Cumhuriyet Halk Partisi’nde Bayraklı Belediye başkan adayı İrfan Önal'ın tanıtım toplantısında konuşan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın konuşması damgasını vurdu.
makam ve koltuk sevdası…
Ama öyle herhangi biri değil, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın gözünden.
Sandal diyor ki: “Biz, CHP'liyiz ve rozetimizi hiç çıkartmadık.” İşte bu, siyasetin koltuk kavgalarına inat, bir nevi ‘Lord of the Rings’ serüveni gibi: Gücü elinde tutmak için değil, halka hizmet etmek için bir arayış.
Sandal’ın konuşması, adeta bir CHP manifestosu niteliğinde…
O, makam ve koltuk sevdasını bir kenara bırakıp, gerçek siyasetin vatandaşa hizmet etmek olduğunu söylüyor. Peki, bu ne anlama geliyor?
Sandal’ın bu sözleri, politikadaki koltuk yarışının aslında ne kadar boş ve anlamsız olduğunu gözler önüne seriyor. Çünkü sonunda önemli olan, ne kadar süre makamda kaldığınız değil, o makamdayken ne yaptığınızdır.
“O altı okun emanetini yerine getirdik,” diyor Sandal.
Burada, CHP’nin altı temel ilkesinden bahsediyor: Cumhuriyetçilik, halkçılık, milliyetçilik, laiklik, devrimcilik, ve devletçilik. Sandal’a göre, bu ilkeler, kimseyi ötekileştirmeden, herkese eşit şekilde hizmet etmeyi gerektiriyor.
Bu, sadece bir parti politikası değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi.
Sandal’ın vurguladığı bir diğer önemli nokta ise, koltukların geçiciliği…
“Bugün sizde olan makam, yarın başkasında olacak. Önemli olan, o makamı elinizde tutarken, üzerinize düşeni yapmış olmanız. Yani, CHP’nin bayrağını daha yükseklere taşıyabilmek için elinizden geleni ardınıza koymamak.”
Bu sözler, siyasette yeni bir sayfa açılmasının zamanı geldiğini gösteriyor.
Serdar Sandal, bu yeni sayfanın öncüsü olma potansiyeline sahip. O, makam ve koltuk peşinde koşmanın değil, vatandaşa hizmet etmenin peşinde.
Ve belki de siyaset arenasına yeni bir soluk, yeni bir anlayış getiriyor.
Serdar Sandal’ın bu duruşu, siyasi kariyerinin sadece bir parçası değil, aynı zamanda CHP’nin geleceği için bir umut ışığı. Koltuk sevdası olmayan, hizmet odaklı siyaset anlayışı, belki de hepimizin özlediği, aradığı şey.
Ve Sandal, bu anlayışın canlı bir örneği olarak önümüzde duruyor.
Evet, siyaset zor bir alan…
Ama Sandal'ın varlığı, bu zor alanda bile umudun yeşerebileceğini gösteriyor. Belki de gelecek, Sandal’ın dediği gibi, pırıl pırıl gençlerin, hizmet odaklı siyasetçilerin elinde daha aydınlık olacak.
Ah, ne güzel günlerdi, değil mi?
CHP'de atama kararları alınıyor, ilçeler ayaklanıyor, istifalar havada uçuşuyor ve biz, bu karmaşanın ortasında, siyasi bağlılık ile sadakatin ne demek olduğunu yeniden keşfediyoruz.
Nasıl bir keşif ama!
Genel merkez koridorlarında övgüler havada uçuşarken, aday gösterilmeyince asıl yüzler ortaya çıkıyor.
Bir tarafta "İthal aday istemiyoruz" diye bağıran aday adayları, diğer yanda Bayraklı'nın Başkanı, Serdar Sandal.
Sandal bu süreçte adeta bir ilkesellik semineri veriyor.
"Bakın," diyor, "partiye olan bağlılık böyle olur."
Ve herkes, bir anda, bu bağlılık dersinin büyüsü altında kalıyor.
Serdar Sandal, siyasetin sıkıntılı sularında, CHP'nin neşteri olarak ortaya çıkıyor. Partinin genel çıkarlarını kişisel hırslarının önüne koyarak, "Bakın, ben buradayım ve ilkelere sadığım," diye bağırıyor.
Bu duruş, sadece Bayraklı'nın değil, tüm CHP'nin moralini yükseltiyor.
İşte gerçek liderlik, partililik budur, diyoruz.
Bir lider, koltuk değil, prensip peşinde koşmalıdır, değil mi?
Ah, ne romantik bir düşünce!
Bu sıkıntılı dönem, aslında bir fırsat.
Evet, bir fırsat!
CHP, iç çekişmeleri ve bireysel çıkar çatışmalarını aşarak,” Phoenix kuşu” gibi küllerinden doğabilir.
Ve Serdar Sandal, bu yeni doğuşun simgesi olabilir.
Onun "ilkesellik, sadakat ve partiye olan bağlılık örneği", gelecekteki CHP liderlerine bir kılavuz olabilir.
Peki ya siyasetin sert rüzgarları?
Merak etmeyin, Sandal'in duruşu, bu rüzgarlara karşı bir siper.
Siyasi etik ve ilkesellik konusunda bir ders veriyor bize.
Ve biz, bu dersi alırken, "Acaba," diye düşünüyoruz, "gerçekten de siyaset bu mu?"
Serdar Sandal ve CHP'nin hikâyesi, iktidar mücadelesinin ötesinde bir mesaj taşıyor: Gerçek liderlik, ilkesellik ve sadakatte kendini gösterir.
Ve bu gelecek nesillere, siyasi arenada dürüstlüğün ve prensiplerin hâlâ mümkün olduğunu hatırlatacak.
CHP’de yerel seçim sonrası tüm dengeleri değiştirir. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, işte bu dönemde CHP'nin sıkıntılı döneminde ismini hafızalara kazıdı…
Yerel seçimlerin ardından esen kurultay rüzgarlarının ortasında, Sandal'ın sergilediği tavır, sadece cesaretin değil, aynı zamanda siyasi vizyonun da bir sembolü haline gelecektir.
Serdar Sandal, bu tavrı ile Bayraklı’da partisi içindeki birlik ve beraberlik mesajını güçlü bir şekilde yansıtan bir duruş sergileyerek, adeta bir ilham kaynağı oldu. Bu, özellikle yerel seçimler sonrası ve muhtemel bir kurultay dönemi öncesinde, onun partideki konumunu ve gelecekteki rolünü büyük ölçüde etkileyebilir.
Ve işte bu noktada, Sandal'ın yıldızının neden parlak bir şekilde yükseldiğini daha iyi anlıyoruz.
POLİTİKA
Sayfa başına git