Ege Postası
Geri

7 şiddetinden büyük deprem olacak

Deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’nin İstanbul’dan sonraki en büyük nüfuslu ikinci deprem şehri İzmir’e ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. İzmir’in büyük depremlere gebe bir yerleşim olduğunu belirten Ercan, buna karşın yüksek katlı yapılar inşa edilmesini eleştirdi. Yüksek binaların depremde yerle bir olacağını söyledi.
7 şiddetinden büyük deprem olacak
Haberler / İzmir
8 Ocak 2015 Perşembe 13:26
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Prof. Dr. Ahmet Ercan, birinci derece deprem bölgesi olan İzmir’de birbirine paralel dört fay hattı olduğunu belirtti. İki ana kırığın yaşam sürecinin hala devam ettiğini söyleyen Ercan, “Bunların ikisi doğu-batı uzantılı genç kırıklar ve büyük depremler üretebilir” dedi.
Ercan, “İzmir geçmişte 7.1′e varan büyük depremler görmüş. Bu demektir ki; İzmir gelecekte de bu büyüklükte depremleri görecek. İzmir’in bulunduğu yer kabuğu çok incedir. Yaklaşık 26 kilometredir. Bu tür yerlerde meydana gelen sığ depremler daha yıkıcıdır” diye konuştu.


İZMİR’İN EN RİSKLİ YERLERİ

Ercan İzmir’in deprem çekincesi en yüksek yerlerinin İnciraltı, Balçova, Kadifekale, Tepecik, Bornova Ovası, Bayraklı, Alsancak, Basmane, Güzelbahçe, Urla, Seferhisar, Alaybey, Karşıyaka, Bostanlı, Mavişehir, Çiğli, Menemen olduğunu vurguladı. Ercan, “İzmir ilini geniş ele alacak olursak, Çeşme, Dikili, Ödemiş, Turgutlu, Kemalpaşa ve Tire’yi de bu kapsamın içine almak gerekiyor” diye konuştu.


DEPREM YÜKSEK YAPILARI YIKACAK

Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir’in deprem gerçeğini göz ardı ederek inşa edilen yüksek yapıların büyük felakete yol açacağı uyarısında bulunarak şöyle konuştu: Kıyılardaki yapılar bir ya da en fazla iki katlı olmalıydı. Çünkü İzmir Körfezi’nin kıyıları, örneğin Bayraklı, Karşıyaka gibi yerlerde zemin çok yumuşaktır. Adeta bir jöle gibidir. Siz bu jöle gibi zeminin üstüne istediğiniz kadar yüksek teknoloji ürünü sağlam yapılar dikin, depremin önünde duramaz, devrilir, çöker, yıkılır. Diyebilirler ki kazık çaktık. Ama deprem düşeyden çok yandan vurarak yeri burkar. Nasıl sopayı büktüğünüzde kırılır ise bu kazıklarda da aynı şey geçerli. Bence bu yerlerde yüksek yapılar inşa etmek şehre karşı işlenen suçtur.
 
SAĞLAM YERDE, SAĞLAM KONUT

İlke şudur: Sağlam yerde, sağlam konut. Uzun yıllardan beri bunları anlatıyorum. İzmir’de çok katlı yapıların kıyılardan dağlara doğru çekilmesi gerektiğini söylüyorum. Bunun yolu da kentsel dönüşüm. Ancak kentsel dönüşüm eski bir binayı yıkıp, aynı uygunsuz zemine yeniden yapmak demek değildir. Bu yapısal dönüşüm olur ve işin sakat tarafıdır. Yapılması gereken, kentsel dönüşüm ve tasarım; yani ulaşım, yeşil alan, sosyal donatılarla birlikte yeni yerleşim yerleri oluşturmaktır. Bu da şehir plancıları ile mimarların yönetimi ve yer bilimcilerin katılımı ile yapılmalıdır.

Yer bilimcilerinin değerlendirmelerinin ardından gözler İzmir’in en yüksek yapıları olan Folkart Towers’a çevrildi. Ethem Sancak’a ait Folkart Towers, depremin en riskli olduğu bölgelerden Bayraklı İlçesi’nin sahil kısmında bulunuyor. Yapımı bir yıl önce tamamlanan iki kule 200 metre yüksekliğinde. Gökdelenlerin Avrupa’nın beşinci, Türkiye’nin en yüksek ikinci ikiz kuleleri olması ile övünen Sancak, zeminin yumuşaklığına ve deprem riski uyarılarına aldırış etmedi. Bilim “Burada zemin jöle gibi” diyor. Kulelerden birinin yumuşak zeminde oturma yaptığı da İzmir’de konuşulan iddialar arasında. (Sözcü)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası