MÖ 280 ve MÖ 279 yıllarında Grek kolonisi Tarentum Kralı Pirus Roma’ya saldırır ve ne pahasına olursa olsun savaşı kazanmak için her şeyini feda eder. Sonunda Pirus, savaşı kazanır; ancak 50 filin desteklediği ordusunun tamamını kaybeder.
Savaşı kazanmıştır, ama yanında koskoca ordudan artakalan üç beş sefilden fazlası kalmamıştır. Pirus’un bu zaferin ardından “Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme” dediği söylenir.
Pirus Zaferi aslında yenilmeye mahkûm galibiyetleri anlatmak için kullanılır. Bu olaya atfen, benzer şekilde kazanılan savaşlara Pirus zaferi denir.
Evet, dün Çiğli İlçe Kongresi tam da böyle bir zafer oldu!
Kazananın kaybettiği, kaybedenin kazandığı bir kongre oldu.
Tek adayın olduğu, sandıkların havada uçuştuğu bir kongre oldu…
Kongre salonunda olup bitenleri izlerken, ardından çıkan tabloda 200 üyenin bile oy kullanmadığı ilçe kongresinin meşruiyeti tartışılır… Tartışılmalıdır da…
Erkan Akar’ın seçildiği kongre de bundan sonra nasıl bir süreç işleyecek hep birlikte göreceğiz…
Uzlaşma sonrası tek aday gidilen kongrede yaşananların neden yaşandığına gelelim…
Çiğli ilçe olduktan sonra tarihinde ilk defa tek adaylı kongre yapıldı ve bu kongredeki konuşmalar ve tek aday Erkan Akar’ın konuşması salonda bulunan delege ve davetliler tarafından büyük bir coşku ile alkışlandı…
Bu güzel ce coşkulu ortam listenin açıklanması ile yerini büyük bir gerilime bıraktı ve ondan sonra olanlar oldu.
Birçok delege listeyi tepkiyle karşıladı…
Sandıkların havada uçuşması ve çıkan listenin bir “BİR OPERASYON” listesi olmasının verdiği duygu patlamaları delegenin salonda “İSYAN” etmesine neden oldu…
Olayların sözlü tepkiyle kalmayacağını gören emniyet görevlileri olaya müdahale etmek zorunda kaldı ve delegeler çevik kuvvet gözetiminde oy kullandı…
Bir daha yazıyorum…
Tek listeli seçimin olduğu kongrede delegeler polis gözetiminde oy kullandı!
Yanlış duymadınz…
Burası Hakkari ya da Şırnak değil, uzun yıllar CHP'nin iktidar olduğu demokrasinin başkenti İzmir’de yaşanıyor…
Peki, salonda yükselen tepki niye?
Üç adayın üzerinde uzlaştığı listenin yerine Niyazi Arslan ve Erdal Mansuroğlulları’nı destekleyen isimlerin olduğu liste…
Aslında işin Türkçesi “KAZIK” listesi…
Kim ne derse desin burada yapılan 3-5 delege daha fazla almak için yapılmış bir liste olduğunu düşünmüyorum…
Burada yapılan listenin tek anlamı var, Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün il kongresinde “OYUN DIŞINDA KALMASI” için yapılan bir oyun içinde oyun olduğunu düşünüyorum…
CHP’nin Türkiye’de neden iktidar olmadığının da açık göstergesi…
Yani anlayacağınız parti içinde yaşanan rekabet ve oynanan oyun birilerinin kendisine “siyasi avantaj” elde etmek için “DEMOKRASİYİ” kalkan olarak kullanmıştır.
Kim ne derse desin yaptıkları “SİYASİ AHLAKSIZLIKTAN” başka bir şey değil…
Bunun Türkçe karşılığı bu…
Salonda bu olaylar olurken, insanların emeği yok sayılırken, insanlar yaşadıkları haksızlıklar karşısında isyan ederken, Çiğli'de yaşanan olumsuz olaylar ile Türkiye gündemini meşgul ederken, ya kongre sonrası “davul zurna çaldırarak halay çekenlere” ne demeli…
Birilerinin emeğini “GASP” ederek emeklerinin üzerinde tepinenlerin bu partide “HAK, HUKUK, ADALET” sloganı atan CHP’de bu inancı nasıl yeşertecekler?
Bu filmi çevirenler salona girerken, Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün “Birleşe birleşe çoğalacağız” sloganının altında ezilecekler…
Neyse zaman her şeyin ilacı…
Şimdi olayın tazeliğiyle yazabileceklerim bu kadar birkaç gün sonra olay biraz daha netleşir diye düşünüyorum…
Ondan sonra olayın şeklini ve aktörlerini daha iyi yazabilirim…
Şimdi gelelim finale… Yazının başında da ifade ettiğim gibi Çiğli’de bundan sonra hiçbir şey eskisi olmayacak…
Ve bu film, fragmanın ardından “SENARYO” mutlaka değişecektir.