İSTANBUL - 28 Şubat Davası devam ediyor. Davanın bu sabah başlayan duruşmasının öncesinde savunmalar başlayacağı için bütün müştekiler adliye önüne yığıldı. Ethem Sarısülük davası da bugün başladığı için adliyede eylem yapıldı. Bütün adliye adeta polis kuşatması altına alındı.
Davada önce yoklama alındı Cuma günü duruşmaya katılmayan Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal bugün duruşmaya katıldı.
İlk savunma yapan Çevik Bir oldu. Bir, şu anda kürsüde.Başkan köksal, "savunma yapacak mısınız'" diye sordu ve haklarını hatırlattı. Bir, "evet" dedi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ara kararlar açıklandı. Sanık avukatlarının suç tarihinin belirlenmesi ve müdahilliklerinin savunmalardan önce karara bağlanması talepleri oy birliği ile reddedildi.
Savunmalar başladı. Mahkeme başkanı Köksal, "İsteyen savunma yapar, isteyen susma hakkını kullanır. Ek süre isteyen olursa da bakılır" dedi.
MÜŞTEKİLER ve SANIKLAR AYAKTA KALDI
Salonda yer kalmadığı halde müştekiler alınmaya devam etti. Ayakta kalan müştekiler ve sanıkların aynı yerde oturmaması için uyarı yapıldı.
Salon dolunca Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, davada taraf olmayan müşteki, sanık ve avukatlarının dışındaki kişilerin salonu boşaltmasını istedi. İzleyici ve sanık yakınları çıkarılarak müştekilerin alınması söylendi.
Milli Güvenlik Kurulu, 28 Şubat 1997 tarihli toplantısının tutanaklarını gönderdi. Süleyman Köksaldı ve Hakan Oruç tarafından incelenen belgeler Köksaldı tarafından okundu.
Köksaldı, dava konusu suçla ilgili suçların tutanaklarının 22. Sayfasından itibaren başladığının görüldüğüne ve bu kısımların incelendiğini vurguladı.
Okunan inceleme tutanağına göre, 28 Şubat MGK özel gündem konulu toplantısında irticayla ilgili ilk sunum dönemin MİT müsteşarı Sönmez Köksal’ın yaptığı görüldü. Genel Kurmay adına sunum yapan dönemin İstihbarata Karşı Koyma Başkanı Tümgeneral Fevzi Türkeri’nin takdiminin metni olmadığı ancak 9 sayfalık teröre ilişkin sunum tutanağı olduğu anlaşıldı.
Üye hakim Köksaldı, meşhur MGK toplantıları Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Başbakan Necmettin Erbakan ve Meral Akşener; Genel kurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının yaptıkları konuşmaları özetleyerek aktardı.
‘DURUŞMA SALONUNU OLDUĞU KADAR EKONOMİK KULLANMAYA ÇALIŞALIM’
MGK tutanağının okunmasından önce Adaleti Savunanlar Derneği adına söz alan ve aynı zamanda müşteki olduğunu belirten avukat Bülent Demir, usule ilşkin şu itirazda bulundu:
“Bu davaya asli unsurların BÇG örgütü tarafından mağdur edilen şerefli subaylar, müşteki ve mağdurlar ayakta duruyor. Onlara hak ettiği muameleyi gösterelim. İtiraz tutanakları, müştekiler dava unsurudur, oturacak yer bulamamışlardır. Onlara oturacakları uygun yerlerin sağlanmasını talep ediyoruz” dedi.
Köksal, “Duruşma salonunu olduğu kadar ekonomik kullanmaya çalışalım” dedi.
Sanık avukatları iddianamede suç tarihleri ve sanıkların müştekilere yönelik eylemleriyle ilgili açıklama yapmalarını istemişti. Savcı,
talepleri cevaplandırıyor.
Müşteki avukat, Bülent Demir’in BÇG terör örgütü demesi duruşma salonunu karıştırdı.
Savcı Kemal Çetin, suç tarihinin 18 Haziran 1997’de tamamlanmış olmakla birlikte BÇG faaliyetlerinin ortaya çıkarılabilmesi için 2009’a kadar cereyan eden olayların da incelendiğini söyleyince mahkeme karıştı.
‘DAVANIN MADDİ UNSURU ÇÖKTÜ’
Avukatlar ucu açık bir iddianame ve dava ile karşı karşıya olduklarını belirterek suç tarihinin net olarak ortaya konulmasını aksi takdirde savunma yapılamayacağını söylediler. Avukatlar sayısı 500’ü bulan müştekilerin hangilerinin davaya müdahil olup olmayacaklarını da savunmadan önce karara bağlanmasını istedi.
