Başvuru dilekçesinde "Seçim güvenliğinin sağlanması adı altında, askeri darbe dönemlerinde tanık olunan sandık çevresi ve sandık alanlarının silahlı güçlerin kuşatması altına alınması ve silahların gölgesinde oy kullanılması herhalde hür iradeyle seçimlerin gerçekleştirildiği izlenimi doğurmayacaktır. Yüksek Seçim Kurulunun bu konuda da gerekli duyarlılığı göstereceğini, aksi yöndeki tutum ve davranışları engelleme yönünde kararlı bir tutum geliştireceğini umuyoruz" denildi.
"SEÇİMİN DÜZEN İÇİNDE YÖNETİMİ VE DÜRÜSTLÜĞÜ..."
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ali Ürküt tarafından başvuru dilekçesinde yapılan yazılı açıklamada "Yüksek Seçim Kurulu'nun 25 Ağustos 2015 gün ve 1539 sayılı kararıyla, Cumhurbaşkanı tarafından seçimlerin yenilenmesi kararı verilmesi nedeniyle, 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi seçim tarihi (oy verme günü) 1 Kasım 2015 Pazar olarak; Kurulun 26 Ağustos 2015 gün ve 1541 sayılı kararının eki olarak yayımlanan 'Seçim Takvimi' uyarınca da seçimin başlangıç tarihi olarak 31 Ağustos 2015 Pazartesi günü belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 'Seçimlerin genel yönetim ve denetimi' başlıklı 79 uncu maddesinde; 'Seçimlerin, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılacağı, seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevinin Yüksek Seçim Kurulunun olduğu, Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamayacağı' kurala bağlanmıştır" ifadeleri kullanıldı.
"SANDIK ÇEVRESİNİ GÖRÜNTÜLEYECEK KAMERA SİSTEMLERİNİN KURULMASI"
HDP'nin 7 Haziran'da yapılan seçimlerde de seçimin düzen içinde gerçekleştirilmesine ilişkin önerilerde bulunduğu hatırlatılan açıklamada "Anımsanacağı gibi, 7 Haziran 2015 günü gerçekleştirilen 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesinde Yüksek Seçim Kurulunda temsil edilen siyasi partiler Kurula davet edilmiş, seçim süreci ile ilgili olarak bilgilendirilmiş, siyasi partilerin de seçimlere ilişkin görüş ve önerileri alınmıştı. Bizler de Halkların Demokratik Partisi'nin yetkilileri olarak, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğüne ilişkin bir dizi öneride bulunmuştuk. Önerilerimizden biri oy kullanma iş ve işlemlerinin yurtdışı ve yurtiçi istisnasız tüm sandıklarda görüntülü olarak kayıt altına alınabilmesi amacıyla sandık çevresini görüntüleyecek kamera sistemlerinin kurulması, bir diğeri ilçe ve il seçim kurullarında gerçekleştirilen birleştirme iş ve işlemlerinin kayıt altına alınması ile siyasi parti görevli ve müşahitlerinin izleyebilmeleri için bu işlemlerin görüntülü olarak yansıtılması, bir diğeri de oy verme işlemleri tamamlandıktan sonra birleştirme işlemleri tamamlanıp kesin sonuçlar açıklanana kadar oy pusulaları ve diğer belgelerle görsel temasın kesilmemesi, kesildiği andan itibaren görüntülü olarak kayıt altına alınmasıydı. Yüksek Seçim Kurulu, bu görüşmelerden önce yayımlanan 139 sayılı Genelge ile il ve ilçe seçim kurullarınca seçim sonuçlarının birleştirilmesi ve denetlenmesiyle ilgili olarak hazır bulunanlara birleştirme iş ve işlemlerini yakından takip edecek bir yer ayrılmasına, yeterli olanak olması halinde denetim işleminin hazır bulunanların izleyebileceği şekilde görüntülü olarak cihazlarla yayınlanabileceğine karar verilmişti. 1 Kasım 2015 günü gerçekleştirilecek 26. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesinde yayımlanan 139 sayılı Genelgede de benzer önlemler yer almaktadır" denildi.
"PARTİMİZ BU KONUDA CİDDİ KAYGILAR TAŞIMAKTADIR"
YSK'nın seçimin düzen içinde yapılması için gerekli önlemleri almasının beklendiği ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Bilindiği gibi bir süredir, seçimin düzen içinde yönetilemeyeceği ve dürüst bir seçimin gerçekleştirilmeyeceğine ilişkin olarak çok yoğun ve yaygın tartışmalar yürümekte; henüz gerçekleşmemiş bir seçimle ilgili olarak kuşku ve şüpheler yayılmaktadır. Bildiğimiz kadarıyla 27 Ağustos 2015 günü itibarıyla Ardahan'da 24, Kars'ta 2, Ağrı'da 2, Erzurum'da 30, Tunceli'de 14, Van'da 1, Hakkâri'de 7, Şırnak'ta 4, Siirt'te 3, Mardin'de 6, Diyarbakır'da 21, Şanlıurfa'da 3, Gaziantep'te 5, Kilis'te 4 olmak üzere 126 bölgede geçici güvenlik bölgesi ilan edilmiştir. Yurttaşların güvenliği için geçici güvenlik bölgesi ilan edildiği belirtilmekte ise de seçim güvenliği olmadığı izleniminin yaratılması ve böylece vatandaşların veya sandıkların başka bölgelere taşınması amacıyla geçici güvenlik bölgeleri oluşturulduğu yönünde de yurttaşlarca yaygın biçimde kuşkular dile getirilmektedir. Partimiz de bu konuda ciddi kaygılar taşımaktadır. Seçim güvenliğinin sağlanması adı altında, askeri darbe dönemlerinde tanık olunan sandık çevresi ve sandık alanlarının silahlı güçlerin kuşatması altına alınması ve silahların gölgesinde oy kullanılması herhalde hür iradeyle seçimlerin gerçekleştirildiği izlenimi doğurmayacaktır. Yüksek Seçim Kurulunun bu konuda da gerekli duyarlılığı göstereceğini, aksi yöndeki tutum ve davranışları engelleme yönünde kararlı bir tutum geliştireceğini umuyoruz. Bütün bu kaygı ve tartışmaların sona erdirilmesi amacıyla Mart ayında sözlü, bugün de yazılı olarak ilettiğimiz önerilerimizin göz önünde bulundurulmasını, Yüksek Seçim Kurulu'nun, seçimin düzen içinde ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak yapılmasının sağlanması amacıyla gerekli önlemleri almasını ve sonucu hakkında partimizin bilgilendirilmesini umuyoruz"