Aksünger'den Yılmaz'a: Kente yakışmayan rektör!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, Kordon Otel'de basın mensuplarıyla bir araya geldi. İl Başkanı Alaattin Yüksel'in de hazır bulunduğu basın toplantısında Aksünger'in gündemi 17-25 Aralık operasyonlarının kilit ismi olan Reza Zarrab'ın Amerika'da tutuklanması oldu. Aksünger daha önce 'Aydın namusu' çağrısı yaptığı ve mahkemelik olduğu Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz için “Bu kente yakışmıyor “dedi. Aksünger, Dikili'de geri dönüşüm kampı kurulacağı yönündeki iddialara da değindi. CHP'li Erdal Aksünger basın toplantısı düzenledi

Haberler / Politika

28 Mart 2016 Pazartesi 11:49

PAYLAŞ

EGE POSTASI - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, İzmir'de basın mensuplarıyla bir araya geldi. 17-25 Aralık sürecinde dört bakan hakkındaki yolsuzluk ve rüşvet iddialarını araştırmak için kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu'nda görev yaptığını hatırlatan Aksünger, o dönem gözaltına alınan ve daha sonra serbest kalan Reza Zarrab'ın Amerika'da tutuklanması konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

25 ARALIK'A DİKKAT ÇEKTİ
Aksünger, “17-25 Aralık'ın dominant ismi Amerika'da yakalandı. 17 Aralık başka bir dava 25 Aralık başka bir dava. 17 Aralık'ta 3 dava vardı. Dosyalarda Zarrab baş aktör...25 Aralık dosyaları Meclis'e hiç gelmedi. 25 Aralık dosyasının içinde bence bugün iktidarın Zarrab'ı sahiplenenlerin en korktuğu konu vardı. Vatana ihanet! Meclis'e gelmedi ama biz fezlekelere ve dava dosyalara ulaşmıştık. Cezaevinde yatan savcılarla konuştuğumda dosyaların önemini anladım. Bizi süreçte cemaatte, iktidarda ilgilendirmedi. Soruşturma komisyonu olarak biz dosyaları inceledik. Araştırmaları yaptık. İçeride yatanların hepsi 25 Aralık'tan dolayı yatıyor. 25 Aralık için hükümet “darbe girişimi” dedi. Yatanların hepsi 17 Aralık'la ilgili davaya bakmışlardı. Meclis'e gelmedi ama yatanların yatma nedeni 25 Aralık...Davaların hepsine takipsizlik kararı verildi. Ancak kapanmadığı Zarrab'ın Amerika'da tutuklanmasıyla belli” dedi.

ZENCANİ SORUSU
Amerika'nın Zarrab'la ilgili bilgi isteyebileceğinin konuşulduğunu söyleyen Aksünger, “ Amerika'nın Zarrab'la ilgili bir şey bilmemesine imkan yok. Bu davayı zaten biliyorlar. Zarrab'ın Merkez Bankası yetkililerine yazdığı mail var...'Ambargo konusunda İran'ın menfaatine yönelik Zarrab ailesi üstüne düşeni yapacaktır' diyor. Aile derken biri Zencani...Davutoğlu, İran'a gitti. İran'da yetkilerle görüştü. Tahran'da basın toplantısı yaptı. 'İran'da tüm konularla mutabıkız' dedi. Birkaç saat sonra Zencani hakkında idam hükmü verildi. Hangi konularda mutabıksını? Bu mutabık kurumsal diplomasi içinde m? Zencani'yi de içeriyor m? Cumhurbaşkanı da mutabık m? Zarrab konusu 17-25 Aralık'la bakanlarla ilgili değil sadece; Türkiye'nin Suriye politikasıyla dış politikasıyla da ilgili...” dedi.

