8 ülkede ortaklıklar sağlandığını söyleyen Avrupa Birliği Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan "Hem şehir olarak İzmir hem de ülke olarak İtalya bu diyalogun önemli aktörleri. 350 ortaklık arasında İtalya ve İzmir'in içinde olduğu bir çok projeyi finanse ettik" diye konuştu. Özcan 2017'de AB mali yardımlarından yaklaşık 200 milyon euronun Türkiye'deki sivil toplumun ve yerel aktörlerin güçlenmesi için kullanılacağını açıkladı.
İzmir Kalkınma Ajansı'nın (İZKA) İtalya'dan Lamoro Kalkınma Ajansı ile birlikte Avrupa Birliği (AB) tarafından desteklenen 'Geleceğe Değer Katmak - Adding Value to the Future' Projesi kapsamında, Ege Soğutma Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESSİAD) ile İtalya Soğutma Teknisyenleri Derneği'nin (Associazione dei Technici İtaliani del Freddo-ATF) ortağı olduğu proje kapsamında, 'Avrupa Soğutma Sektörünün Güçlendirilmesi: Geleceğin Birlikte Tasarlanması Konferansı' (Strengthening HVAC&R in Europe: Building the Future Together)düzenledi. İzmir Hilton Oteli'nde gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını İZKA Koordinasyon Birim Başkanı Murat Çelik yaptı.
"BUGÜNE KADAR 182 MİLYON EURO SERMAYE GİRİŞİ SAĞLANDI"
İzmir'in enerji kaynakları bakımından potansiyelini başarılı bir şekilde değerlendirdiklerini ve yenilenebilir enerji yatırımlarına yönelik sağladıkları mali destek programları ile önemli katkılar sağladıklarını söyleyen Çelik, "Bu desteklerimizle 2016 yılı Avrupa Girişimciliği Teşvik Ödülleri yarışmasında kaynak etkinliğinin ve çevre dostu yeşil pazarların gelişiminin desteklenmesi kategorisinde ikinci olduk. Böylece Avrupa'da işletmeleri ve girişimciliği en başarılı şekilde teşvik eden kurumlar arasında yer aldık. Ajansımızın önemli çalışma alanlarından birisi de yatırım tanıtımı ve desteğidir. Çalışmalar neticesinde bugüne kadar 182 milyon euro doğrudan sermaye girişi 2 bin 711 kişilik yeni istihdam yaratılmasını sağladık. İzmir'de bilgi iletişim teknolojileri ve yenilenebilir enerji sektöründe yabancı yatırımcı çekilmesi amacıyla İzmir yatırım tanıtım stratejisi ve eylem planını hazırladık. Bu alanlarda İzmir'in lider şehir olması için yoğun tanıtım çalışmalarını sürdürüyor projeler gerçekleştiriyoruz. Bu konferans da bahsettiğim çalışmalarımızın önemli bir parçasıdır. Bu programın amacı Türkiye ve AB sivil toplum kuruluşları arasındaki diyalog sürecinin desteklenmesidir. Bu proje ile Türkiye ve İtalya arasındaki diyalogun gelişmesine katkı sunmayı umuyoruz" dedi.
TEMEL HEDEF MERKEZİ BÜROKRASİNİN DIŞARIDA BIRAKILMASI
Projeyi Avrupa Birliği Bakanlığı açısından derlendirdiklerinde koyulan hedeflere tam olarak uyan bir program gerçekleştirildiğini söyleyen Avrupa Birliği Bakanlığı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan, "Sivil toplum diyalogunun temel amacı Türkiye'nin AB üyelik sürecinde ihtiyaç duyduğu konularda bilgi edinmek, AB üyeliği sürecinde ülkelerin yaşadığı tecrübeleri görmek ve Türkiye'nin üyelik sürecinde yapacağı çalışmalara katkı sağlamak. Temel hedefi de merkezi bürokrasiyi biraz dışarıda tutarak, yerel yönetimleri ve sivil toplum örgütlerini dahil ederek bu birlikteliği temin etmek. Sivil toplum diyaloğu karşılıklı öğrenmeyi deneyim paylaşımını ve Türkiye ile AB ülkeleri arasındaki birlikteliği arttırmayı hedefliyor. Programın bir başka amacı da ülkemize yönelik olarak özellikle AB üyesi ülkelerindeki ön yargıyı ortadan kaldırmak. Türkiye - AB ilişkilerinin inişli çıkışlı olduğu bu dönemlerde bunun da ne kadar kıymetli ve değerli bir husus olduğunu görüyoruz" dedi.
