ANKARA- Bu hafta kayıplarımızın fazla olduğu bir hafta. Niyazi Bahçecioğlu Kayseri'ye büyük faydaları dokunmuş bir insandı.
Metin Serezli sinemada önemli bir aktör, o da yaşamını yitirdi. Sanat camiasının başı sağolsun.
Almanya'da meydana gelen yangın sonrası arkadaşlarımız Almanya'ya gitti. Cenazeler geldiğinde Afyon'a da gidilecek. Umarım olay bir an önce aydınlanır.
Bülent Ecevit 12 Mart muhtırasına karşı çıkmıştır. CHP'den eğer bakan verirseniz istifa ederim demişti ve istifa etmişti. Darbelerin en çok CHP'yi etkilediği dönem 12 Mart'tır. Bakanlarımız içeri atılmıştır, mal varlıklarımıza el konuşmuştur.
12 Mart darbesi bizim kararlı duruşumuzu göstermemiz açısından önemli bir tarih olmuştur.
Milaslılar aramızda. Ağlamayan çocuğa mama vermezler. Hem mağdur olacaksın hem sesin çıkmayacak. Neden beni gözaltına alacaklar. Seni gözaltına alırlarsa bilin ki CHP milletvekilleri o an oradadır.
Uluderesıradan bir olay değildir. Aradan 14 ay geçti. 14 günde aydınlanması gereken sorun 14 ayda çözülemedi. İki basit soru sordum. Bu bombardımanı yaparken kimden istihbarat aldınız. İkinci bir soru sordum: "Bu bombalamayı kim yaptı'"
Olayın yankı uyandırması üzerine 1 ay içerisinde parlamentoda bir komisyon kuruldu. Komisyon gerçekleri araştırma değil gerçekleri karartma gibi bir misyon üstlenmiş durumda.
Uludere olayı Ankara'nın derin dehlizlerinde kaybolmaz kaybolamaz diye Erdoğan biz faili meçhullerin üzerine gideriz demek istiyor. Bunu söyledi ama ortaya çıkan rapor bambaşka.
İşin ucu Erdoğan'a dayanınca orada akan sular duruyor.
Erdoğan şimdi 34 yurttaşımızın katledildiği olayı nasıl kapatacağını düşünüyor.
İlk dikkatimizi çeken olayda katıldığı bir TV programında onlarda üyedir, bombalara basmıyor dedi. Onların PKK'lı olduğunu ima etti.
Olay çok üzücü bir olay, ölenler sivil yurttaşlarımızdır. Bu sözü kullandırlar.
İdris Naim Şahin'de bir açıklama yapıyor. 34 insanımız, çoğu 18'in altında olan kişiler figürandır. Biz buraya takılıp kalıyoruz dedi. Bunu söyleyen bir bakan.
Olay gerçekten de acı bir olay. Olay aydınlanması gerekn bir olay. 34 yurttaşımızı bilerek ve isteyerek birilerinin talimatıyla gidip öldürüldü.
Onların yazdığı mektuplardan bir ikisini söylemek istiyor. Birisi gidenlerin hepsi kardeş ve akrabaydılar. Onlar yırtık ayakkabılarla soğuk yolda üç beş kuruş için gidiyorlardır. Allah aşkına, hukuk aşkına, adalet aşkına olanları aydınlatın.
Bir diğeri ise biz oğlumuzu satın almadık, oğlumuzun kanının bedeli için ne para ne de tazminat. Bizim devletten tek isteğimiz faillerin ortaya çıkarılması. Biz ağladık başka annelerin ağlamasını istemiyoruz.
CHP olarak mademki adaleti arıyoruz kimliği ne olursa olsun, oturduğu yer ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun herkese eşit yaklaşmalıyız.
Onlar bizim insanımız.
AKP'nin tavrı olayı kapatmaya çalışıyor. Gelin görünki oradaki köylüler ne istiyor.
Olayı bir bütün olarak görmenizi sağlamak için başından sonuna kadar aktardım. Hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Onlar kaçakcılığı geçim kaynağı edinmiş. Eğer bizim insanımız bunu iş olarak görüyorsa devletin düşünmesi lazım. Herkes biliyor onların kaçağa gittiğini. Onlar katır sırtında üç beş kuruş para kazanmak için uğraşıyor. İktidar görevini yerine getirememiştir. Onlara iş olanağı sağlanmamıştır.
Uludere raporunu hazırlayan Levent Gök arkadaşıımız, büyün bu olayları bir uzman gibi bütün ayrıntılarıyla değerlendiren bu arkadaşımızdır.
Olay kapatılmak isteniyor. Ama bu arkadaşımız hayır diyor. Burada bir insanlık dramı var diyor. Yasa dışı bir olay diyor. Hesap verilmeli diyor.
Rapor üyelere dağıtılıyor. Sonra raporları toplayacağız diyor. Neden, çünkü medyaya sızmasın diye. Milletvekillere rapor veriliyor ve sonrasında alınıyor.
Sayın Çiçek'e sesleniyorum. Bir komisyon kurulu nasıl raporu ilk önce okuyun sonra toplatacağız de? Siz milletvekiline güvenmiyor musunuz'
Olayı kapatmak istiyorlar. Hani siz değil miymidiniz Ankara'nın derin dehlizlerinde kaybolmayacak diyenle? Siz 34 kişinin annesine hesap veremezsiniz ama vermek zorundasınız.
Sorumluları bulu? İnsanlık adına utanç vericidir bu durum.
Herkes ellerini vicdanına koyup şunu söylemeli. İyi ki CHP var. Biz bu olayı sonuna kadar takip edeceğiz.
Adalet yüce bir kavrandır, soylu bir kavramdır. Adalet milletin vicdanıdır. Adalet kavramı kişiden kişiye değişmez, eğilip bükülmez.
Bir bilge diyor ya adalet kutup yıldızı gibidir bütün evren onun etrafında döner.
Anneler ne istiyor adalet istiyor. Ama yanlış kişiden istiyor. Adaletsizliği kural yapmış bir iktidardan istiyor.
Olayları kapatmalarına kim engel oluyo? CHP!
Diğer partilerin hiçbirinden ses seda yok.
İnsan haklarının ne olduğunu bilmiyor o partiler. Biz arkadaşlarımızı hasta mahkumlara gönderirken onların siyasi kimliklerine bakmadık.
Yunus Emre çarşısında faciaya yakalanan arkadaşlarımız. Biz siz gelirken hangi partiye oy veriyorsunuz mu dedik'
Nerede hak arayan bir vatandaş varsa kapısını çalacağı tek parti CHP'dir.
Biz en az 7 8 kez failler bulunsun diye önerge verdik. Tamamı AKP üyelerince reddedildi.
Düşünün para verdik sesini kes diyorlar. Ne diyor anne biz oğlumuzu satın almadık diyorlar. Adalet isteyen bir anne. Evlat acısının ne kadar derin olduğunu bir anneden başka kim bilebilir'
O anne bizim askerlerimizi minibüsün içinden kurtaran anne. Başını aldım diyor dizlerimin üstüne koydum diyor. Biz bu annenin adalet anlayışını konuşuyoruz. Siz diyorsunuz ki anneye al parayı sus.
Adalet kavramının içini boşaltırsanız devlet denen aygıtı bitirmiş olursunuz.
Devlete saygının olduğu, adaletin olduğu bir devletin özlemiyle size saygılarımı sunuyorum
AYRINTILAR GELECEK...
POLİTİKA
Sayfa başına git
