CHP’li İbrahim Burak Oğuz, Urla Belediye Başkanlığı görevini yürütürken Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olduğu iddiasıyla tutuklandı. Oğuz, örgütte sohbet hocalığı yapmak ve mahrem imamlarla iletişim kurmakla suçlanmıştı.
Tutuklanmasının ardından partisi CHP’den uzun süre açıklama yapılmaması aslında işin CHP açısından ne kadar vahim olduğunu ortaya koyuyordu. Bu konuda CHP’nin açıklama yapmamasını anlayabiliyordum ama AK Parti’nin sessiz kalması da her kesim tarafından garip karşılanmıştı…
Oysa daha sonra AK Parti’nin sessizliğinin nedeni anlaşıldı.
AK Partili yöneticilerin eski Başkan Oğuz hakkında savcılığın hazırlayacağı iddianameyi beklediğini gördük…
İddianamenin açıklanmasının ardından AK Parti sessizliğini danışma kurullarında bozdu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ yaptığı açıklamalarla CHP’yi köşeye sıkıştırdı.
AK Parti’den diğer vekilleri muhalefeti “OTLA ÇÖPLE” yaparken Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti adına “KRİTİK” bir hamle yaptı.
Dağ, Urla Beledi Başkanı’nın FETÖ’den tutuklanmasının ardından CHP’ye sorduğu “Burak Oğuz’un referansı kim'” sorusuyla CHP’nin içinde bir bölünme ve ayrışma yaşanması için ciddi bir hamle yaptı.
Ve bu konuda CHP dışa dönük bir hamle yapmayacağı havası vermiş olsa da birileri bunun hesabını mutlaka verecektir.
CHP’nin içinde ortada bir suç var ama suçu işleyen belli değil…
Zaten bu gizemli sorunun yanıtının olmadığını Hamza Dağ kendisi de biliyor… Ancak; bu yanıtsız kalan soru önümüzdeki dönem İzmir siyasetinde AK Parti’ye ciddi bir ivme kazandıracaktır…
Dağ’ın bu hamlesi ulusal televizyon kanallarında da tartışılmaya başlandı…
Herkes bu sorunun cevabını arıyor…
Ve bu soru yanıtlanmadığı sürece CHP’nin üzerinde bir “KARA BULUT” olarak kalacaktır…
İddianamenin açıklanması ve iddianamede yazılanlar kamuoyunda tartışılıyor ve bence CHP’yi daha da zor bir dönem bekliyor…
Ve AK Parti cephesinden ciddi bir ‘BASKI’ var…
Bu baskının mimarı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ…
Genel Başkan Yardımcısı olamk öyle kolay iş değil hele de iktidar partisinde 81 il ve ilçe taşkilatlarıyla ilgilenmek gerektirir.
Bu nedenle Hamza Dağ da zamanın bir çok kısmını İzmir dışında geçiriyor. Buna rağmen yerel siyaseti yakından takip eden bir isim…
Son dönemde yaptığı akılcı ve sert muhalefetle AK Parti’ye İzmir’de ivme kazandırmış durumda…
Muhalafet cephesi, AK Parti’yi Gülen cemaatiyle arasında geçmişteki ilişkiler üzerinden eleştirirken, AK Parti 17-25 Aralık’ı referans alıyordu. O dönem parti bu konuda baya sıkıntıya girmişti.
Muhalefet hala AK Parti’yi eleştirirken, yapılan eleştiriler karşısında Hamza Dağ’ın Burak Oğuz hakkındaki iddianamenin açıklanmasından sonra sessizliğini bozdu.
Dağ, AK Parti ilçe danışma kurullarında yaptığı konuşmada "Burak Oğuz’un CHP içindeki referansı kimdir'" sorusu ile CHP’nin özellikle “FETÖ” konusunda söylenecek sözlerine de “KİLİT” vurdu…
Dağ bu hamlesiyle CHP’nin uzun zamandan beri elindeki kozu alarak geçmişte “FETÖ ile iş birliği yaptığı” gerekçesiyle eleştiri bombardımanına da NOKTA koymuş oldu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Urla meselesini belediye başkanın görevden alınmasından çıkarıp, “FETÖ’nün” siyasi adresinin yalnızca AK Parti olmadığı, diğer siyasi partilerinde içine girdiğini net bir şekilde İzmirlilere anlattı..
CHP Konka İlçe eski Başkanı Aytekin Tunus’un TV35 ekranlarında ifade ettiği gibi, “2011 yılında Burak Oğuz ile ilgili söyledikleri ve CHP’ye gelişi ve ardından o tarihte yaşananlara ilgili söylediklerini” göz önüne alırsak, Hamza Dağ’ın söylediklerini destekliyor.
Bu dönemden sonra artık tartışılması gereken “FETÖ” terör örgütü ile ilgili bir siyasi tartışmadan ziyade nasıl mücadele edilmesini konuşmak gerektiğini düşünüyorum…
Uzun yıllardan beri siyaseti takip eden ve yazan biri olarak Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın özellikle bu çıkışı ile AK Parti’nin İzmir siyasetinde önemli bir rol almasını bekliyorum.
Ve hafta sonunu İzmir’de geçirecek olan eski Başbakan Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini tarihi farkla kaybettikten sonra İzmir’de teşkilatlar üzerinden elini çekmesi gerektiğini ve onuna birlikte hareket eden isimlerin de önümüzdeki dönem kenara çekilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu ekiple yakın olmuş bir gazeteci olarak bunun nedenlerini ve gerekçelerini yakında zamanda “AK Parti’de neler yapılmalı” başlıklı yazacağım yazı dizilerinde ve televizyon programlarında dile getireceğim…