İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun önerisiyle İl Başkan adayı olup ve seçilen CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in geçen zaman içinde çok başarılı bir dönem geçirdiğini söylemem açıkçası doğru olmayacaktır.
Bunu bir tek ben söylemiyorum, örgüt içinde çok fazla sayıda partili ifade ediyor.
Geçen süre zarfında örgütten uzak duran ve kendi içinde yarattığı bir yönetim anlayışıyla il başkanlığı yapmaya çalışan bir profil sergiledi.
Deniz Yücel yönetimdeki üyelere de özgür davranma hakkı vermeyerek klasik CHP çizgisinden uzaklaştırdığını görüyoruz. Oysa önceki dönemlerde il başkan yardımcıları kamuoyunda CHP’nin parti politikalarını anlatır ve il başkanı gibi çalışırlardı.
Deniz Yücel döneminde neredeyse hiç kimse konuşmuyor. Kamuoyunda parti icraatlarını anlatmak İl Başkanı Yücel’in inisiyatifine kalmış durumda…
Durum böyle olunca İl Başkanı Yücel de çok fazla konuşmayı sevmeyen ve medya önünde bana göre “KONUŞAMAYAN”, CHP’lilere göre ise “tedbirli” bir il başkanı. CHP’nin yapısına uygun bir il başkanı olmadığını ifade edebilirim…
Çok uzun zamandan beri siyasetin içinde olan ve Alaattin Yüksel, Kemal Karataş, Selçuk Ayhan, Rıfat Nalbantoğlu, Ekrem Bulgun, Tacettin Bayır, Ali Engin, Bedri Serter gibi isimlerin il başkanlığına tanıklık etmiş bir gazeteci olarak CHP İzmir, tarihinin en başarısız dönemini geçiriyor…
Bir il başkanı düşünün; yakın çevresine “ben çok yoruldum” diyor, hafta sonlarında kendisini arayan gazetecilerin telefonuna cevap vermiyor, “Tatilde telefon mu açılır” mazeretinin arkasına sığınarak il başkanlığı yapıyor. Bir il başkanının bu ruh haliyle başkanlık yapmaya çalışması ve örgütüne katkı koyması mümkün mü'
Ya da başarılı olması beklenebilir mi'
Ben beklemiyorum…
Peki, neden il başkanı oldu ya da yapıldı…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 2014 yerel seçimlerinde 15 ilçe belediyesini değiştirttiğini ve önümüzdeki dönemde de İzmir’i yeniden dizayn etmek istediğini düşünürsek (kaldı ki bunun mesajını İzmir il kongresinde çok net bir şekilde vermişti) Kocaoğlu’nun hangi ilçelerde kimi belediye başkanı yapmak istediği herkesin kafasında soru işareti…
Bu konuda Genel Merkez’in tavrının ne olacağı ve Kocaoğlu’nun bu talebi karşısında nasıl direneceğiyse şüpheli…
Bu pencereden bakarsak Kocaoğlu’nun Yücel’i belediye başkanlığı için hazırladığı ve bu nedenle il başkanlığı koltuğuna oturttuğu iddia ediliyor.
Bu iddiayı da güçlendiren bir olayı size hatırlatmak isterim…
Geçtiğimiz aylarda AK Parti’ye yakın bir gazetenin Buca Belediyesi’nin CHP’li Başkanı hakkında “kokain kullandığı gerekçesiyle gözaltına alındığını” yazmasından sonra, muhabirlerimiz başta İl Başkanı ve Buca’dan sorumlu il başkan yardımcılarını aramış ve bu isimler konuyla ilgili kesinlikle açıklama yapmayacaklarını ifade etmişlerdi. Bu konuda CHP İzmir’in patronu Deniz Yücel CHP’li Belediye Başkanı’na atılan bu iftiraya karşı tek kelime etmemişti. Taşlar şimdi yerine oturduğunda Yücel’in neden açıklama yapmadığını daha iyi anlayabiliyorum.
Şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bu konuda kesinlikle benim yalan yazdığımı söyleyecektir…
İl kongresi öncesi Başkan Kocaoğlu’na 22 Aralık günü “Başkanım Deniz Yücel’i aday yapacakmışsınız” demiştim. O da “Benim haberim yok, biri ortaya atmış, benimle alakası yok. Ben kimsenin aleyhinde ya da lehinde değilim. Aklımda da bir aday yok” diye yanıt vermiş ve bunun yazılmasını istemişti.
HABERİN LİKİ
http://www.egepostasi.com/haber/o-iddialara-kocaoglu-ndan-net-yanit-kesinlikle-adayim-yok-/175950
Aziz Kocaoğlu’na çok yakın olan bir isim, Başkan Kocaoğlu’nun, İl Başkanı Deniz Yücel’i Buca Belediye Başkan adaylığına hazırladığını ve bunun gerçekleşmesi için elinden geleni yapacağını iddia etti.
Bu iddia eğer gerçekleşirse vay CHP’nin haline vay…
O zaman şunu sormazlar mı; belediye başkanı ya da milletvekili olmak için partinin programı, tüzüğü, ilkelerine göre siyaset yapmak mı yoksa birine sırtını dayamak mı makbul'