ELAZIĞ- Devlet Bahçeli, 'Milli Değerleri Koru ve Yaşat' mitinglerinin 6'ıncısını Elazığ İstasyon Meydanı'nda gerçekleştirdi. Bahçeli, partisinin Elazığ’da düzenlenen Kardeşlik Mitingi’nde konuştu. Elazığlılara “Mertliğin ve muhabbetin eşsiz neferleri değerli Gakgoşlarım” diye seslenen Bahçeli, konuşmasında kardeşlik mesajı verdi. “Tarihin hiçbir devrinde benlik davası gütmedik, soy-sop çetelesi tutmadık. Biz etnik öbeklere, etnik bölmelere, etnik kümelere, etnik uçlara ayrılmayacak kadar bütünleştik, kenetlendik, içiçe geçtik” diyen Bahçeli, “AKP gelesiye kadar köken izi sürülmemiş, etnik menşe araştırılmamıştır” ifadelerini kullandı. Konuşmasında Kürt kökenli vatandaşlara da seslenen Bahçeli, “Görüyorsunuz, sözde Kürt sorunu mucitleri, açılım müteahhitleri, asılsız çözüm failleri birliğimizi çekemiyorlar, kardeşliğimizi kabullenemiyorlar. Oyun büyük, çetin, acımasız ve vahşidir. Artık olanlara sessiz kalma, boşverme, ağırdan alma, yok sayma lüksünüz kalmamıştır. Tepkinizi gösterme, tavrınızı alma ve Türk milletini savunma vakti gelmiştir” dedi. Bir yanda BDP ve PKK’nın, diğer yanda AKP-CHP ve “BOP rezilliği”nin Kürt kökenli vatandaşlar üzerinde hesap ve spekülasyon yaptığını ifade eden Bahçeli şöyle devam etti:
“Kürt kökenli kardeşlerimin aklını çelmeye, bölünmeye razı etmeye çalışan alçaklar son sürat zehir imal etmektedir. Cinayet örgütü PKK, Kürt kökenli kardeşlerimin temsilcisi olduğunu ahlaksızca iddia etmekte, İmralı canisi yattığı hücreden sözde liderlik pozları ve mesajları vermektedir. Bunlar asla doğru değildir. Kürt kökenli kardeşim; bebekleri katleden, kızları, kadınları, yaşlıları canice kurşunlayan terör örgütüyle yana yana durmamış ve durmayacaktır.”
“KÜRT KÖKENLİ KARDEŞLERİM KİMLİKSİZ BİR İNSAN YIĞINI MIDIR'”
AKP’nin meseleye tamamen oy gözüyle baktığını, temelsiz anketlerle Kürt kökenli vatandaşları istismar ettiğini ileri süren Bahçeli, “Hiç kimsenin bu toprakların sesini, iş ve aş taleplerini duyduğu yoktur. Kürt kökenli kardeşim yıllardan beri iki arada bir derede kalmıştır. PKK’nın baskı ve cinayetleriyle, devlet içinde yuvalanmış bazı odakların yanlışları vatanımızın bu bölgesinde şikayet ve feryatları artırmıştır. Artık geçmişe sünger çekerek, hatalardan ders çıkararak, teröristleri def ederek, kötü niyetlileri ayıklayarak ve takviye edilmiş kardeşlik şuuruyla geleceğe bakılmalıdır.
Yeni anayasadan statü ve kimlik bekleyenler, anadilde eğitim olsun diyerek küresel planların peşine takılanlar sorarım sizlere; Kürt kökenli kardeşlerim, kimliksiz, statüsüz ve ne olduğu belli olmayan bir insan yığını mıdı? Yoksa büyük Türk milletinin saygın, onurlu ve güzide evlatları mıdır” diye konuştu.
“ANADİLE SAYGILIYIZ AMA ANADİLDE EĞİTİM VAHİM SONUÇLARA YOL AÇAR“
MHP’nin Kürt kökenli vatandaşları, hiçbir ayrım yapmadan, milletin tıpkı diğer fertleri gibi kucaklamaya her zaman hazır olduğunu ifade eden Bahçeli, “Anadile saygılıyız, hiç kimsenin anadilini konuşmasına bugüne kadar itiraz etmedik, etmeyeceğiz. Ancak bölücü çevrelerce dillendirilen anadilde eğitim konusu, vahim sonuçlara yol açacak, milli birliğimizden parça koparmaya çalışanlara eşsiz bir imkan verecektir. Bu bir PKK dayatmasıdır. Ana dilde eğitim diyerek yaygara koparanların, okullarda boykot kararı alanların niyeti ve neyi hedefledikleri kimsenin yabancı olmadığı gerçeklerdendir” dedi.
“DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ PKK’YA LÜTUFTUR”
Çözüm süreci üzerinden iktidara sert sözlerle yüklenen Bahçeli, şöyle devam etti:
“PKK’ya özel, Kandil adresine teslim, İmralı’dan onaylı, demokratikleşme paketleri hazırlayıp tavizin dibini boylamak milli iradenin neresine sığmakta, siyasi sorumluluğun neresiyle örtüşmektedir. PKK çekildiğini resmen durduğunu ilan ettiğinden beri Başbakan ve hükümeti sözde demokratikleşme paketi çalışmalarını hızlandırmış, toplantı üstüne toplantı yaparak kararlılık mesajı vermiştir. Kısaca terör örgütünün tehditleri sonuç almış, AKP’yi hacir ve haciz altına almıştır. Hazırlandığı söylenen demokratikleşme paketi PKK’ya lütuftur. Hazırlandığı söylenen demokratikleşme paketi PKK’ya ödüldür. Hazırlandığı söylenen demokratikleşme paketi PKK’ya açık çektir.
Elazığlı kardeşlerim, tehlikeyi görünüz. AKP’ye oy vermiş muhterem vatandaşlarım tehlikeyi fark ediniz. Türkiye’nin uçuruma sürüklendiğini anlayınız. Türk milletinin felaketin kıyısında, iflasın sınırında ve kavganın eşiğinde olduğunu idrak ediniz. Daha geç olmadan Kürdistan’a giden yolları tıkayınız ve oyunu bozarak, AKP’yi uyararak iktidardan indiriniz.”
“2011’DE OLMADI ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE İNŞALLAH OLACAK”
Elazığlıların 5 Haziran 2011’deki seçim mitinginde, “Vallahi olacak, billahi olacak, MHP bu sene iktidar olacak” dediğini söyleyen Bahçeli, “Allah nasip etmediğinden 2011’de olmadı, ama önümüzdeki dönemde inşallah olacaktır. Ben de şu an diyorum ki, vallahi firavunların kalesini, zalimlerin sultasını devirerek iktidar olacağız. Vallahi BOP Eşbaşkanından sizleri kurtararak iktidara koşacağız. Vallahi bu fetret devrinin hesabını sorarak iktidara ulaşacağız. Vallahi hainlerin korkulu rüyası olarak iktidara mührümüzü vuracağız. Billahi milletimizi böldürmeyeceğiz, devletimizi yıktırmayacağız, Elazığ’ın sözünü ve beklentisini yerde bırakmayarak Türk milletini ve Elazığ’ı iktidar yapacağız” diye konuştu.
“PALAVRANIN İHANETİNE SON VERMEK SİZİN ELİNİZDE”
Bahçeli, hükümeti Suriye konusunda savaş çağrısı yapmakla suçlayarak, “ABD’yi Suriye’ye sokmak, sömürgeci güçlerin Müslümanlara zulüm yapması için davette bulunmak namertlik, vicdansızlık ve batılın uşağı olmaktan farksızdır. Başbakan’ın taahhütleri, imkan ve kabiliyetiyle her zaman çelişmiş, Türk devletinin itibarını ve saygınlığını aşırı şekilde zedelemiştir” dedi. Başbakan Erdoğan’ın Başbakan ne dediyse sonunu getiremediğini, “Kuru sıkı atmalarının bir işe yaramadığını” ifade eden Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Konuşmaktan, gencecik evlatlarımızla uğraşmaktan, Gezi Parkı’na saldırmaktan, ayyaş ve çapulcu diyerek ona buna sataşmaktan, başörtüsünü istismar etmekten, yalan ve dolana batmaktan başka söyler misin Elazığlı kardeşlerime, sen ne yaptın, neyi başardı? Davos’ta sahnede “One Minute” dedin, arkasından sözüm sunucuyaydı diyerek çark ettin. Libya’da NATO’nun ne işi var dedin, arkasında hemen yardıma koştun, lojistik destek sağladın. Esad’a önce kardeşim dedin, işine gelmedi döndün kalleş ve katil diyerek saldırdın. İmralı canisiyle görüşmüyorum dedin, çok geçmedi suçüstü yakalandın.
Elazığlı kardeşlerime 20 Ekim 2012 günü, yeni stadyum yapılması ve iki yıl içinde de bitirilmesi konusunda söz verdin, ama hala bir adım bile atmadın, atamadın. Spordan sorumlu bakan burada, herkesin gözü önünde,‘stadyum yapmak halı saha yapmaya benzemez” derken, herhangi bir itirazda bulunmadın, bulunamadın. Söyler misin bize, senin kaç yüzün, kaç sıfatın, kaç şahsiyetin vardı? Sayın Başbakan, unutma ki, fos çıktın, balon gibi söndün, mum gibi eridin, kaynayan su gibi buharlaştın ve gerçek niyetlerini sonunda ele verdin. Palavranın iktidarına son vermek sizin elinizdedir. Hıyanete çanak tutan iktidardan hesap sormak sizin yetkinizdedir.” (Gerçekgündem)