Anayasa Mahkemesi 2 Ağustos 2024 tarihli olarak ilan ettiği yeni duyurusunda dikkat çekici bir karara imza attı. İletişim Başkanlığı'nın dezenformasyonla mücadele ile ilgili attığı adımların, Anayasa’nın 26. maddesinde yer alan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile 28. maddesinde yer alan basın hürriyetine müdahale olduğu kararına vardı.
ANAYASA MAHKEMESİNİN İLGİLİ BASIN DUYURUSU ŞU ŞEKİLDE
"İletişim Başkanlığının Basın Özgürlüğü ve İfade Özgürlüğüne Müdahale Etmesine İmkân Tanıyabilecek Kuralların İptali
Anayasa Mahkemesi 27/12/2023 tarihinde E.2020/88 numaralı dosyada, (66) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 5. maddesiyle (14) numaralı İletişim Başkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne eklenen 6/A maddesinin (c) ve (ç) bentlerinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Dava Konusu Kurallar
Dava konusu kurallarda; Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik iç ve dış tehdit unsurlarını analiz ederek stratejik iletişim ve kriz yönetimi açısından gerekli tedbirleri uygulamanın ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen psikolojik harekât, propaganda ve algı operasyonu faaliyetlerini belirleyerek her tür manipülasyon ile dezenformasyona karşı faaliyette bulunmanın İletişim Başkanlığı (Başkanlık) bünyesinde ihdas edilen Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığının görevleri arasında olduğu düzenlenmiştir.
Başvuru Gerekçesi
Dava dilekçesinde özetle; kurallarla Başkanlığa verilen stratejik iletişim ve kriz yönetimine ilişkin görevlerin haberleşme ve basın özgürlüğüyle ilgili olması nedeniyle kanunla düzenlenmesi gerektiği, temel hak ve özgürlüklerin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi (CBK) ile düzenlenemeyeceği, kurallarda öngörülen görevler kapsamında alınacak tedbirlerin genel çerçevesinin ilke ve esaslarının belirlenmediği belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.(HALK)