İşte Büyükşehir'in adaleti!

Çok iyi hatırlıyorum, 2009 yerel seçimlerinde Aziz Kocaoğlu yeniden aday olmak istiyor ancak; o dönem CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Kocaoğlu’nun adaylığını açıklamıyordu…

Ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan 20 bin civarında işçi Baykal’ın Kocaoğlu’nun adını açıklaması için gecesini gündüzüne katarak çalışıyordu… En sonunda Baykal’ın direnci kırılmış ve Kocaoğlu’nun aday yapılması sağlamıştı…

Evet, o dönem yapılan açılışlarda Büyükşehir çalışanları açılışların etkili olmasında büyük rol oynamıştır… Aradan geçen zaman içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan işçiler üzerinde özellikle şirket genel müdürleri tarafından ciddi baskılar yapılmaya başlanmış…

Ve gelinen noktada ise, işçi üzerinde tam anlamıyla “faşizan” bir baskı oluşmuş durumda…

Son günlere İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinde işçilere yapılan baskı ve en sonunda işten çıkarılma yani tasfiye süreciyle devam ediyor…

İşçilerin işten çıkarılma nedenleriyse, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde uygulamaya konan "Performans Değerlendirme Sistemi" işte tam da bu gerekçe ile…

Oysa asıl gerekçe öyle değil…

Geçmişte belediyeden davacı olan ve yargıya giden isimler olmasıysa dikkat çekiyor. 6772 sayılı kanundan doğan ve kamu işçilerine ödenen yıllık 52 günlük ücret tutarındaki ikramiyelerin 5 yıl geriye dönük olarak kendilerine ödenmesi için ilave tediye davası açan işçiler kazandıkları dava neticesinde protokol imzalanmasını beklerken, birçok arkadaşlarının işten çıkarılması işçiler arasında ciddi bir tedirginlik yaşanmasına neden oldu…

Ne tesadüftür ki; işten çıkarılan işçilerin tamamı geriye yönelik hak alacakları için mahkemeye başvuranlar…

Soysal Demokrat CHP’li bir belediyede yaşananlar emeği ile geçinen işçilere yapılan resmen bir “psikolojik işkence” gibi…

Düşünebiliyor musunu?  Haklarını ararken bu gerekçe ile çıkarılan işçilerle aynı iş yerinde, iş güvencesi olmadığını düşünerek çalışmak, şirket yöneticilerinden gelecek “performansınızdan memnun değiliz, bu nedenle sizinle çalışmak istemiyoruz”  sözleriyle karşılaşma korkusuyla yaşamak ne kadar acı bir durum…

Bu resmen psikolojik işkence değil de nedir'

Peki; İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu yaparken, sendika, muhalefet ne yapıyor…

İZULAŞ A.Ş, İZENERJİ A.Ş, İZELMAN A.Ş, Grand Plaza A.Ş şirketlerinde çalışan işçiler işlerinden çıkarılırken bu konuda sorumluluğu olanlar neden sessiz kalıyorlar…

Özellikle sendika…

CHP’li ilçe belediyelerde yaşanan olaylardan dolayı hemen eylem kararları alınırken burada işten çıkarılmalara neden bir tepki verilmiyor…

Yoksa “biz bu konuda müdahil olursak önümüzdeki seçimlerde yeniden seçilemeyiz” korkusu mu var sendika temsilcilerinde…

Aklıma geçmiş dönemler Büyükşehir Belediyesi ile sendika arsında  “0 zamla yapılan” sözleşmeler geliyor…

Acaba bu konuda Büyükşehir ile sendika yöneticileri arasında işçiler üzerinde gizli bir anlaşma mı var'

Temel görevi işçi haklarını savunmak olan ve varlığını işçiye borçlu olan yöneticiler haklarını arayan arkadaşlarının işten çıkarılmasına neden bu kadar sesiz kalıyorlar…

Bunun bir açıklaması yok…

Peki, her meclis toplantısında “Üzümün çöpü, armudun sapı” diyerek bir bardak suda kıyamet koparan AK Parti’nin Grup Başkanvekili ve sözcüsü neden bir tek açıklama yapmaz ya da Büyükşehir’in keyfi uygulamasını gündeme taşımaz…

Diğer tarafa dönersek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bu yaşananlardan haberi var mı'

Ancak; belediye içinde yaptığım görüşmede bana söylenen “Başkan Kocaoğlu’nun haberi olmadan hiçbir genel müdürü kimseyi işten çıkaramaz” sözleri oldu.

Durum böyleyken İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde “ADALET” isteyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, Başkanı olduğu şirketlerde  “haklarını arayan işçilerin adalet arayışlarının olduğu şu günlerde 5 Grand Plaza çalışanının işlerinden çıkarılması” ne kadar adaletli…

İşte Büyükşehir’in adaleti bu olsa gerek…

Bu konuyla ilgili yakın takipte olduğumu bir kez daha ifade ediyorum…

Bugüne kadar işçi üzerinde istediği gibi ip atlatan iş yeri sorumluları ve genel müdür ve yardımcılarının keyfi uygulamalarını İzmir kamuoyuna deşifre edeceğimi herkesin bilmesini istiyorum…