Karabağ ile Kocaoğlu karşı karşıya getiriliyor
CHP İl Başkanı Bedri Serter’in il başkanı olmasından sonra CHP’de siyasette kartlar yeniden karılmaya başladı. CHP’de yeni bir sürecin başladığını herkes ifade ediyor. Bu süreçten sonra örgüt içinde kırgınlıkların, küskünlüklerin giderileceğini ve CHP’nin 2015 seçimlerinde daha güçlü gireceğini düşünüyorum…
Ve Bedri Serter’in, bunu yapacak doğru isim olduğunu düşünüyorum… CHP’nin yeni patronun ilk icraatı Konak İlçe Başkanı ile Belediye Başkanı arasından yaşanan polemiğe müdahale ederek anında çözmesi oldu…
Serter’in bu hamlesi örgütte büyük heyecan yarattı..
Şimdi dönelim Serter’in atanmasına…
Bu atama siyasilerden çok, bazı köşe yazarlarını rahatsız etmiş durumda…
Serter isminin İzmir’e il başkanı olarak atanması Genel Merkez koridorları ve İzmir kamuoyunda “Alaattin Yüksel ekibinin tasfiyesi” anlamına geldiği şeklinde yorumlandı.
İl Başkanı Bedri Serter’in atanmasından sonra kaleme aldığım köşe yazısında söylediğim gibi bu işin isim babası değil atamanın mimarı Bayraklı Belediye Hasan Karabağ’dan başkası değildir.
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ Genel Merkez koridorlarında dolaşarak İl Başkanı Bedri Serter ile ilgili çalışma yapmış değil. Sadece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede CHP İzmir’de yaşanan siyasi gelişmeleri anlatmış ve “İş dünyasını da kucaklayacak ve partinin içinde de tanınan, örgütte de kabul görebilecek isim olan Bedri Serter’in il başkanı olması, İzmir’de partiyi rahatlatacaktır” önerisi kabul görmüştür.
Ama İzmir’de bazı medya kuruluşlarının temsilcisi Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’a, AK Partili ya da MHP’li bir isimi önermiş gibi saldırıyor…
Ve bunu yaparken de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzmir milletvekili Alaattin Yüksel ile Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ı karşı karşıya getirmek için inanılmaz bir çaba içinde…
Oysa Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, geçtiğimiz dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonun hemen ardından çıkıp cesurca operasyonu eleştiren ve Büyükşehir Belediyesi’ne destek veren tek İlçe Belediye Başkanı değil miydi'
Yine aynı Hasan Karabağ Ankara’ya giden ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na “Aziz Kocaoğlu ile olmaz” diyen 9 ilçe başkanın yaptığı bu ziyareti o dönem kendi İlçe Başkanı Levent Ölçer’in de olduğu yapıya karşı İlçe yönetimine basın açıklaması yaparak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na destek veren tek İlçe Belediye Başkanı değil miydi'
Şimdi Başkan Karabağ’ın il başkanı olarak görmek istediği bir ismin atanmasından sonra İl Başkanı’nin daveti üzerine kendi partisinin Beydağ ilçe kongresine katılması neden çok hayretle konuşulacak bir mesele oluyor anlamış değilim…
Bayraklı Belediye Başkanı bugüne kadar her hangi bir partili ya da Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile ilgili bir tek açıklama yapmamış hatta yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na hakaret eden isimler de Hasan Karabağ’ın ilçesinde disiplin kuruluna gönderilmiştir.
Durum bu kadar netken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ı karşı karşıya getirilmeye çalışılması saçma bir istekten başka bir şey değildir.
Ayrıca Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ siyasi bir erkin başında olan bir isim, İl Başkanı olacak isimle ilgili tavrını ortaya koyması nasıl olur da bu köşe yazarları tarafından zafer kazanılmış bir general olarak tanımlanır…
Oysa Başkan Karabağ’ın İl Başkanı Bedri Serter’in atanmasından sonraki açıklamalarını ve Başkanın bu atanmaya dahil olmasını eleştiren yazar, Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Vezir Aslan’ın sahibi olduğu Altın Balık Restoran’da eski İl Başkanı Ali Engin istifa etmeden önce bir araya gelerek Barış Erel’in İl Başkanı olmasını önermedi mi'
Kendi içinde yaşadığı tutarsızlıkla yazdıkları artık kamuoyunda dikkate alınmayan bu arkadaşımızın “Hasan Karabağ fobisi” nedeni ile bunları yazdıklarını düşünüyorum…
Oysa aynı yazar bundan üç gün önce yazdığı köşe yazısında Başkan Karabağ için “Bir özeleştiri yaparak söylüyorum. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ı hafife almışım. Çünkü bu sürecin en net kazananı O gözüküyor. Kulislerden edindiğim bilgiler doğruysa herkesten önce Ankara’ya giderek Bedri Serter ismini Kılıçdaroğlu’nun, MYK üyelerinin önüne koyuyor. Diyerek övgüler yağdırarak özeleştiri yapmamış mıydı'
Yoksa bu yazısından sonra birileri kulaklarını mı çekti'
Şimdi bir işi yaparken samimi olacaksın. “Rüzgâr gülü” olmayacaksın. Kendi içinde tutarlı olacaksın… Yoksa bir dönem sonra insanlar sizin yazdıklarınızı ciddiye almıyor… BENDEN SÖYLEMESİ