Mustafa Halif / Cumhuriyet - Ankara’da Meclis’in “yemin ve tezkere” için toplandığı gün... Yaz olduğu için sadece iktidar kulisi değil iktidarın geniş bahçesi de dolu. Ağaç altları, gölgeliklerde üçlübeşli AK Parti’li vekiller sohbet halinde. Tanıdık olanların yanına oturuyorum. Gündem belli, 1 Kasım seçimleri ve listeler. Bir kısmıyla o gün bir kısmıyla randevulaşarak ilerleyen günlerde konuşuyorum. Herkes bir “yenilenmeden bahsediyor. Bir kısmı bunu “fabrika ayarlarına dönme” diye tarif ediyor. Yani “kendi tabanları dışındaki kitlelere” açılma. İlk günlerindeki gibi “daha merkez bir parti olma” arayışları.
Gül’le temas
“12 Eylül’deki kurultay bir milat olacak” diyorlar. İki çalışma bir arada götürülüyor. İç restorasyon ve yeniden dışa açılma. Bir yanda “parti içi barışı sağlama çabaları var.” O yüzden Abdullah Gül ile bir temas yürütülüyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu Kurultay’a gelmesinin vereceği görüntüyü önemsiyor. Gül’ün bu teklife soğuk bakmadığı da belirtiliyor. Ayrıca Ali Babacan gibi kamuoyunun güvendiği isimler (kendisi Gül’e de yakın) şu anda parti genel merkezinde “yeni AK Parti” için oluşturulan beyin takımında çalışıyor.
Dışarıya gelince. Hem görüntü hem sonuç çalışmaları beraber yürüyor. Sonuçtan kasıt tek başına iktidar için gereken (7 Haziran’da alınan 41.7’nin hâlâ korunduğu varsayılıyor) bir kaç puanın elde edilmesi. Bunun için neredeyse görüşmelerin son aşamaya geldiği Saadet Partisi en iyi örnek. Parti haziran seçimlerine BBP ile ittifak ile girmiş ve yüzde 2.1 oy almıştı. Tek başına yüzde 1.4’ler civarında oyu olduğu hesaplanıyor. Tek pürüz grup kuracak kadar 20 milletvekili istenmesi. Ancak AK Parti buna 7 diye yanıt veriyor. Görüşmelerde Numan Kurtulmuş da devrede. Bu arada “milli görüş gömleği tartışmasına” da bir son verme çalışması yapılıyor. Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan partiye davet edilmesi düşünülenler arasında.
Milliyetçi tabana da mesaj verilmek isteniyor. Partisinden dün ihraç edilen Tuğrul Türkeş’e adaylık teklifi götürülmesi gündemde. AK Parti bununla iki parti arasında “geçişken” olan tabandan az da olsa oy alabileceğini hesaplıyor. Türkeş’in yanı sıra eski BBP’li Yalçın Topçu da partinin radarında. Teklif sürpriz olmaz.
Bir süredir ismi telaffuz edilen bir diğer isim Mesut Yılmaz. Partili bir yetkili “bu isim kesin değil, ama arayışın şekli açısından bir mesaj” diyor. Yani “merkez”den kamuoyunun tanıdığı isimler partiye davet edilebilir anlamı çıkıyor.
Önümüzdeki günlerde merkezden ve liberal kanattan yeni isimlerin de listeye eklenebileceği konuşuluyor.
Peki ya Kürt oylar? Büyük ölçüde umut kesilmiş durumda. Ancak Doğu’daki kritik illerde liste başlarına bölge halkının “kıramayacağı” isimler gelecek beklentisi yoğun. Bu arada dün Hürriyet’te Verda Özer’e konuşan Yalçın Akdoğan’ın “Süreci ciddiye alıyoruz, süreç bitmedi” açıklaması da önemli... Aynı yazıda “Öcalan’ın mesajları şu an kamuoyuyla paylaşılmıyor ancak görüşmeler sürüyor (MİT ve KGM). Şu an paylaşılmamasının neden şehit cenazeleri” bölümü de kritik.
Son karar Erdoğan’ın
Kısaca AK Parti yeniden “merkez”e yönelme çalışmasına başladı. Ancak tabi son karar Tayyip Erdoğan’ın... Onun bu çalışmaya nasıl bakacağı ya da yapacağı rötuşlar önemli olacak. Son bir not...1 Kasım’a kadarki süreçte Erdoğan’ın alanlara daha az çıkacağı iddiası var. Gerçi zaman da az... Ancak bu iddiaya ihtiyatla yaklaşmak lazım. Ne de olsa Erdoğan “konuşmadan” duramıyor.