Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Cumhurbaşkanlığı’nda yaptığı ortak basın toplantısında, F-16 tedarikine ilişkin “ABD yönetimi kararlı bir şekilde duruş sergiler ve kararlı bir şekilde birlikte çaba sarf edersek bunu aşabileceğimizi düşünüyorum. Birbirinden bağımsız iki konunun, yani özellikle iki ülkenin NATO üyeliğinin F-16 alımına şart koşulması doğru olmaz, adaletli de olmaz. İkisi farklı konu” dedi. Blinken ise, “Biden yönetimi F-16 konusunda Türkiye’yi desteklemektedir. NATO müttefiki ve dost ülkesi olarak ulusal çıkarlarımız ittifakın çıkarları konusunda Türkiye’nin faaliyetleri çok önemli” diye konuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bugün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmek üzere Ankara’ya geldi. Çavuşoğlu Blinken’ı Cumhurbaşkanlığı’nda karşıladı. İki Bakan baş başa görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Sözlerine mevkidaşına teşekkür ederek başlayan Çavuşoğlu şöyle konuştu:
ÇAVUŞOĞLU: SAVUNMA SANAYİNDEKİ ZORLUKLARIN AŞILMASI GEREKİYOR
“Dün deprem felaketinden etkilenen bölgede birlikte incelemelerde bulunduk. Birçok ABD kurum ve kuruluşu yardım faaliyetlerini devam ettiriyor. ABD’de çok sayıda kurum ve kuruluşları yardımlarda bulunuyorlar. Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Hem ABD yönetimine hem ABD halkına bu zor zamanlarda verdikleri destek ve dayanışma için teşekkür ediyoruz.
Geçen yıl ikili ticaret hacmimiz 32 milyar dolara ulaştı. 100 milyar dolar hedefi için çalışıyoruz.
Askeri ilişkilerimiz stratejik ortaklığımızın önemli boyutlarından biri. Ancak tek taraflı yaptırımlar nedeniyle savunma sanayi iş birliğimizde zorluklar ile karşılaşıyoruz, artık bunların aşılması gerekiyor, yaptırımların da kaldırılmasını bekliyoruz.
F-16 talebimiz ile ilgili son durumu de bugün ele aldık. ABD yönetimi talebimize güçlü destek veriyor. Bu konuda kongreye resmi bildirimin bir an önce yapılmasını arzu ediyoruz. Bu sürecin süratle tamamlanması her iki tarafın da yararınadır. Kongrede her zaman zorluklar çıkabiliyor. Bazı çevrelerce kongrede geciktirilmemesi gerekiyor. Kongre’nin de engelleyici değil destekleyici rol üstlenmesini bekliyoruz. Talebimizin karşılanması ikili ilişkilerimiz açısından da NATO’nun savunma kanadı açısından da son derece önemli.
Terörle mücadele öncelikli gündem maddelerimizden birisidir. PKK ve YPG’ye verilen desteğe ve FETÖ'nün mevcudiyetine son verilmesine ilişkin beklentimizi bugün de vurguladık.
Bazı konsolosluk meselelerini de ele aldık. Vatandaşlarımızın vize başvuruları süreçlerinde ciddi gecikmeler var, bunların hızlandırılması talebini ilettik. Güvenlik duyuruları konusunda, duyurulardan önce kendi aramızda daha iyi bir iş birliğinin olması gerektiğini vurguladık
“İSVEÇ VE FİNLANDİYA İLE DAİMİ KOMİTENİN İKİNCİ TOPLANTISI BRÜKSEL’DE YAPILACAK”
NATO’un genişlemesini de değerlendirdik. Türkiye olarak iki aday ülkeden beklentilerimizi belirttik. Daimi komitenin ikinci toplantısı Brüksel’de yapılacak. Arkadaşlarımız orada hangi adımların atılıp atılmadığını NATO’dan katılacak arkadaşlar ile şeffafça değerlendirme imkânı olacak.
İsrail ve Filistin meselesini de değerlendirdik. Son zamanlarda atılan adımlardan endişe duyuyoruz. İllegal yerleşim ve Filistin topraklarının işgal adımları sona erdirilmelidir. ABD’nin bu konudaki açıklamalarını önemli buluyoruz.
Suriye'deki durumu da kısaca değerlendirme fırsatı bulduk.
Bu zor zamanımızda bizi yalnız bırakmadıkları için değerli dostuma teşekkür etmek istiyorum.”
BLINKEN: TÜRKİYE’YE EK 100 MİLYON DOLARLIK YARDIM DAHA GELECEK
Büyük bir yıkıma ve can kaybına yol açan depremlerde hayatını kaybedenlere başsağlığı ve yaralılara şifa dileyerek konuşmasına başlayan Blinken ise şunları kaydetti:
“Türkiye’yi ziyaret edip Türklerle birlikte olmak, ihtiyacınız olan bir anda olması. Başkan Biden’ın mesajını getirdim: Amerikan halkı, sizi desteklemek üzere yanınızdadır, her zaman hazırdır. Toparlanma süreci ve inşaat çalışmalarında yanınızdayız. Dün ilk durağım olarak İncirlik Hava Üssü’ne gittim. Bildiğiniz üzere burası ABD’nin yardım merkezi. Mevlüt Çavuşoğlu ile Hatay üzerinde gezdik. Oradaki yıkımı yakından görme fırsatım oldu. Bunu sözlerle ifade etmek çok zor. Çok sayıda mahalle, bina, yol tamamen hasar görmüş durumda. Arama kurtarma ekipleri ile görüştüm. Amerika’dan gelen ekiplerle de tanıştım. Los Angeles’ten gelen müdahaleci uzmanlarla görüştüm. Hepsi bu felaketin ne kadar büyük miktarda olduğunu biliyorlar. Ellerinden geleni yapıyorlar.
Yüzlerce hükümet yetkilisini gönderdik alana. Yaklaşık bin ton miktarında barınak ve çeşitli mutfak malzemeleri gönderdik. Dahası da yolda. Ek yardımı da açıklamak üzereyiz. Ek 100 milyon dolarlık daha yardım gelecek. Amerika da ne kadar zor bir durum olduğunu görüyorlar. Yaklaşık 80 milyon dolarlık yardım Amerika’dan özel sektörden geliyor şu anda. Türkiye uzun bir dönemden geçecek Türkiye.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri şu anda bir açıklama yaptı: 1 milyar dolarlık bir yardım talebinde bulundu bu desteği sağlamak için. Türkiye ile ortak güvenlik konularında her zaman yan yanayız.
Türkiye’nin Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğü desteğini anlıyoruz ve destekliyoruz. Montrö Anlaşması’nın uygulamaya alınması çok önemli. Karadeniz'deki Ukrayna'nın kıyılarının korunması açısından. Türkiye’nin Ukrayna’daki insanı ve ekonomik desteği çok önemli. Enerji güvenliği çok önemli. Kafkaslardaki gaz akımı çok önemli. ABD, Türkiye’nin NATO ülkesi olarak uzun zaman devam eden katılımını takdir etmektedir. Özellikle Finlandiya ve İsveç’in de katılımı ile daha güçlenecektir bu müttefiklik.
Ortak değerlerimiz var. İnsan hakları, demokrasi konusunda. Her zaman bunlar konuşuyoruz. Bu konuda her zaman müttefik olarak yan yana durmaya devam edeceğiz. Birbirimizle açık açık konuşabiliyoruz.”