Bunun üzerine söz alan savcı Kemal Çetin, kendisini sivil ve asker mağdurların dilekçelerini iddianameye koyduğunu belirterek katılma konusunda karar vermeye yetkili merciin mahkeme olduğunu söyledi.
Sanık Şükrü Sarıışık’ın avukatı Ali Faik Kayacan okunan MGK tutanaklarına göre, davanın maddi unsurunun çöktüğünü, MGK kararlarını merhum Erbakan’a zorla imzalatılmadığının görüldüğünü söyledi.
Sanık Osman Bülbül’ün avukatı Erhan tokatlı da müdahillik karmaşasını şu örnekle anlattı:
“Filiz Polat bir dilekçe vermiş. TSK’da disiplin suçu verildiği için Kemal Kılıçdaroğlu ve dönemin SSK yöneticilerinden davacı oldu. Dilekçede BÇG’nin adı geçmiyor. Şimdi bu suçlamaya sayın Kemal Kılıçdaroğlu mu cevap verecek'”
BÜTÜN AVUKATLAR USULE İLİŞKİN SÖZ ALMAK İSTEDİ
Bütün avukatlar usule ilişkin söz almak istenince Başkan Köksal, zaman kaybı yaşandığı uyarısında bulundu. Üye hakim Hakan Oruç’un eğilerek “isteyen konuşsun demesi” üzerine Köksal herkese söz verdi.
Sanık Çetin Dizdar’ın avukatı Ulvi Tunçdağ MGK tutanaklarının okunmasıyla davanın temelinin ortadan kalktığını belirterek davanın düşürülmesine karar verilmesini istedi.
MÜŞTEKİ AVUKATI: ‘BÇG TERÖR ÖRGÜTÜ…’
Müşteki avukatlarından Bülent Demir’de söz alarak “Sayın savcımız sıkıştırılmaya çalışılıyor. BÇG terör örgütünün…” diyerek söze başlaması üzerine salon karıştı. Müşteki ve mağdurlar avukat Demir’i alkışlarken sanık ve yakınları yuhaladı.
Hakim Köksal, “alkış tezahürat doğru değil. Salonu boşaltırız. Lütfen herkes dikkatli olsun. Avukat Bey de hakaret ve suçlama olacak ifadeler kullanmayın” uyarısında bulundu.
Avukat Bülent demir, YAŞ kararlarıyla ordudan uzaklaştırılmalarının durumunu gündeme getirince de sanık avukatı “yeri burası m? Burası idare mahkemesine taraf olmadan savunma yapıyor” şeklinde tepki gösterdi. Müşteki ve müdahil izleyiciler ise “Susturun, susturun… Bugün de susturun” dediler.
Kürsüye gelen sanık Mehmet Aygüler’in avukatı Yahya Cem Özarslan “sanıkların hiçbiri terörist değil şerefli Türk subaylarıdır” karşılığını verdi.
Sanık Hikmet Köksal’ın avukatı Yavuz Er de usul hakkında şunları söyledi:
“TCK’nın bir sistematiği var. Cezalar bu sistematiğin devlete karşı işlenen suçlar vardır, kişilere karşı işlenen suçlar vardır. Buradaki dava TCK 147 kapsamında olup hükümete karşı işlenen suçlardandır. Suç Bakanlar Kurulu’na karşı işlenmiştir. Buna rağmen Bakanlar Kurulu’na tüzel kişiliği olmadığından mağdur müşteki olamıyor.
Bakanlar bile şikayetçi olamıyor. Doğrudan devletin mağdur olduğu dava 400–500 kişi müdahil olamaz. Öyleyse 70 milyonun çağırılması lazım. Zira devlet 400- 500 kişiden ibaret değil”
‘MÜDAHİLLİK KARARLARI SAVUNMALARDAN SONRA ALINMALI’
Son olarak müşteki avukatı Emrullah Beyta söz alıp davaya kimlerin katılacağının, hangi aşamada karar verileceğinin yasalarda açıkça belirtildiğini hatırlatarak “Buna göre müdahillik kararına sanık ve avukatların savunmalarının aldıktan sonra kararlaştırılması gerekiyor” dedi.
Duruşmaya 14.30’a kadar ara verildi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
