İzmir’de, geçtiğimiz Pazar günü, kamuoyu nezdinde şikayetlere neden olan içme suyuna ilişkin bir açıklama yapan AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır: “İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İZSU, şikayetler üzerine ilk açıklamasında bir sorunun olmadığını belirterek, endişe edilmemesi gerektiği yönünde açıklamada bulunmuştur. İlerleyen saatlerde İZSU, bahsedilen ilçelerin büyük bir bölümünde suları keserek, klorlama aşamasında teknik bir arızanın meydana geldiğini ve bu durumun insan sağlığına olumsuz bir etkisinin olmayacağını duyurmuştur. Ancak, bu 4 ilçede şebeke de bulunan sular değişik noktalardan tahliye edilmeye başlanmış, tahliye yöntemi olarak ise suların vahşi bir yöntem olarak caddelere ve sokaklara deşarj edilmiştir. Bu ilçelerden çok sayıda vatandaşımız şebeke suyu kullandıktan sonra fenalaşarak hastanelere başvurmuştur. İnsan sağlığını etkileyen, büyük felaketlere sebep olabilecek bu kadar önemli bir sorunun basite indirgeyerek geçiştirilmeye çalışılmasını kabul etmek mümkün değildir” diye konuştu.
Sorunun kaynağı nedir?
Milletvekili Necip Nasır, TBMM Meclis Başkanlığı'na yönelttiği önergede şu soruların cevaplandırılmasını istedi; “Sorun tam olarak nedir? Kullanılan suyun insan sağlığına bir zararı var mı? Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu açıklamaya göre, insan sağlığına bir zararı olmadığı söylenmiştir. İnsan sağlığına zararı yok ise neden binlerce metreküp su caddelere sokaklara deşarj edilmiştir? Madem bu su kullanılmaz ise vatandaşa neden kullandırılmıştır? Bunlardan hangisi doğrudur? Tahliye edilen su miktarı kaç metreküptür ve parasal değeri ne kadardır? Sorumlular hakkında idari bir soruşturma başlatıldı mı? İzmir içme suyu arıtma tesisi, içme suyu standartlarına göre yeterli arıtmayı sağlayacak ekipman ve malzemeye sahip midir? İzmir’in içme suyu şebekesi insan sağlığını tehlikeye düşürmeyecek, çağın gereklerine uygun bir alt yapıya sahip midir? İzmir’deki şebekedeki kayıp kaçak oranı ne kadardır?”