Ege Postası
Geri

15 Temmuz gecesi Umut gemisinde neler yaşandı'

FETÖ elebaşı Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu 279 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. Tanıklar, darbe girişimi sırasında TCSG Umut gemisinde yaşananları anlattı 15 Temmuz gecesi Umut gemisinde neler yaşandı'
15 Temmuz gecesi Umut gemisinde neler yaşandı'
Haberler / Güncel
5 Aralık 2017 Salı 16:22
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu, 279 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, TCSG Umut gemisinde birlik astsubayı olarak görev yapan tanık Fehmi Keben, darbe girişimi akşamı gemi personelinin toplanması emri üzerine gemiye gittiğini ve gemide kimsenin toplanma nedeni hakkında bilgisi olmadığını belirtti.

Tutuklu sanık eski TCGS Umut Gemisi Komutanı Kurmay Yarbay Bayram Zafer Yandık'ın emriyle seyre kalktıklarını belirten Keben, Aksaz Limanı'ndan çıktıklarını daha sonra "Hiçbir gemi çıkmayacak" mesajıyla Didim önlerinde beklemeye başladıklarını kaydetti.

Keben, Yandık'ın o akşam "hiçbir yere telefon açılmayacağı" yönünde emir verdiğini ve sabah gelen telefonla Aksaz'a intikal ettiklerini söyledi.

Tutuklu sanık Bayram Zafer Yandık söz alarak, "Ben İzmir'e gittiğim taktirde Alsancak Limanı'na gitmem gerekecek. Şehrin göbeğinde. Neyin içinde kalacağım belli değil. Aksaz Üsse de geri dönmek istemedim." dedi. 

TCSG Umut gemisi seyir astsubayı tanık Mustafa Kürşat Taştan, darbe girişimi akşamı nöbetçinin arayarak acil seyir olduğunu söylemesi üzerine gemiye gittiğini belirterek, 00.30 gibi seyre kalktığını ve seyirde köprü üstünde görevli olduğunu kaydetti. 

Taştan, tutuklu sanıklar eski üsteğmenler Celal Karakaş ile Hüseyin Sinan'ı kısa süre önce tayinlerinin çıkmasına rağmen gemide gördüğünü belirterek, kendilerine geliş sebebini sorduğunu ifade etti. 

"SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLSİN, İNSANLAR GÖRECEK"

"Karakaş ve Sinan 'ihtiyaç olur diye geldik' şeklinde yanıt verdi. Bayram Zafer Yandık sıkıntılı görünüyordu, nereye gideceğini bilmiyordu." ifadesini kullanan Taştan, şöyle konuştu:

"Vardiyadayken Celal üsteğmen sivildi, belinde silah vardı. 'Neden' dedim. 'Gemide isyan, karışıklık çıkarsa müdahale etmek için' dedi. Çok heyecanlıydı. O sırada sosyal medyadan takip ediyorduk olanları. Celal üsteğmen haberler üzerine 'sokağa çıkma yasağı ilan edilsin, insanlar asıl o zaman görecek' dedi. Belindeki silahı komutanın izni olmadan taşıyamayacağını düşünerek bir şey demedim. Deniz hudutlarının kapatıldığına dair mesaj geldi. Birkaç gemiye 'limanlarınıza dönün' diye mesaj geçildi. Sabah istirahate geçtim." 

Mahkeme Başkanı Taştan'a "Celal Karakaş'ın 'sokağa çıkma yasağı ilan edilsin, insanlar görecek' dediğini söyledin. Niye söyledi bunu'" şeklinde sorusuna Taştan, "O anki düşüncelerini hatırlamıyorum. Halkın darbeye karşı çıktığını görünce canı sıkılmıştı. Meclisin ve emniyetin bombalanması haberleri üzerine heyecanlandı. İnsanların tankların önüne geçmesi, halkın darbeye karşı durması Celal üsteğmende sıkıntı yarattı. 'Asıl o zaman görecekler' cümlesini söyledi." şeklinde yanıt verdi. 

Celal Karakaş tanık ifadesinden sonra söz alarak, "Ben o cümleyi söylemedim. Buradan ne anlam çıkar bilmiyorum. Tutuklandıktan sonra benim hakkımda 'acaba bir şey mi var' diye düşünülüyor, bu ifadeler ondan sonra çıkıyor. Gemide 60 kişi var neyi engelleyebilirim. Gece boyunca üstümde değildi silah." dedi. 

Mahkeme Başkanının "Bu sözleri söylemedin mi" sorusuna Karakaş, "Söylemedim. Söylense zaten tepki oluşturabilecek, garip karşılanacak bir cümle." yanıtını verdi. 

Gemide elektronik astsubayı olan tanık Ersan Zozer, darbe girişimi akşamı nöbetçi tarafından gemiye çağrıldığını ve gemiye gittiğinde seyre kalktıklarını belirterek, tutuklu sanıklar eski üsteğmenler Celal Karakaş ile Hüseyin Sinan'ın görevleri bitmesine rağmen gemide olduklarını söyledi. 

BEN BİLE BİRKAÇ TANE SIKARIM

Seyre beraber çıktıklarını, Karakaş'ın belinde silah olduğunu söyleyen Zozer, "Karakaş, insanlar askerleri bastırdıktan sonra 'Bu da bir şey mi, insanlar sokağa çıkma yasağından sonra görsün, o zaman ben bile birkaç tane sıkarım' dedi." ifadelerini kullandı. 

