Almanya'da çocuk ve gençler arasında yapılan bir araştırma ülkedeki Müslüman gençlerin dörtte birinin dışlanmaya ve ayrımcılığa maruz kaldığını gösterdi. İş dünyasındaki ayrımcılık da devam ediyor. Ancak bu tablo pek şaşırtıcı değil: Alman medyası birkaç yıl önce işe Müslüman göçmen karşıtı ırkçı görüşleri içeren bir kitabı ülkenin en çok satan kitabı yapmıştı.
Son olarak Gezi Parkı olayları sırasında olduğu gibi Türkiye'yi sık sık demokrasi standartlarının düşüklüğü ve temel insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle eleştiren Almanya'da da göçmenlerin rahat olmadığı ve büyük bir kesiminin dışlanmaktan şikayet ettiği ortaya çıktı. Federal devletin Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi'nin çocuk ve gençlerin ayrımcılık ve dışlanma şikayetleri ile ilgili yaptırdığı rapor, hoşgörüsüzlüğün ne derece yaygın olduğunu gözler önüne seriyor.
Dün yayınlanan ve 450 sayfayı kapsayan rapora göre Alman okullarında okuyan her dört Müslüman çocuk ve gençten biri (yüzde 25) dışlanmaktan şikayetçi. Müslüman çocuk ve gençlerden özellikle Türk ve Arap olanlar kökenleri nedeniyle küfür ve tacizlere maruz kaldıklarını belirtiyor. Veliler de çocuklarının eğitimi noktasında son derece büyük öneme sahip olan ilkokuldan sonra kaliteli okullar için tavsiye alma konusunda problem yaşadıklarını söylüyor. Veliler, çocuklarının Alman akranlarına göre daha kalitesiz okullara yönlendirilmesinden şikayetçi.
AYRIMCILIK İŞ DÜNYASINDA DEVAM EDİYOR
Bu arada Kloepfel Consulting kuruluşu tarafından bu yılın mayıs ile temmuz ayları arasında meslek hayatındaki 1.026 yabancı kökenli arasında yapılan bir araştırma da Almanya'da iş dünyasında da ayrımcılık ve kötü muamele sorununun devam ettiğini gösteriyor. Araştırmaya göre her on kişiden biri (yüzde 11) sık sık, neredeyse her üç kişiden biri ise (yüzde 28) zaman zaman dışlandığını ve ayrımcı muameleye maruz kaldığını düşünüyor. Her iki kişiden biri de (yüzde 49) kökeni nedeniyle düşmanca tavırlara muhatap kaldığını söylüyor. Serbest meslek sahipleri arasında dışlandığını söyleyenlerin oranı yüzde 80. İş yerinde memur olarak çalışanların da yarıya yakını (yüzde 48) kökeni nedeniyle dışlandığını ifade ediyor.
İş yeri sahipleri arasında olup dışlandığını söyleyenlerin oranı yüzde 45. Her üç çalışandan biri kökeni nedeniyle kariyer ve yükselme şansının azaldığını, serbest meslek sahibi olanların ise yüzde 80’´i kökeni dolayısıyla daha az iş aldığını söylüyor. En az dışlanmaya maruz kalan grup ise yönetici konumunda olanlar. Bunlar arasında dışlanmaya maruz kaldığını söyleyenlerin oranı yüzde 43. Yine yabancı kökenli insanlardan üçte biri kökeni nedeniyle yükselme şansının azaldığını veya ortadan kalktığını düşünüyor. Yüzde 4 oranında bir kesim ise dışlanma nedeniyle işini kaybettiğini söylüyor. ‘Önemli derecede dışlanma yok’ diyenlerin oranı ise yüzde 12.
UYUM BAKANİ BÖHMER: KABUL EDİLEMEZ
Federal devletin Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Christiane Lüders araştırmanın sonuçları ile ilgili olarak Almanya'nın uzun vadede belli öğrenci gruplarına eğitim ve fırsat eşitliği sağlamama lüksünün olmadığını söyledi. Lüders, okul ve üniversitelere de bağımsız şikayet birimlerinin oluşturulmasını ve dışlanma mağduru olanlara hızlı yardım sağlaması gerektiğini söyledi. Almanya'nın Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer ise araştırma sonuçları ile ilgili açıklamasında göçmenlerin rengi, kökeni ve dini nedeniyle dışlanmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, “Ülkemizdeki herkes şansını kullanabilmeli.” dedi. Böhmer, AGİT'e göre Almanya'da göçmenlerin iş piyasasına diğer ülkelere göre daha kolay girebildiğini söyledi. Bakan dışlanmaya karşı hüsnü kabul kültürünün geliştirilmesinin en iyi önlem olduğunu ifade etti.
Sosyal Demokrat Parti'nin önümüzdeki 22 Eylül seçimlerinde iktidara gelmesi halinde Federal Eğitim Bakanı olması öngörülen eğitim bilimci Prof. Yasemin Karakaşoğlu konuyla ilgili açıklamasında birçok sorunun yıllardan beri bilindiğini, ancak toplumun genelini kapsayan çözümlerin bulunmadığını söyledi. Prof. Karakaşoğlu, çözüm olarak çocukların ilkokuldan sonra farklı okullara ayrılması uygulamasına son verilmesini, tüm gün eğitim veren okulların yaygınlaştırılmasını istedi. Karakaşoğlu ayrıca, insan hakları eğitiminin okullarda müfredatın önemli parçası haline getirilmesini istedi.
MÜSLÜMANLAR NEDEN DIŞLANIYOR SORUSUNUN CEVABI
Almanya'da özellikle Müslümanlara yönelik dışlayıcı ve ayrımcı tavrın nedeni konusunda ülkede son yıllarda yaşanan tartışmalar gösteriliyor. Ülkede özellikle Müslüman kökenli insanlara yönelik dışlayıcı tavırların destek gördüğü ve bunlara karşı yeterli derecede demokratik tepki konamadığı tespit ediliyor. Bununla ilgili en çarpıcı örnek olarak da birkaç yıl önce Thillo Sarrazin tarafından yazılan kitaba gösterilen ilgi gösteriliyor. Eski bankacı Sarrazin, Türk ve Arapları hedef almış ve ırkçı diye nitelenebilecek görüşler ortaya koymuştu. ’´Almanya Kendini Ortadan Kaldırıyor’´ başlığını taşıyan kitabındaki bu ifadeleri ülkenin önde gelen gazete ve dergileri basarak (Bild ve Der Spiegel) kitabın reklamını yapmış ve kitap 1,2 milyonun üzerinde satarak Almanya tarihinin en çok satan kitapları arasında yer almıştı. Sarrazin, üyesi olduğu SPD’den aldığı destek üzerine atılamamıştı. Sarrazin’´in Müslüman göçmen karşıtı kitabının reklamını yapan Alman medyası, ülkede ve Avrupa’´da camilere yönelik yapılan saldırılar konusunda ise duyarsız kalmakla suçlanıyor. Ülkede camilere yönelik yapılan saldırıların medyaya pek yansımaması toplumun empati kurmasını da engelliyor.
POLİTİKA
Sayfa başına git
