen rapor doğrultusunda İl başkanlığında disiplin sürecinin işletilmesini ve alınan kararla ilgili olay günü olay yerinde olan biri olarak ben bu kararın alınmasının normal olduğunu düşünüyorum. Bu kararında İl Başkan Yardımcısı Kemal Kaygül’ün yazdığı rapor doğrultusunda alındığı ifade etmek lazım.
Tabi İl Yönetim Kurulu üyelerinin Çiğli İlçe eski Başkanı Koçer’i tedbirli olarak disiplin kuruluna göndermesi “ceza alacağı” anlamına gelmeyecektir.

Burada alınan karar yapılan şikayet üzerine parti içi işletilmesi gereken bir kural. Bundan başka bir şey çıkacağını düşünmüyorum. Zaten yapılacak seçimde Ali Rıza Koçer’in delege seçilememesinden dolayı çok fazla bir anlam ifade etmeyeceğini düşünüyorum.

Ancak; Çiğli’de delege seçimleri ile birlikte başlayan iç hesaplaşma “kan davasına” dönmüş durumda… İlçe Başkanı Utku Gümrükçü ile il yöneticileri arasında yaşanan kavga her defasında il yöneticilerinin galibiyeti ile sona eriyor. Yani “deveden büyük fil var” atasözünün "CUK" diye oturduğu bir durum…

Yani anlayacağınız “filler tepişiyor ama çimenler eziliyor.”
Diğer taraftan ise, dün gece il başkanlığında yapılan kurada Çiğli’de Belediye Başkan adayı Aziz Buğa’nın kadın kotası nedeniyle delegeliğinin düşürülmesi Çiğli’de büyük sıkıntıların yaşanmasına gebe…

Önümüzdeki günlerde Belediye Başkanı Hasan Arslan ile Aziz Buğa’ya yakın isimler arasında büyük bir hesplaşmanın ve kavganın yaşanacağını düşünüyorum. Ve bu hesaplaşmanın ilk grup toplantısında hatta meclis salonuna kadar ineceğini düşünüyorum. Yani anlayacağınız Çiğli’de CHP’yi zor günler bekliyor…

Gelelim İl Yönetim Kurulu’nun aldığı en kritik karara…
Balçova İlçe Başkanı Aygül Eryılmaz’ın tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edilme kararına… İl Yönetim Kurulu seçimlere günler kala alınan bu kararın altında kalacaktır. Bunu önümüzdeki günler hep birlikte göreceğiz.

Benim şahsi fikrim alınan bu karar vicdanları yaralamıştır. Bu kararda el kaldıran İl Yönetim Kurulu üyeleri kesinlikle kendi bindikleri dalı kesmişlerdir. Çünkü uzun süreden beri ilçe başkanlığı görevini başarıyla götüren İlçe Başkanı Eryılmaz’ın tedbirli olarak disiplin kuruluna verilmesini çok manidar bir durum olduğunu düşünüyorum.

Balçova’da yaşanan iç hesaplaşmalara kurban edilmeye çalışıldığını düşünüyorum. Bu işin içinde kimlerin olduğunu bilemiyorum. Ancak; tahmin edebiliyorum. Bu çekişmenin bir tarafı olmak ya da daha sert bir dille ifade etmek gerekirse “kullanıldığını” düşünüyorum.

Çünkü “ İlçe Başkanı Aytül Eryılmaz’ın İl Yöneticisi Bahar Gürsul'la telefonla konuşurken hakaret ettiği gerekçesi” ile tedbirli olarak disiplin kuruluna gönderilmesi iyi niyetle alınmış bir karar değil… İlçe Başkanı Eryılmaz’ın disiplin kuruluna yollanması “İlçe başkanlığına aday olmasının önüne geçilmeye çalışıldığını düşünüyorum.”

Neden böyle düşünüyorum…

1-İlçe başkanına böyle bir tartışma yaşanıp yaşanmadığı sorulmaması bende kesinlikle “bir operasyon” algısı yarattı.
2- Böyle bir karar alınırken İlçe başkanı neden aranıp “böyle bir tartışma yaşanıp yaşanmadığı sorulmadı.” Doğrudan yargısız infaz yapıldı.

3- Madem sorulmadı disiplin kuruluna gönderilirken, “İlçe seçimlerinin olacağı hesaplanarak” İlçe başkanının mağdur olmaması için disiplin kurulunun konuyu sağlıklı değerlendirebilmesi için neden tedbirsiz yollanmadı.

4- İl yöneticisi, ilçe başkanının kendisine hakaret ettiğini nasıl ispatladı. Ses kaydımı aldı. (ki, aldıysa suç, ya da konuşma esnasında Üçüncü kişilere habersiz dinlettiyse) etik olarak doğru değil. İl Başkanı bu suçlamayı neye ve hangi delile göre yaptı. Bunu ilçe başkanına açıklaması gerekiyor. Ve delilleri kamuoyuyla paylaşması gerekiyor.

Şimdi bu sorulan soruların altında yatan gerçeğin ne olduğunu önümüzdeki günler mutlaka ortaya çıkacaktır. Ancak; Bu hesaplaşmaların ilçe başkanlıklarında yaşanmasının normal olduğunu düşünüyorum.
Yalnız ilçelerin üstünde olan ve yaşanan “hukuksuzlukları” çözmesi gerek il başkanlığı gibi bir kurumda bu hesaplaşmaların yaşanması CHP’de yaklaşan il kongresi öncesi “operasyonun” Balçova İlçe Başkanı Aygül Eryılmaz’a değil, İl Başkanı Bedri Serter’e yapıldığını düşünüyorum.

Çünkü il başkanlığının parti içinde yapılan tartışmaları ve yaşanan gelişmeleri daha sağduyu ile ele alması gerekiyor. Bu yaşanan tartışmalar karşısında hemen disiplin sürecinin işletilmesi ilçeleri il başkanlığının karşısına alır ve bu durumunda İl Başkanı Bedri Serter’e zarar vereceğini düşünüyorum.

Oysa CHP İzmir İl Başkanlığı genel seçimlerden önce parti zarar görmesin diye “Aliağa'da yerel seçimlerde parti aleyhine çalıştıkları iddia edilen 24 partiliyle, disiplin dosyalarının işleme konmaması yönündeki tavrı nedeniyle İlçe Başkanı Özcan Durmaz, 20 ay sonra il başkanlığı tarafından savunmaya çağrılmıştı.”

Genel seçimlerde partinin zarar görmemesi için Aliağa dosyasını 20 ay erteleyen il başkanlığı Balçova İlçe Başkanı Eryılmaz’ın savunmasını bile almadan tedbirli olarak disipline vermesi siyasetle yakından ilgilenen bir gazeteci olarak İlçe Başkanlığı seçimine günler kala alınan bu kararın kesinlikle iyi niyetle alınmış bir karar olmadığını düşünmüyorum.

Ancak; bu intikam ve öç alma duygusuyla alınan karar il yönetimine kesinlikle bir şey kazandırmayacaktır. Önümüzdeki birkaç gün içinde bunun yansımalarını hep birlikte göreceğiz kesinlikle bunun faturası il başkanlığına çıkacaktır. Bekleyelim görelim.

Yorum Ekle