Adliyede adalet isyanı
Geçtiğimiz hafta İzmir Bayraklı Adliye Sarayı’nda işten çıkartılan 45 temizlik işçisinin dramı adliye önünde yankı buldu. Çalıştıkları taşeron firmanın hizmet alım ihalesini kaybetmesi sonrasında işten atılan emekçiler, işlerine geri alınıncaya kadar adliye önünde eyleme başladı.
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir Bayraklı Adliyesi’nde taşeron PST Bilgisef Temizlik firmasında çalışan ve adliye binasında temizlik hizmetlerinde görev alan işçiler, bağlı bulundukları firmanın hizmet alım ihalesini kaybetmesi sonrasında, yeni gelen firma tarafından işten çıkartılarak şoka uğradı. Mesai saatlerinin başlangıcı ile birlikte Bayraklı’da bulunan İzmir Adliyesi önünde toplanan 45 işçiye, Adliye Sarayı çalışanlarının yanı sıra, DİSK, KESK, ve diğer demokratik kitle örgütleri de eylemleri süresince destek verdi. Sabah saatlerinde İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Emin Atik ile yaptıkları görüşmeden de olumlu sonuç alamayan personel işlerini geri alana kadar direnişe devam etme kararı aldı.
“KİMLERE SÖZ VERDİNİZ'”
“İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız”, “Direne direne kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları ve “İşimizi geri verin”, “İhale yandaşa, fatura gariban vatandaşa”, “Adalet sarayında adaletsizlik” pankartları ile eylem yapan işçilere KESK adına destek veren Dönem Sözcüsü Ramiz Sağlam, işten atılan emekçiler tekrar geri alınıncaya kadar eyleme devam edeceklerinin sözünü vererek, “İhaleyi alan firma ihale şartnamesine aykırı şekilde 45 arkadaşımızın işine son vermiştir. 14 yıldır buraya emek veren bu çalışanların, bugün bu kapıdan içeri girmesine bile izin verilmiyor. Taşeron sitemi güvencesizlik, işsizlik demek. Bunu mücadelemizle yeneceğiz. Ne oldu da, bu 45 kişi adliyeye çok geld? Bizim yerimize kimleri işe alacaksını? Akrabalarınız mı va? Size isim listesi mi verild? Bizim ekmeğimizle oynamaya hiç kimsenin hakkı yok. Bizim bir suçumuz var, o da alın terimizle yaşamak” diyerek İzmir Cumhuriyet Başsavcısı’na çağrıda bulundu.
“AYAKKABI KUTULARINDAKİ MİLYON DOLARLARI BURAYA HARCAMIŞ OLSALARDI…”
İşten atılan çalışanların “Vur vur inlesin, Başsavcı dinlesin” sloganları eşliğinde konuşmasına başlayan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, taşeron siteminin köle düzeni olduğuna vurgu yaparak, “Taşeron ölümdür. Ucuz iş gücü için, işçilerin, emeğin ihale ile köle gibi alınıp satılmasına karşı olduğumuzu yıllardır söylüyoruz. Taşeron cumhuriyetine hayır diyoruz. Adında adalet olan iktidar partisinin çıkarmış olduğu bu yasalara karşı durmaya devam edeceğiz. Adalet çığlığımızı haykırmaya devam edeceğiz. 17 Aralık’ta ayakkabı kutularına milyon dolarları doldurdular. O paraları buraya harcasalardı, bu arkadaşlarımız şimdi kadrolu çalışan olacaktı” diyerek tepkisini dile getirdi.
“HAKİMLERİ, SAVCILARI DA İHALE İLE Mİ SATACAKSINIZ'”
“Bugün taşeron sisteminde çalışan emekçileri pazarda meta satar gibi köle gibi ihaleler alıp satıyorlar. Yarın savcıları, hakimleri de mi ihale ile alıp satacaklar, çalışanların hepsini de ihale ile mi alıp satılacak'” diye soran DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı sözlerinin devamında, “Taşeron sistemi cehennemdir, iş cinayetidir. 20 senedir bu sistemin acı ve zulüm olduğunu söylüyoruz. İşte bu yüzden örgütleniyoruz. Bu sorunu yaşamak için, iş güvencesi için mücadele ediyoruz. Örgütlü mücadele olmazsa, böyle kapı önüne koyuluruz. Buradan hükümete sesleniyorum, mütehaitleri, taşeron firmaları zengin etmek için açtığınız ihalelerden vazgeçin. Herkes çalıştığı kamu kurumunda kadrolu çalıştırılsın” dedi ve işten atılan emekçilere “Sonuna kadar arkanızdayız” diyerek destek sözü verdi.
İŞTEN ATILAN PERSONELİN YERİNE 300 KİŞİ BAŞVURDU
Çalışanları istihdam eden ve ihaleyi kaybeden yüklenici firmanın yetkilileri ise, 45 personelin işlerine devam edebilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını ve bu yönde girişimde bulunduklarını belirtirken, çalışanlar adına İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Emin Atik ile görüşen personel Duygu Yekeler, kendilerine çalışanları kısmen geri alınabileceği yönünde söz verildiğini ve çözüm sağlanmadığını kaydederken şunları söyledi; “Biz bunca senedir kimin işini yaptı? Bizim patronumuz İzmir Adliyesi Cumhuriyet Başsavcılığı’dır. Biz işimizi geri istiyoruz. Kıdem tazminatlarımızın fazla olduğu gerekçesi ile işimize son verdiler. Bizim yerimize 60 kişi alınacak ve şimdiden 300 kişi iş başvurusunda bulunmuş. Bu nasıl bir vahşi emek sömürüsüdü? Bu işçileri kim neden işten çıkartıyo? Aramızda yıllarını buraya veren, emekliliğine sayılı günler kalan arkadaşlarımız var. İşe geri alınana kadar ailelerimiz ile birlikte burada oturma eylemi yapacağız.”