Mahkeme Başkanının "Karakaş bu sözleri neyin üstüne söyledi'" sorusuna Zozer, "Türkiye Cumhuriyetinin askeri kendi halkına nasıl ateş açar, nasıl Meclis'i bombalar' diye konuşuyorduk. Celal Karakaş bunların üzerine bu sözleri söyledi." yanıtını verdi. Zozer, başkanın "Askeri kınıyor muydu" sorusuna ise "Bizimle böyle bir konuşması yoktu." şeklinde yanıt verdi. 

Gemide yüzbaşı olarak görev yapan tanık Ali Hıdır Toluk, darbe girişimi akşamı acil toplanma emri nedeniyle gemiye geçtiğini belirterek, tutuklu sanıklar Celal Karakaş ile Hüseyin Sinan'ın o akşam görevleri bitmesine rağmen gemide olmasının dikkatini çektiğini söyledi. 

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmada, darbe girişimi günü TCSG Umut gemisinin ikinci komutanı olarak görev yapan tanık Umut Yavaş, gemi personelinin gemiye çağrılması nedeniyle gemiye geçtiğinde komutan eski Kurmay Yarbay Bayram Zafer Yandık'ın (tutuklu sanık) yanına gittiğini ve televizyonda olayları gördüğünü söyledi. 

Seyre çıkma emri verildiğini belirten Yavaş, köprü üstünde gemide görevi bitmiş üsteğmenler Hüseyin Sinan ile Celal Karakaş'ı (tutuklu sanıklar) gördüğünü onların da seyre gelmek istediklerini ifade etti. 

Yavaş, seyre çıktıklarını belirterek, "Hüseyin Sinan ve Celal Karakaş tanıdığımız bildiğimiz insanlar, şüphe oluşmamıştı. İkisinin de amiri olarak görev yaptım. 00.38 itibarıyla gemiye mesaj geldi, 'Deniz hudutları kapanmıştır, hiçbir gemi limandan çıkarılmayacak, mukavemet gösterenler Sahil Güvenlik Komutanlığına bildirilsin' şeklinde. 01.01'de sıkıyönetim konulu mesaj geldi. Bu mesaj komutana arz edildi. Gelişmeleri televizyonda takip etmeye başladık. Komutan çağırdı, 'Ne yapmamız gerekir.' diye görüşümü sordu. 'Aksaz'a dönmemiz gerekir.' dedim. O da bana 'Aksaz Limanı'na gelen sıkıyönetim emrinde Aksaz Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Namık Alper Muğla sıkıyönetim komutanı olarak atanmış. Aksaz'a dönülmesi durumunda gemiye taarruz olabilir. İzmir'e de gitmek istemiyorum. Yerleşim yerlerinden uzak bir yerlerde bekleyeceğim.' dedi. Gemi Didim taraflarındaydı." diye konuştu. 

Yavaş, 16 Temmuz sabahı limana geldiklerinde olayın vahametinin ortaya çıktığını ifade ederek Sahil Güvenlik Komutanlığından kendilerindeki bütün kayıtların emniyete alınması yönünde emir geldiğini kaydetti. 

Komutan Bayram Zafer Yandık'ın 24 Temmuz'da gözaltına alındığını ve kendisinin TCSG Umut gemisine komutan olarak atandığını söyleyen Yavaş, gemideki görevleri bitmesine rağmen darbe girişimi günü gemide olan Hüseyin Sinan ve Celal Karakaş ile ilgili araştırma yaptığını söyledi. 

Sinan'a olayı sorduğunu Sinan'ın da televizyondaki karmaşayı görüp telaşa kapıldıklarını Marmaris Grup Komutanlığından sonra gemiye geldiklerini söylediğini belirten Yavaş, "Bayram Zafer Yandık'ın Aksaz Limanı'na gitmek istememesinin geminin bekası olduğunu söylemesi üzerine ben şüphe duymadım." dedi. 

Tutuklu sanık eski TCSG Umut Komutanı Kurmay Yarbay Bayram Zafer Yandık, tanık ifadesinden sonra söz alarak, "Sadece doğru tarafta bulunmayı düşündüm. Hiçbir şey gizlemek durumunda değildim, her şeyi açıkça ifade ettim." dedi. 

Tanık Muhammet Ali Kandemir de darbe girişimi günü Mersin'de TCSG Yaşam gemisinin komutanı olarak görev yaptığını belirterek, gelen toplanma emri üzerine gemiye gittiğini belirtti. 

Gemideki televizyondan olayları öğrendiğini ve geminin emniyetini sağlama yönünde tedbirler aldığını belirten Kandemir, "Bayram Zafer Yandık ile telefonda görüştüm, ne olup bittiğini anlamaya yönelik. Seyre çıkacağını söyledi. 'Seyre çıkmıyorum' dedim. Seyirden dönerken tekrar telefonda konuştuk. 'Emri veren kişiyi almışlar.' gibi bir şey söyledi." dedi. 

Mahkeme Başkanının "Kendisine seyre çıkma emri veren kişi için mi alındı dedi." sorusuna Kandemir "Evet, ses tonu kötüydü, üzüntülüydü." yanıtını verdi. 

Tutuklu sanık Bayram Zafer Yandık ise söz konusu görüşmeyi hatırlamadığını söyledi. 

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına, 1 Aralık'ta duruşma disiplinini bozacak eylemi nedeniyle salondan çıkartılan ve sonrasında oturumlara alınmaması kararına itiraz eden tutuklu sanık Murat Yılmazarslan'ın eşi Deniz Yılmazarslan'ın itirazının reddine karar vererek duruşmayı erteledi.  (AA)

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası