Wikileaks’in 2011’de internete sızdırdığı ABD Dışişleri’nin ‘gizli’ yazışmalarına bakıldığında Gülen Cemaati’nin Amerikalılarca 2003’ten itibaren çok taraflı kaynaklarla sorgulandığı ortaya çıktı.
Hürriyet'in haberine göre, polis teşkilatının cemaatin eline geçmeye başladığı, o tarihteki yazışmalarda bile vurgulanıyor.
Yine AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesiyle Gülen Cemaati’nin nasıl rahat bir hareket alanı bulduğu yazışmalardan anlaşılıyor.
Ergenekon Davası sürecinde Dursun Çiçek’e ait olduğu iddia edilen delillerin "uydurma" olabileceği daha ilk günlerde ABD Dışişleri yazışmalarına girmiş.
Diplomatlar arasında Gülen Cemaati’ne ilişkin yorum farklılıkları bulunsa da Amerikalılar iki noktaya odaklanmış: İlki, Gülen’in radikal İslamcı bir lider olup olmadığı, ikincisiyse Amerika’daki yerleşim durumu.
Bugün gelinen noktaysa 2003-2009 arasında yazışmalara konu olan, Amerikalı diplomatların da kendi notlarında zaman zaman paylaştıklarını belirttikleri, Türkiye’deki laik kesimin endişelerinin doğrulanmış olması. WikiLeaks belgeleri de bunu bir kez daha kanıtlamış oluyor.