ULUSLARARASI SUÇ ŞEBEKESİNE DİKKAT ÇEKTİ
Zarrab'ın Türkiye'de gözaltına alınıp yargılandığı süreçte, kendisinin kamuoyuna verdiği demeçleri hatırlatan Aksünger, şunları söyledi;

“ Ben o dönem 'Siz bakanları aklamaya çalışırken uluslararası suç örgütünü aklama pozisyonuna düşebilirsiniz' dedim. 70 gün içeride tuttular. İş adamı ödülü verdiler. Zarrab özel uçaklar satın aldı. Avrupa'ya sortiler yapıyordu. Amerika'ya da yaptığını yakalandığı sonrasında biliyoruz. Amerika'yla Avrupa arasında ciddi bir konsilasyon vardır. Bayrak'tar hariç diğer 3 bakanın konusu Zarrab'la eşdeğer gidiyor. Hukuka hukuk meselesi işletildiğinde 'nasıl deldin ambargoyu' diyecekler Zarrab'a...17 Aralık dosyasını incelediğimizde kamu bankası vardı işin içinde. Paraların resmi transferi gözükmüyor olabilir. Zaten bu işler öyle olmaz. Türkiye'de o dönem 17-25 Aralık dosyalarını gördüğümde, 'devletin imkanlarını kullanmadan bunları yapmak mümkün değil' dedim. Zarrab'a ödüller verdiler. Orada burada konuşturdular. Olmayan saçlarımı yolacaktım olanlar karşısında. 3 bakan meselesi ve bunların yolsuzluk iddiasının aklanmaya çalışılması uluslararası suç şebekesinin üstüne toprak atmaktı. Bugün bakıyorum Zarrab'la ilgili haber yazılmıyor. Bir şey mi var bildiğiniz. Umarım Türkiye bu işten ciddi bir zarar görmez. Gerekli faillerin hepsinin ortaya çıkması için yeniden bir yargılama sürecine ihtiyaç var. Gerçek neyse ortaya çıksın. Ucu kime gider bilmiyorum. Cumhurbaşkanı Amerika'ya gidecek. Orada başka konuşacak burada başka konuşacak. Zannetmiyorum ki Zarrab'ı Amerika herhangi bir şey elde etmeden bırakmaz. Verilen mesaj ayrı konu. Türkiye bunların hiçbirini kabul etmeyip Amerika'ya meydanlarda çatmaya başlarsa yalnızlaşır. Ambargo uygulanan ülke oluruz. Ben bunun olmayacağını iyi niyetimle tahmin ediyorum.”

YILMAZ'A: KENTE YAKIŞMAYAN REKTÖR
Akademisyenlerin ’Bu suça ortak olmayacağız’ başlığıyla hazırladığı metne imza attıkları için haklarında soruşturma başlatılmasına değinen Aksünger, “Akademisyenlerle ilgili takipler yapılıyor. Algı yönetimi gerçekleştiriliyor. Cumhurbaşkanı “Bunlar teröristtir” diyor. Barış çağrısı yapanları terörle ilişkilendiriyor. Ege Üniversitesi Rektörünü 'aydın namusuna' davet etmiştim. Rektörle (Candeğer Yılmaz) mahkemelik olduk. Davaları kazandım. Şimdi ben tazminat davası açacağım. Kazanırsam mağdur olmuş derneklere vereceğim. İzmir aydınlıktır. Buradan yetişen insanlar ülkeyi ciddi şekilde temsil etmektedir. Uluslararası şirketlerin tepelerinde de vardırlar.Ancak kendisi kentte yakışmayan bir rektördür. Cumhuriyet kazanımlarına darbe vurmaya çalışanlarla işbirliği yapanları aydın namusuna davet ediyorum” dedi.

KAMP İDDİASINA DEĞİNDİ
Dikili'de geri dönüşüm kampı kurulacağı yönündeki iddiaları da gündeme getiren Aksünger, “ Dikili'de kamp kurmayı planlıyormuş iktidar. Vali böyle bir şey olmadığını söylemişti. Şimdi çark etmiş. Kendisini turizmle ifade eden kentin güzide ilçelerinden birine bu kadar göçmen kitleyi getirirken bilimsel mi baktınız, araştırma mı yaptını? Dikili bunu kaldırabilir m? Ekonomik kültür sosyal anlamda....Hükümet şimdi neden söylüyor. Vali çark etmiş durumda. Yeniden gözden geçirilmesi gerek. Bir sürü yer var. Bazı yerlerde kamplar var zaten. Ayağımızın altına muz kabuğu konmuş gibi” dedi.