BLINKEN: BIDEN YÖNETİMİ F-16 KONUSUNDA TÜRKİYE’Yİ DESTEKLEMEKTEDİR
Blinken, bir basın mensubunun F-16 tedariki ve F-35 konusunda Kongre’deki sürece ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:
“Biden yönetimi F-16 konusunda Türkiye’yi desteklemektedir. NATO müttefiki ve dost ülkesi olarak ulusal çıkarlarımız ittifakın çıkarları konusunda Türkiye’nin faaliyetleri çok önemli. Bu konuya özel olarak şunu söyleyebilirim ki, değerlendirme yapamam şu anda. Resmi olarak bizim Kongre’ye bilgi vermemiz gerekiyor. Yönetim olarak bu desteği sağlamak için çalışmalarımız devam ediyor. Uzun süredir süregelen güvenlik bağlarımız var. Başkan Biden’ın her zaman söylediği, Türkiye ve NATO’nun ortak kabiliyeti son derece önemli bizim için.”
Blinken “F-16 konusunda size bir zaman takvimi çizemiyorum. Aktif olarak bu kongrede temaslardayım hükümet olarak, F-16 paketi konusunda. Bunun güncelleştirilmesi paketi konusunda. Bu çok önemli bir konu bizim için. NATO’nun ortak harekât kabiliyeti artırılması açısından. Bu ABD’nin çıkarlarına da uyan bir şey” dedi.
ÇAVUŞOĞLU: ŞARTLARA BAĞLANARAK F-16 ALMAMIZ SÖZ KONUSU OLAMAZ
Çavuşoğlu ise, “ABD yönetimi de kararlı bir şekilde duruş sergiler ve kararlı bir şekilde birlikte çaba sarf edersek bunu aşabileceğimizi düşünüyorum. Birbirinden bağımsız iki konunun, yani özellikle iki ülkenin NATO üyeliğinin F-16 alımına şart koşulması doğru olmaz, adaletli de olmaz. İkisi farklı konu. İkisinin de şartları var. Kendi temelinde devam eden müzakereler var. Mutabakat zaptı var. Dolayısıyla ikisini birbirine şart koşmak doğru bir yaklaşım olmaz. Şartlara bağlanarak bizim F-16 almamız zaten mümkün olmaz. Elimizin kolumuzun bağlanmaması lazım. Bu konuda da ortak bir duruş sergilemek Türkiye ve ABD olarak bence kritik öneme haizdir. Biz F-35 programının ortağıydık. Türkiye’ye uygulanan yaptırımlardan dolayı programdan çıkarıldı. Bu tek taraflı bir karardı. Dolayısıyla ödediğimiz 1,4 milyar dolarlık rakam var, Türkiye bu programda olmadığı için ödediğimiz paranın geri ödenmesini beklemek en doğal hakkımız. Bu konuda da müzakereler devam ediyor” dedi.
ÇAVUŞOĞLU: İSVEÇ NE KADAR HIZLI ADIM ATARSA, ÖYLE ADIM ATILIR
NATO ülkeleri ve ABD'nin, İsveç ve Finlandiya'nın üyelikleriyle ilgili Türkiye’den beklentileriyle ilgili bir soru üzerine Çavuşoğlu "Her iki ülkenin NATO üyeliği konusunda üçlü bir mutabakat muhtıramız var burada kim ne yapacak açıkça belirtilmiştir. Litvanya süreciyle ilgili atılacak adımlar aslında İsveç'in atacağı adımlara bağlı. Maalesef İsveç'te terörün finansmanı terör propagandası dahil her türlü faaliyetlerini devam ettirdiğini görüyoruz. Bu tür faaliyetleri engellemek İsveç'in elinde. İsveç ne kadar hızlı adım atarsa biz de Meclisimizi halkımızı ikna edecek adımlar atarsa öyle adımlar atılır. Finlandiya konusunda farklı bir tutum sergileyebileceğimizi sayın Cumhurbaşkanımız söylediler. İsveç konusunda da herkesin İsveç'i teşvik etmesi gerekiyor" dedi.
BLINKEN: İSVEÇ VE FİNLANDİYA’NIN ATTIKLARI ADIMLARI DEĞERLİ BULUYORUZ
Blinken de İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerine ilişkin ise, “Güçlü bir şekilde onların katılımını destekliyoruz. En kısa zamanda yapılmasını destekliyoruz. Diğer NATO üyeleri hepsi bu konuda askeri alanda tamamen yan yana çalışıyorlar. NATO olarak katılım gerçekleştiği zaman bütün ülkelerin güvenliği yükselecektir. Finlandiya ve İsveç şu anda önemli adımlar attılar taahhütlerini yerine getirme adına. Bu adımları gerçekten değerli buluyoruz” dedi.
Blinken, Türkiye’nin Suriye’deki endişelerine ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
“Türkiye’nin gerçek güvenlik endişelerini anlıyoruz güney sınırıyla ilgili olarak. Türkiye de eminim aynı şekilde bizim DAEŞ konusundaki endişelerimizi anlıyordur. Birlikte çalışıyoruz. Her iki endişeye de aynı şekilde yanıt veriyoruz. Şu anda insani yardım çok önemli Suriye’ye yapılan. Türkiye çok büyük zarar gördü bu depremden biliyoruz. En büyük yardımı en kısa sürede ulaştırmaya çalışıyoruz” dedi.
ÇAVUŞOĞLU: ABD İLE MUTABAKATLAR KONUSUNDA MAALESEF SOMUT BİR ADIM GÖREMEDİK
Çavuşoğlu ise aynı soruya şu yanıtı verdi:
“Güçlü NATO müttefikleri olarak her türlü terör örgütlüyle mücadele etmemiz lazım. Siyasi irade varsa mücadele edecek kapasitemiz de var, Türkiye olarak ABD olarak birlikte. NATO için iki tehdit var. Birinci tehdit Rusya, ikinci tehdit terörizm. Dolayısıyla biz NATO ülkeleri olarak kendimiz mücadele edemeyip PKK, YPG gibi terör örgütleri ile iş birliği yapmamız doğru değil. Bu doğrultuda geçmişte ABD ile Suriye temelinde bazı mutabakatlarımız oldu. Biri Münbiç yol haritası, ikincisi de 2019 yılında Ankara’da yaptığımız ortak açıklama. Bu mutabakata göre, ABD’nin sınırlarımızın özellikle 30 kilometre güneyinde terör mensuplarının temizlenmesiydi. Fakat bu konuda da maalesef, Washington’daki görüşmemizde de söyledik, somut bir adım göremedik. Terör örgütünün her türlüsüne karşı birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.”
ÇAVUŞOĞLU: ABD VE AB’NİN RUSYA’YA YÖNELİK YAPTIRIMLARININ TÜRKİYE ÜZERİNDEN DELİNMESİNE İZİN VERMİYORUZ
Çavuşoğlu, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerden duyulan rahatsızlığın gündeme gelip gelmediğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“Savaşın başından bu yana Türkiye son derece net bir tutum sergilemekte. Bir taraftan savaşı reddediyoruz dediği gibi, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde destekliyoruz. Bir yandan illegal referandum ve ilhakları tanımadığımızı açıkça belirttik. Uluslararası toplumda beraber kararlar alıyoruz. Türkiye'nin tutumu net ve açık, Montrö’yü katı bir şekilde uyguluyoruz.
Türkiye, tek taraflı yaptırımlara katılmıyor. BM’nin aldığı kararlara elbette uyuyoruz.
Diğer taraftan da ABD ve AB yaptırımlarının Türkiye üzerinden delinmesine, yaptırımların bypass edilmesine izin vermeyeceğimizi söylüyoruz ve izin de vermiyoruz. ABD Hazine Bakan Yardımcısı Türkiye’de idi, arkadaşlarımızla oturup konuştular. AB’den de ara sıra bize bilgiler geliyor. Hepsini dikkate alıyoruz.
Rusya ile ikili ticaret hacmimiz arttı ama bunun yüzde 60'tan fazlası oran olarak bizim Rusya’dan aldığımız gaz ve enerji. Maalesef savaş sebebiyle ödediğimiz gaz fiyatı 3 katına çıktı. Ama söylendiği gibi savunma sanayinde kullanılacak elektronik gibi ürünlerin bizim tarafımızdan Rusya’ya ihraç edildiği doğru değil.” (ANKA)