Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Güven, tüm dünyada yaygınlaşan ve ülkemizde de kullanımı giderek artan girişimsel radyolojinin, klasik açık ameliyatlar yerine, anjiyografi, ultrasonografi, BT, MR gibi cihazları kullanarak iğne büyüklüğündeki deliklerden, damar içi ve ciltten lokal anesteziyle gerçekleştirildiğini kaydetti.
Girişimsel radyolojide ameliyatların kol ve bacak gibi bölgelerde açılan küçük kesilerle, damar içi veya cilt üzerinden uygun cihazlarla gerçekleştirildiğini belirten Dr. Mehmet Emrah Güven, bu sayede hastaların iyileşme sürelerinin de önemli ölçüde kısaldığını dile getirdi.
Bu operasyonlarda vücuda lokal olarak müdahale yapıldığı için yaşam süresi ve hayat kalitesini artırdığını kaydeden Güven, operasyonların yeni doğan bebeklerden yaşlı hastalara kadar uygulanabildiğini ve kanserli kütlelerin küçültülmesinde de kullanılabildiğinin altını çizdi.
RİSK AZALIYOR, YAŞAM KALİTESİ ARTIYOR
Dünya üzerinde yıllardır uygulanan girişimsel radyoloji hakkında da bilgi veren Dr. Mehmet Emrah Güven şunları söyledi: “Girişimsel radyolojik işlemler vasküler (damarla ilgili) ve nonvasküler (damar dışı organlarla ilgili) olarak iki büyük gruba ayrılıyor. İşlem, görüntüleme konusunda uzman hekimlerce yapıldığından değerlendirme kapsamlı ve optimal oluyor. Yapılan işlemlerin çoğunda lokal anestezi yeterli, genel anestezi gerekmiyor. İşlem sonrası yatış çoğunlukla gerekmiyor ya da çok kısa oluyor. İşlemler görüntüleme eşliğinde yapıldığından tedavi kontrollü ve kesin oluyor. Komplikasyon oranı çok düşük ve oluşan komplikasyonlara direkt müdahele edilebiliyor. Girişimsel radyoloji sayesinde ameliyatların riski azalıyor ve hastaya daha faydalı ameliyatlar yapılabiliyor”