İşte Mahir Ünal’ın açıklamaları ve sorulara verdiği cevaplardan satır başları:
Seçim barajı konusu toplantıda gündeme gelmedi.
KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARI
(Kılıçdaroğlu'nun iddiaları) Öncelikli olarak bir şeyi doğru koyalım. Ortada ana muhalefet partisi genel başkanının bir takım iddiaları var. bu iddialar üzerinden de grup toplantısında salladığı, belge diye gösterdiği evraklar var. bunun ne olduğunu, kendi partilileri de dahil kimse bilmiyor. Basınla paylaşılmıyor, içeriği konusunda siz basın mensupları çektiğiniz resimlerden yola çıkarak sonuca varmaya çalışıyorsunuz.
Türkiye 4 tane terör örgütüyle mücadele ederken, hem siyasi hem ekonomik operasyonlara maruz kalırken maalesef ana muhalefet partisi genel başkanı hem siyaseti hem siyasetin gündemini hem TBMM’nin gündemini, ne olduğu belli olmayan, içeriğini paylaşmadığı ve kendi iddiasının ispatı olduğunu iddia ettiği bazı belgelerle savunmaya devam ediyor.
YARGIYLA, BASINLA PAYLAŞMIYOR
Peki buyurun bunu ispat edin. “Hayır efendim belgeleri paylaşmayın” Peki yargıyla paylaşın. “Hayır yargıyla da paylaşmayız” Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız kendisiyle ilgili bir tazminat davası açtı. İtham ettiği kişiler de dava açtılar. Şimdi dolayısıyla artık bundan sonrası yargının işidir. Hakkında dava açılan kişi, ilgili genel başkan, ne yapması gerekiyo? bu belgeleri, iddiasının ispatı niteliğindeki belgeyi yargıyla paylaşması gerekiyor. yargıyla paylaşmıyor, basınla paylaşmıyor. Ne yapıyo? “Biz araştırma komisyonu kurulmasını istiyoruz” Yahu TBMM’nin işi yok sizin yalanlarınızın, iftiralarınızın yeri midi? Yani siz TBMM’yi kendi yalanlarınıza niye alet ediyorsunuz'
Yargının konusu olan, burada ismi geçen kişiler milletvekili midi? Bu belgeler yargının meselesidir bu saatten sonra. Türkiye’nin bu kadar kritik gündemi olmasına rağmen, sınır güvenliğinden terörle mücadeleye, ekonomide alınması gereken tedbirlere kadar pek çok önemli gündemi varken, Kılıçdaroğlu’nun CHP’si çıkardığı suni krizlerle Türkiye meşgul edilmek isteniyor.
Biz bu tür arkası karanlık iddialarla Türkiye’nin gündeminin meşgul edilmesine de karşıyız.
ZARRAB'IN TANIK OLDUĞU HAKAN ATİLLA DAVASI
Yapılmak istenen şudur. Rehin alınmış, bazı ifadelere zorlanmış, kendi ifadesiyle de hapiste kalmamak için anlaştığını ifade eden bir kişinin ifadeleri üzerinden eğer biz bir adalet ve hakikat arayışına içerisine mi gireceği? Biz bu ifadeleri dikkate alıp, Türkiye’yi konuşacaksak, bu rehin alınmış bir adamın ithamları üzerinden konuşacaksak, bu hakikatin kendisine ihanet olmaz m? Türkiye’ye ihanet olmaz m? Atatürk’ün ifade ettiği gibi bu bir delalet ve hıyanet olmaz m? Dahili ve harici bedbahtların olduğu belli değil mi'
Türkiye’yi siyasi ve ekonomik olarak köşeye sıkıştırmak için bu adamı bir kart olarak kullandıkları son derece açık değil m? umutlananlara şunu söylüyorum, umutlanmayın. Biz 15 Temmuz cehennemlerinden görüyoruz. Sosyal medyada, ekranlarda yüzünde gülücükler açmasın.
Buradan bir çağrı yapmak istiyorum, oynanan oyunun bu millet farkındadır.
ZARRAB’IN ANLAŞMALI OLARAK AMERİKA’YA GİTTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ'
Mustafa Şentop kendi düşüncesini paylaşmış olabilir. Ama şu anda kesin olan bir şey var ki, orada Amerikan yargısıyla anlaştığını söyleyen, hapiste kalmamak adına anlaştığını söyleyen ve sanık olmaktan tanık olmaya geçmiş ve bunun karşılığında da kendisine ezberletilmiş bir senaryoyu dünyayla paylaşan kişi üzerinden Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Birileri bu kişinin ifadeleri yüzünden, içerde ve dışarda bizi ve Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak istiyorlarsa şunu bilsinler, 2002’den beri AK Parti’den kurtulmalıyız diyenlere şunu söylüyorum. AK Parti’den kurtulsanız, Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulsanız milletten kurtulamazsınız, milletten kurtulsanız Allah’tan kurtulamazsınız.
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLADIĞI BELGELERİN KAYNAĞI TARTIŞMASI
Bu belgeleri ben bankadan aldım, şuradan buradan aldım diyorsa, dışarı giden para yok, dışardan gelen bir para var. bunun bir ticari sır olduğunu, hakaretin iftiranın konusu olmadığını sözcülerimiz de genel başkanımız da paylaşmıştır. Ama biz burada genel başkanın abesle iştigalini konuşuyoruz. Ortada iddiada bulunuyor, bu iddiasının ispatı olan belgeleri kamuoyuyla paylaşmıyor. Biz de diyoruz ki, seninle ilgili hakaret davaları açılmıştır. İspat hakkını kullanman için bu belgeleri yargıya teslim etmeniz gerekir.
Bakıyoruz kıvırmaya başladılar. “Neden bu belgeleri mahkemeye verelim” tarzında kıvırmalarda bulunmaya başladılar. Şimdi ne yaptıklarını da bilmiyorlar. Türkiye siyaset gündemini, TBMM’yi meşgul ediyorlar. Türkiye’nin acil konuları varken, ana muhalefetin abeslikleriyle uğraşmak zorunda kalıyoruz.
KILIÇDAROĞLU BELGELERİ VATANSEVER BÜROKRATLARDAN ALDIĞINI AÇIKLADI
Ne zamandan beri vatansever bürokratlar anayasa suçu işlemeye başlamı? Vatanseverliğin tanımı Türkiye karşıtı odaklarla işbirliği yapmasıysa, bunun adı dalalet ve hıyanettir arkadaşlar.
ERDOĞAN’IN ‘BEYEFENDİ ŞUNU İSTEDİ’ ÇIKIŞI
Bugünkü toplantıda da sözlerine açıklık getirdi. Milletvekilinin milletvekilliği, bürokratın bürokrat herkesin kendi sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiği, yapılacak bir bahaneye asla dikkate değer bulunmaması gerektiğini ifade etti.
Birileri beyefendi böyle istiyor, külliye böyle istiyor gibi, bir şeyi yaparken veya yapmazken bunu kullanıyorlar. Sayın cumhurbaşkanımız ilgili düzenleme neyi gerektiriyorsa bunun yapılması gerektiğini söyledi.