'Bıçaklanırken polis izledi'
Kobani protestoları sırasında Esenyurt’ta çıkan olaylarda bir grup tarafından üzerindeki kıyafetleri çıkartılıp, 16 yerinden bıçaklanan ve öldüğü düşünülerek bırakılıp morga kaldırılmak istenen Kabil Okyayatan, yaşadığı dehşet dolu anların etkisinden henüz kurtulamadı.
Hastanede tedavisi süren 5 çocuk babası Okyayatan “Polisler silah çekip durdurdu, sonra ellerinde bıçaklar olan bir grup beni aldı. Onlar bıçakla delik deşik ederken polis hiçbir şey yapmadan izledi” dedi. Esenyurt’taki olayların 2’nci gününde, çarşamba akşamı çalıştığı inşaattan evine dönerken saldırıya uğrayan ve ölümden dönen 35 yaşındaki Kabil Okyayatan, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı. 5 çocuk babası Okyayatan, tedavi gördüğü hastanede başından geçen dehşet dolu anları şöyle anlattı:
POLİSİN YANINDA
“Esenyurt’ta inşaatçılık yapıyordum. Akşam saatlerinde eve doğru dönerken olaylar çıktı. Polis ile diğer gurubun çatışmasının arasında kaldım. Kaçmaya çalışırken polis arkamdan koştu ve silahını çıkartarak ‘Dur’ diye bağırdı. Ben de durarak olayla ilgim olmadığını eve gittiğimi söyledim. Bu sırada ellerinde bıçaklar bulunan grup polisin yanından beni alarak darp etmeye başladı. Tekbir getirip bozkurt işareti yapıyorlardı. Polis hiçbir şey yapmadı. Beni çırılçıplak soyup 16 yerimden bıçakladılar. Elinde balta bulunan birisi bacağıma 3 defa balta ile vurdu. Döner bıçağıyla da sırtımı kestiler. Bileklerimi de kestiler. Beni öldü diye bırakıp uzaklaştılar. Sonra polis geldi ve ambulansı çağırdı. Bayılmak üzereydim ancak konuşmaları duyuyordum. Ambulans geldiğinde polis ‘Alın bu ölmüş, morga götürün’ dedi. Ambulansa bindirildim. Sonra yolda gözlerimi açtım. Beni hastaneye götürdüler.”
5 ÇOCUK BABASI
Van’nın Özalp ilçesinde yaşayan Okyayatan, 7 kardeşin en büyüğü. Ailesi Özlap’te hayvancılık ve tarımla uğraşırken Kabil Okyayatan yıllar önce daha iyi iş bulabilmek için İstanbul’a gelmiş ve Esenyurt’ta inşaatlarda çalışarak geçimini sağlamaya başlamış. 2 yıl önce de ailesini İstanbul’a getiren Okyayatan, Esenyurt Fatih Mahallesi’nde bir evde kiracı olarak oturmaya başlamış. Okyayatan “Çocuklarımın en küçüğü 8 aylık. En büyük kızım 13 yaşında. Bana bir şey olsaydı, onlar babasız kalacaktı” diyor. Okyayatan’nın işten eve döndüğü sırada olayların arasında kaldığı ifade eden kardeşi Nurettin Okyayatan ise olayı şu sözlerle anlattı: “Kardeşim evine giderken bir grup ile polis arasında çatışma olmuş. Kardeşim de arada kalmış. Polis bunlara biber gazı atmış. Bunlar kaçarken bu sefer başka bir gruba yakalanmış. Bunlar da linç ediyorlar. Bana kardeşim telefonla durumu bildirdi. Ben de bunun üzerine evden ayrıldım. Olay yerine geldiğimde ambulans daha yeni geliyordu. Bir insanı çırılçıplak soyup dövmeye kimin hakkı var'”
MERT YAŞAYAMADI
Esenyurt’ta aynı gece IŞİD’in Kobani’ye saldırısını protesto eden gruba kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce pompalı tüfekle açılan ateş sırasında başına isabet eden saçmalarla ağır yaralanıp hastaneye kaldırılan 18 yaşındaki Mert Değirmenci ise beyin ölümü gerçekleştikten sonra hayatını kaybetti. Ailesi tarafından organları bağışlanan Mert’in kuzeni Onur Değirmenci, “Arkadaşlarıyla yolda yürürken, kurşun geliyor çenesine. Çocuk yere yığılıyor. Hastaneye götürüyorlar. Ona orada müdahale etmiyorlar. Kapıya atıyorlar çocuğu. Vatandaşlar oradan bir araba durdurup Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ne götürüyorlar. Çocuğu hastaneye götürdüklerinde kalbi duruyor. Yerde çok yattığı için çok kan kaybediyor. Olaylar nedeniyle yollar kapalı, ambulans gelemiyor. Kaldırıldığı hastaneden buraya sevk edildi. Oradaki vatandaşlar da polis ateş etti diyor. Polis halka ateş eder m? Bu oradaki insanların söylediği. Yalan mı doğru m? Onu biz bilmiyoruz. Onu ancak devlet büyükleri araştırıp bulacak” dedi. Dün Adli Tıp Kurumu’na kaldırılan cenazenin Ardahan’ın Damal ilçesine götürüleceği belirtildi. (HÜRRİYET)