Kemalpaşa’nın kurtuluşunun 94. yıl dönümünde konuşan Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, “Bu millet nasıl ki Çanakkale’de geçit vermediyse, nasıl ki Kut’ül Amare’de geçit vermediyse, nasıl ki Sakarya ve Dumlupınar’da geçit vermediyse, 15 Temmuz’da da kanıyla bir destan yazarak asla ve asla bu topraklarda geçit vermeyeceğini, bin yıldır var olduğunu, kıyamete kadar da var olacağını çok net bir şekilde ifade etmiştir” dedi.
Kemalpaşa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 94. yıl dönümü, Atatürk Meydanı’nda düzenlenen törenle kutlandı. Törene, Kemalpaşa Kaymakamı Kamuran Taşbilek, Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu, protokol mensupları, öğrenciler ve Kemalpaşalılar katıldı. Başkan Uğurlu’nun meydanda bulunan Atatük anıtına çelenk sunmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Törende konuşan Başkan Uğurlu, Türk milletinin Çanakkale’de, Kut’ül Amare’de, Sakarya ve Dumlupınar’da düşmana geçit vermediğini belirterek, “15 Temmuz’da da kanıyla bir destan yazarak asla ve asla bu topraklarda geçit vermeyeceğini, bin yıldır var olduğunu, kıyamete kadar da var olacağını çok net bir şekilde ifade etmiştir” diye konuştu.
Kurtuluş törenlerinin anmanın ötesinde anlama törenleri olduğunu vurgulayan Başkan Uğurlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “94 yıl önceki milli ruhu anlama, o günkü milli mücadeleyi anlama programıdır. Çünkü bizler ancak geçmişimizi bilirsek bugünümüze ve yarınımıza yön verebiliriz. 8 Eylül Kemalpaşa’nın, 9 Eylül’de İzmir’in kurtuluşuyla mücadelemiz nihayete ermiştir. Milli mücadele, 600 yıl boyunca dünyaya hükümran olmuş koca bir cihan imparatorluğunun, bu topraklardan sökülüp atılmak istenmesinin neticesinde gerçekleşmiştir.”
VATAN SEVDAMIZI ELİMİZDEN ALAMADILAR
Bir medeniyet imparatorluğunun çocukları olarak 1071’den beri Anadolu’nun yurt edinildiğini kaydeden Uğurlu, şunları söyledi: “Bu topraklarda çok ağır bir bedel ödemişiz. Ama dünyaya bir medeniyet destanı yazmış necip bir milletiz. Bu necip milleti bu coğrafyadan atmak istediler. Bu topraklarda bir daha ayağa kalkmamak üzere diz çöktürmek istediler. 1. Dünya Savaşı’nın neticesinde hiçbir cephede kaybetmemesine rağmen savaşta yenik sayılmış ve tarihinin en ağır anlaşmaları ile baş başa bırakılmıştır. Bu necip milletin elinden her şeyini aldılar. Bir yokluğa terk ettiler ama bir şeyi bu milletin elinden alamadılar. Bizi bin yıldır bu topraklarda var eden şey; imanımız, inancımız ve vatan sevdamızı elimizden alamadılar. Biz bin yıldır bu toprakları binlerce vatan evladının kanıyla sulayarak yurt edindik.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ta Samsun’da yaptığı milli mücadele ve kurtuluşun, 8 Eylül’de Kemalpaşa, 9 Eylül’de de İzmir’de taçlandığını vurgulayan Başkan Uğurlu, “Onun için kurtuluş bizim için 19 Mayıs’tır. Kurtuluş, Erzurum’dur, Sivas’tır. Kurtuluş Sakarya’dır, Dumlupınar’dır. 30 Ağustos’tur. Kurtuluş, 8 Eylül’dür, 9 Eylül’dür ve kurtuluş 15 Temmuz’dur. Bizim milletimiz zillet içinde yaşamaktansa izzet ile ölmeyi, vatan uğruna şehit düşmeyi şereflerin, onurların en üstünü bilen bir millettir” dedi.
EN HUZURLU GECESİ KEMALPAŞA'DA
Atatürk’ün hayatındaki en huzurlu geceyi Kemalpaşa’da geçirdiğini söyleyen Başkan Uğurlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “8 Eylül’de Gazi Mustafa Kemal muzaffer Türk ordusuyla beraber İzmir’e gelmiştir. Bu gece İzmir’in kurtuluşunu kendi gözleriyle müşahede etmek adına Belkahve’deki anıtın olduğu yere gitmiştir. Yıllar sonra hatıralarında anlatırken hayatında geçirdiği en huzurlu gecenin milli mücadeleyi başarmış muzaffer Türk ordularının İzmir’e girdiği günün gecesi, Kemalpaşa’da geçirdiği gecedir. 8 Eylül bizim için bir şereftir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sinesinde de ne denli önemli bir yer tuttuğunun ifadesidir.”
Törende, Rabia Kılıç isimli öğrenci "O kahraman" isimli şiiri okudu. Törenin ardından protokol, 8 Eylül Kemalpaşa’nın 94. kurtuluş yıl dönümü resepsiyonu nedeniyle Kemalpaşa Belediyesi Misafir Konağı’nda bir araya geldi.