Ege Postası
Geri

143 aday adayı ile seçim yarışına dahil oldular

İzmir’de birçok toplumsal olayda, eylemde ön planda olan ve üye sayısı ile dikkat çeken DİSK’e bağlı sendikalardan Emekli-Sen’in Konak Şubesi yerel seçimlere dolu dizgin hazırlanıyor. Sadece emeklilerin sorunlarına değil, diğer birçok sosyal sıkıntıya da çözüm getirmek amacı ile kolları sıvayan ve projeler üreten Emekli-Sen Konak Şubesi’nin toplam 143 üyesi, önümüzdeki yerel seçimlerde yerel yönetimlerde söz sahibi olmaya çalışacak. Sendikanın Konak Şube Başkanı İbrahim Yılmaz, dahil oldukları birçok eylemi hatırlatarak “Mücadeleden emekli olunmaz” dedi ve kendi şubesinden 143 aday adayı çıkarmanın haklı gururunu ve onurunu yaşadıklarını dile getirdi.
143 aday adayı ile seçim yarışına dahil oldular
Haberler / Yerel Politika
16 Ekim 2013 Çarşamba 11:38
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir’de “Toplumsal muhalefet”in önemli temsilcilerinden olan DİSK’E bağlı Emekli-Sen Konak Şubesi, 2014 seçimleri sonrasında yerel yönetimlerde söz sahibi olarak örgütlü gücü yerel yönetimlere taşımaya hazırlanıyor. Konak Şube Başkanı İbrahim Yılmaz, en önemli üç gündem maddesi olan semt evleri, belediyelerde taşerona karşı mücadele ve 60 yaş kartları gibi konuyu yerel yönetimlerin gündemine getirerek çözüme kavuşturmak istediklerini kaydetti. Yılmaz, sadece emeklinin değil, tüm İzmirlilerin sesi olacaklarını da hatırlatarak, sendikanın şube üyelerinden Birgül Ayman Güler’in İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aday adayı, Karabağlar ve Bornova ilçelerinde 5 belediye başkan adayı ve belediye meclislerine de 137 aday adayı olmak üzere toplam 143 üyelerinin CHP’den seçilebilmek için yarışa dahil olduğunu açıkladı.

“AK PARTİ’YE KESİNLİKLE GÜVENMİYORUZ”

Kendisi de Bayraklı Belediyesi’nde meclis üyeliği için başvurduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Emekli-Sen Konak Şube Başkanı İbrahim Yılmaz, tüm arkadaşlarına başarılar dileyerek sözlerine şöyle devam etti; “Belediye meclis üyeliği için 137 aday adayı arkadaşımız çıktı. Emekli-Sen Konak olarak üye sayısı olarak da oldukça elimiz güçlü. Sendikamız bünyesinde her görüşten insan var. Ama bu dönem CHP’nin emekliye bakış açısına güven duyduğumuz için, desteğimiz o yünde oldu. AK Parti iktidarı bizleri intibak yasası konusunda kandırdı ve emekliye çok düşük zamlar verildi. Bu sebeplerden ötürü AK Parti’nin kandırmaca politikasına dur demek için, emekliler de elini taşın altına soktu. İzmir’de mutlaka diğer partilerden de aday çıkacaktır ama Emekli-Sen Konak Şubesi’nden toplam 137 arkadaşımız değişik ilçelerden aday adayı oldu ve meclis üyeliğine müracat etti. Bunun dışında 5 tane de belediye başkan aday adayımız var. Karabağlar’da 3 ve Bornova’da 2 adayımız olmak üzere. Bir de İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aday adayı olan üyemiz Birgül Ayman Güler var. Bu tablo gurur verici bir durum ve Emekli-Sen Konak Şubesi olarak haliyle onurlandık. Bu bir yarıştır. Genel merkez hangi arkadaşlarımızı uygun görür aday yaparsa biz de onları desteklemeye çalışırız.”


“EMEKLİLER PARKLARDA DEĞİL, SEMT EVLERİNDE OTURACAK”


Emeklilere yönelik en önemli projesini açıklayan Konak Şube Başkanı Yılmaz, “Yıllardan beri emekliler olarak birtakım projelerimiz vardı. Bizim en önemli projemiz ise semt evleriydi. Öncelikle bunu gerçekleştirmeye çalışacağız. Emeklilerimizin, yoksul, dar gelirli arkadaşlarımızın faydalanabilecekleri dinlenme evleri açılması istiyorduk. İlçe belediyelerimize bu yönde taleplerimizi ilettik. Ama maalesef şu ana kadar bunu hayata geçirebilen olmadı. Bu semt evleri, şimdiki mevcut semt evlerinden farklı. Biz halkın ve oradaki emeklilerin gelip rahatlıkla oturabilecekleri, günlük gazetelerini okuyabilecekleri, santranç oynayabilecekleri, düşük ücretler ile çay içebilecekleri dinleme evleri istiyoruz. Emeklilerimiz artık park köşelerinde değil, rahat ve huzurlu ortamda sosyalleşmelerini ve dinlenmelerini istiyoruz” dedi.

“TAŞERONA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ”

İkinci önemli projelerinin de Türkiye’deki taşeron sisteme karşı mücadele olduğunu söyleyen Yılmaz, “Maalesef bugün çalışanlarımızın karşısında taşeron gibi büyük bir bela var ve bunu ortadan kaldırmak istiyoruz. Belediyelerde görevli sendikalı arkadaşlarımız da var. Bu yöndeki taleplerimizi onlara da iletiyoruz. Evet, taşeron ulusal boyutta bir sıkıntı ama, en azından belediyede taşeron çalışan arkadaşlarımızın da yolunun açılması ve sendikalı olarak, kadrolu olarak çalıştırılması için çalışma yürütmelerini istiyoruz. İşte biz bunun önünü açacağız. Bu konunun da takipçisi olacağız. Seçimlerden sonra gerekirse, belediyelerin önünde oturma eylemi de yapacağız. Diyoruz ki, belediyede çalışan taşeron işçisi arkadaşlarımız da sendikalı olmalı. Sendikamıza üye arkadaşlarımız belediye başkanı olurlarsa zaten bu sözlerini yerine getirecekleri konusunda bize güvence veriyorlar. Yerel yönetimde söz sahibi olduğumuz takdirde, taşeronun önüne geçeceğiz. CHP Genel Merkezi de bu konuda bize gereken desteği verecektir. Biz inanıyoruz ki, Kemal Kılıçdaroğlu bu dönemde emekliye büyük değer verecek. Ve listelerde emeklilere yer verecek ve emeklilerin elini taşın altına sokmasına o da destek olacaktır” diyerek taşerona karşı mücadele edeceklerinin sözünü verdi.

“60 YAŞ KARTI BÜROKRASİYE TAKILDI”


Yılmaz, geçtiğimiz yıllarda büyük tartışmalara neden olan 60 yaş kartları ile ilgili olarak da mutlaka çalışmalar yapacaklarını kaydederek, şöyle konuştu; “Şu anda 60 yaş kartları ile ilgili olarak belediye yetkilileri ile görüşmelerimiz devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi, bu konuda merkezi hükümet tarafından engellemeler olduğunu zaten sıkça dile getirmişti ve hukuksal bir çalışma yapılması gerekiyor. Saat sınırının kaldırılmasını istiyoruz. Bu konuda, bize göre Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından karar verilmesi yeterli. Bu sıkıntı bürokraside çözülemiyor. Çözülmesi için ne gerekiyorsa elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Çünkü bu 60 yaş kartı İzmir’in baş belası. Emekli, yaşlı bir insan hastaneye gidecek, gidemiyor. Randevu alacak, alamıyor. Emekli zaten zor kanaat geçiniyor. Bir de hastaneye gidemiyor. En azından emeklimizin sabah erken saatte hastaneye gidebilmesi için olanak tanınmalı. Diğer şehirlerde saat sınırlaması olmayan uygulamalar da var. Zaten İzmir’de de daha önce saat sınırlaması yoktu. Mesai saatlerinde yoğunluk olduğu için kaldırıldığını söylüyorlar. Bu bana göre bir mazeret değil. Sosyal demokrat belediyecilik bunu da çözebilmeli. Sonuçta her evde bir emekli var. Kimsenin kalkıp da annesini babasını şikayet edeceğini zannetmiyorum. Bence bu konu belediyenin işgüzarlığı. Bu konuya derhal çözüm getirilmeli. Ben bu kartların belediyeye ekstra bir külfet getireceğini de düşünmüyorum. Biz meclislerde yer aldığımızda, çok farklı ve çok hareketli bir dönem olacak. 60 yaş kartlarında saat kısıtlamasını kaldıracağız.”


BELEDİYELERE ÖRGÜTLÜ GÜÇ DESTEĞİ GELECEK

Konak Şube Başkanı Yılmaz, emekliler olarak yerel yönetimlere sunacakları katkılara da değinerek, “Evet, yerel yönetimlerde sıkıntımız çok, ancak biz biliyoruz ki, AK Parti hükümetinden kaynaklanan, yansıyan sorunlar da çok. Özellikle ulaşım konusunda aşılması gereken önemli sıkıntılar var. Eğer Emekli-Sen’den belediye meclis üyeliğini kazanan isim olursa, eminim ki bu sorunları orada dile getirecekler ve işin takipçisi olacaklar. Bizim dışarıdan söylediklerimiz işe yaramıyor. Biz emekliler olarak, yerel yönetimlerde söz sahibi olmalıyız ve sorunları orada takip etmeliyiz. Bir emekli arkadaşımız belediyeye sorununu çözmek için geldiğinde, işi takip edilmeli. Emekli elinde evrakla kapı kapı dolaşmamalı. Belediyelerde öyle birimler oluşturulmalı ki, oraya gelemeyen emekli dostlarımız da belediyeye getirilebilmeli. En basitinden hastaneye ulaşım konusunda belediyelerin bizlere yardımcı olmalarını isteriz. İşte bunlar, yerel yönetimlerin bizlerle birlikte yapacağı işler olacak. Belediye tarafından emeklilere dönük yapılması gereken tüm hizmetlerin hem içeride, hem de dışarıda takipçisi biz olacağız. Yine yerel yönetimler tarafından yapılan projeler var. Ancak emekliler bunlar hakkında da yeteri kadar bilgi sahibi değil. Bu projelerin halka anlatılması konusunda da biz yardımcı olacağız. Kahve kahve dolaşıp, sokak sokak gezip belediyelerin emeklilere sunduğu imkanları anlatacağız. Şu anda görevde olanlar bunu anlatıyor elbette ama, biz bir örgütün içinden gelen arkadaşlarız ve bunu daha iyi şekilde yaparak halka daha rahat ulaşacağız. Ne olursa olsun, bu işi örgütün içinden gelen arkadaşlar daha rahat yapıyor. Sendika kökenli arkadaşlar özellikle bu konuda daha becerikli” diye konuştu.

“YEREL YÖNETİMLERE DE GÖREV DÜŞÜYOR”

Emeklilerin belediye meclislerinde söz sahibi olduğu takdirde genç meclis üyelerine de yol göstereceklerini ve tecrübelerini aktaracaklarını da belirten Yılmaz, “Biz emekliler olarak meclis üyeliklerine geldiğimiz takdirde, projelerimizi daha rahat anlatır ve hayata geçiririz. CHP Genel Merkezi ile daha çok irtibat kurarak birçok şeyi daha hızlı halletme imkanına kavuşacağız. CHP “Yerelde iktidar, genelde iktidar” söylemi ile geliyorsa, elbette ülkedeki birçok sorunu da çözecek projeler üretiyordur. Bu ülkede cumhuriyetin öz değerlerini satan, yandaşlarına peşkeş çeken gerici bir iktidar var. Peki nede? Birileri zengin olsun, AVM’ler yapsın diye. Bunu Sümerbank’ta, Ağaçlıyol’da gördük. Bunlar devletin malı, o zaman niye satıyorsu? Benim gençliğimde İzmir’de onlarca fabrika vardı. Ama şimdi hepsi satıldı, işsizlik tavan yaptı. Üretim toplumundan çıktık, tüketim toplumuna döndük. İşte bunları savunacaksak, sahip çıkacaksak, yerel yönetimlere de görevler düşüyor. Meclis üyelerinin gidip gece gündüz orada yatması, o alanlar satılmasın diye sahip çıkması, sesini daha fazla yükseltmesi gerekirdi. Daha sağlıklı, daha duyarlı insanları meclis üyeliklerine seçip, ülkenin bu değerlerine sahip çıkacak, görev bilinci olan bir meclis yapısı oluşturmalı” diyerek iktidarı eleştirmeyi de ihmal etmedi.

“DİRENİŞİN GENCİ YAŞLISI OLMAZ”

Emekli-Sen olarak sadece emeklilerin değil, halkın çok farklı kesimlerini ilgilendiren birçok toplumsal olayda seslerini yükselttiklerini ve kamuoyu yarattıklarını da hatırlatan Yılmaz, “Emekliler olarak biz sadece emeklilerin sorunları ile ilgilenmiyoruz. Ülkemizde, kentimizde birçok sorun var. Örgütlü güç olarak bunlara kayıtsız kalamayız. 1 Mayıs’larda, Gezi Parkı olaylarında, Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan ihale krizlerinde, eğitim, sağlık gibi bir çok alanda yaşanan sıkıntılarda hep ön planda yer aldık. Bizim görevimiz bu. Biz toplumsal muhalefetiz. Toplumsal olaylara müdahale etmek, yardıma koşmak zorundayız. “Ben şu sendikada görev yapıyorum, benim görev alanım bu” diyemem. Biz DİSK’e bağlı sendika olarak bu anlayışla görev yapıyoruz. Biz halkın her türlü sorunu ile ilgilenmek zorundayız. Eğer ülkede hukuksuzluk, adaletsizlik varsa onunla da mücadele etmek, sesimizi yükseltip tepki göstermek bizim görevimizdir. Bazı şeylere kayıtsız kalamayız. En son Ege Üniversitesi’nde çadır direnişine de destek verdik. Gençlerimiz orada AK Parti’nin dar görüşlerine, gerici anlayışına karşı günlerce direndiler. Elbette biz de yanlarında olacağız. Biz aydın insanların önünü açmazsak, gençlerimizi yetiştirmezsek, bu ülkenin geleceği olmaz. Bu noktada bizlere büyük görev düşüyor. Bu ülkenin sosyo-ekonomik sorunları, bizim sorunlarımızdır. Direnişin yaşlısı genci olmaz. Biz sendikacılığa başlarken ülkenin sorunlarına sahip çıkmak üzere bu göreve talip oluyoruz” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası