Hepatitin en basit anlamıyla karaciğer iltihabı olduğunu ve pek çok nedene bağlı olarak oluşabildiğini belirten Müdür Bediha Salnur, "Bu nedenlerin başında viral enfeksiyonlar gelmektedir. Viral hepatitlere sebep olan farklı hepatit virüs tipleri (A, B, C, D ve E) bulunmaktadır" dedi.
Hepatit A'nın kontamine su ve besinlerle salgınlara yol açabilen, kötü hijyenik koşullardan dolayı kolaylıkla bulaşabilen bir hastalık olduğunun altını çizen Salnur, şunları söyledi:
"Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen Hepatit A enfeksiyonu, ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabilmektedir. Halen Ülkemizde çocuklara 18. ve 24. ayda, risk grubundaki kişilere de en az 6 ay ara ile 2 doz halinde sağlık kuruluşlarımızda ücretsiz olarak hepatit A aşısı yapılmaktadır. Hepatit B ve Hepatit C virüsleri uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrıca bir öneme sahiptir. Hepatit D virüsü, hepatit B virus (HBV) enfeksiyonu olan kişilerde hastalığa yol açar. HBV’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Fakat hafif seyreden HBV enfeksiyonunu daha ağır ve hızlı seyreden bir hastalığa dönüştürebilir. Hepatit E akut enfeksiyona yol açar. Erişkinlerde çocuklardan daha sık görülür. Gebelikte geçirildiğinde hepatit E hastalığı daha ciddi seyreder. Özellikle gebelerde son 3 aylık dönemde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabilir."
Hepatitten korunmak için en etkili yöntemin aşılama olduğunu vurgulayan Salnur, "Ülkemizde, Hepatit B aşısı bebeklere ilk doz doğumda olmak üzere 1 ve 6 aylıkken ve risk grubunda olan kişilere de 0, 1 ve 6 ay şeklinde 3 doz ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarımızda uygulanmaktadır. Hepatit C virüsüne karşı aşı henüz bulunmamaktadır, ancak tedavisi mevcuttur. Aşı dışında bulaş yoluna ilişkin koruma önlemleri ön plandadır. Hepatit E virüsünün spesifik bir tedavisi ve aşısı yoktur" dedi.