200 MİLYON EUROLUK KAYNAK KULLANILACAK
Program dahilinde İzmir ile İtalya'nın Piamento kenti arasında önemli işbirlikleri sağlandığını belirten Özcan, bu birliktelik çerçevesinde bölgesel kalkınma çalışmalarının gelişiminin gerçekleştiğini söyledi. Avrupa Birliği Bakanlığı'nın AB üyeliği sürecindeki çalışmaları desteklemek amacıyla katılım öncesi mali yardımlardan yararlandığını söyleyen Özcan, "İçinde bulunduğumuz 2014-2020 döneminde AB mali yardımları çerçevesinde yaklaşık 200 milyon euroluk kaynağı Türkiye'de sivil toplumun ve yerel aktörlerin güçlenmesi, aynı zamanda Türkiye ve AB arasındaki diyalogun gelişmesine yönelik çalışmalara aktaracağız. Şu anda yürüttüğümüz sivil toplum diyalogu 10. yılını dolduruyor ve 4. ayağını oluşturuyor. Aşağı yukarı temmuz ayı içinde bu program çerçevesinde finanse edilen projeler sona ermiş olacak. Bugüne kadar sivil toplum diyaloğu adı altında yaklaşık 42.5 milyon euroluk kaynak kullandık. Türkiye ve Avrupa'dan 350 farklı kuruluşun ortaklık geliştirdiği projelere destek verdik. Türkiye'deki kuruluşlar ile AB üyesi farklı ülkelerdeki kuruluşlar arasında diyalog sağlandı. Yaklaşık 8 ülkede ortaklıklar sağlandı. Hem şehir olarak İzmir hem de ülke olarak İtalya bu diyalogun önemli aktörleri. 350 ortaklık arasında İtalya ve İzmir'in içinde olduğu bir çok projeyi finanse ettik" diye konuştu.
AB ÜYELİK SÜRECİNİ KAPSAYAN HER SEKTÖRLE İŞ BİRLİĞİ
Özcan projelere destek vermeye devam edeceklerini, 2017 yılında özellikle STK ve yerel aktörlerin desteklenmesi konusunda proje teklif çağrısına çıkacaklarını açıklayarak, "Bu sürecin içinde en başında sivil toplum diyalogunun 5. uygulaması geliyor. Bu yılın 3. çeyreğinde sivil toplum diyalogu ile ilgili yeni bir program duyurusuna çıkacağız. Yeni dönemdeki proje çerçevemiz AB üyelik sürecinin her konusunu kapsayacak, sanayi, tarım, çevre, enerji gibi her konuda ortaklık olabilecek. Şehirlerin birlikteliği konusunda şehir eşleştirme programı var. Yakın dönemde Türkiye'deki kentler ile Avrupa kentlerini eşleştirecek programı açıklayacağız" dedi.
MESLEKİ EĞİTİM İÇİN ERASMUS ÖNEMLİ BİR FİNANSMAN KAYNAĞI
AB'nin Türkiye'ye sağlamış olduğu kaynakların yeni projelerin finansmanı açısından önemli katkılar sağladığını anlatan Özcan, şöyle dedi:
"Ar-Ge ve eğitim alanında sağladığı katkılar çok önemli. AB'nin içerisinde 33 ülkenin yer aldığı 'Ufuk 2020' programı özel sektör kuruluşlarının inovasyon ve Ar-Ge konusunda yapacakları çalışmalar için iyi fırsatlar sağlıyor. Soğutma sektörü ile ilgili ihtiyaç duyulan meslek eğitimi ve nitelikli elemen temin etmesi ile ilgili ise AB'nin 33 ülkede açtığı Erasmus programı önemli bir program finansman kaynağını sizlere sunuyor. Dolayısıyla hem sivil toplum kuruluşlarını hem de özel sektörü bu programlardan yararlanmaya davet ediyoruz. AB üyelik sürecinde İzmir'e çok önem veriyoruz. Temsilciliklerimizden birini İzmir'de açtık. İzmirli yerel aktörlerle daha fazla organizasyon, daha fazla çalışma ve daha fazla projeyi hayata geçirmek istiyoruz. Şuana kadar sivil topluma daha çok önem verdik ancak ilerleyen dönemde AB üyelik sürecindeki tüm sektörlerle iş birliği yapmak için hazırız."
2 gün sürecek olan konferansta, proje kapsamında yürütülen çalışmaların sonuçları açıklanacak ve yurtdışından gelen sektör temsilcileri ile birlikte soğutma teknolojisinin geleceği tartışılacak. Coca-Cola Küresel Ekipman Araştırma Direktörü Mike Gamble, UNEP Eski Direktörü ve Terre Policy Center Başkanı Rajendra Madhavrao Shende gibi önemli konuşmacıların yer aldığı Avrupa Soğutma Sektörünün Güçlendirilmesi: Geleceğin Birlikte Tasarlanması Konferansında, 'Endüstriyel Soğutma Sektörü Değer Zinciri Analizi', 'Soğutmanın Geleceği: Soğutma ve Avrupa Regülasyonu', 'Soğutmada Yeni Teknolojiler', 'Akıllı Soğuk Zincir' ve 'Sanayi-Son Kullanıcı Paneli: Soğuk Zincirde Gelecek Vizyonu' konuları tartışılacak.
Sektör temsilcilerinin yer alacağı konferansın 2. gününde ikili iş görüşmeleri de gerçekleştirilecek. (DHA)