İzmir’de uzun yıllardır tartışma konusu haline gelen dolgu alanların yetki ve sorumluluğuyla ilgili kentin isyanına sonunda Ankara da kulak verdi. 40 kilometrelik sahil şeridinin büyük bir bölümünü teşkil eden kıyı sahasındaki alanların belediye kanununa aykırı olmasına rağmen Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmediği Sayıştay raporlarına yansıdı. Ayrıca, yaşanan devir krizinin belediyeyi gelir kaybına uğrattığına karar verildi.
Haberler / İzmir
18 Aralık 2014 Perşembe 12:16
PAYLAŞ
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Geçtiğimiz aylarda belediyenin gelir-giderlerini, işlemlerini ve harcama kalemlerini mercek altına alan Sayıştay’ın hazırladığı rapora ilginç bulgular da yansıdı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uzun yıllardır tahsisini beklediği kıyı şeridindeki dolgu alanları ile ilgili beklentilerine hak veren Ankara, Maliye Bakanlığı’nın usule aykırı şekilde tahsis işlemlerini gerçekleştirmediğine kanaat getirdi.
SAYIŞTAY BELEDİYENİN TALEPLERİNİ HAKLI BULDU 2013 yılına ait hazırladığı kampsalı raporda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin isyanına ve sahil çilesine dikkat çeken Sayıştay, yapılan incelemede kentin kıyı şeridinde yer alan dolgu alanlarında yaşanan devir sorununa dikkat çekti. 5393 sayılı belediye kanununun 79’uncu maddesi uyarınca İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi gereken ancak Maliye Bakanlığı’nın bir türlü olur vermediği başlıca 5 alanın yerel idareye bırakılması gerektiği hazırlanan son Sayıştay raporlarında da yer aldı.
BAKANLIĞIN TAVRI BELEDİYE KANUNUNA AYKIRI Kıyı kanunu ve ilgili mevzuatlara uygun kullanılmak koşulu ile Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin tasarrufuna bırakılması gereken ve yasa tarafından hüküm altına alınan sahil dolgu alanlarının yasanın emredici niteliğine, bakanlığa takdir hakkı bırakılmamasına rağmen Maliye Hazinesi’nde kalmasının hukuken aykırılık içerdiğine kanaat getirdi. Söz konusu alanların devri için İzmir Defterdarlığı Milli Emlak Daire Başkanlığı ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile belediye arasında yapılan yazışmaların da Sayıştay tarafından incelendi.
KIYIDAKİ BEŞ AYRI BÖLGEYE YILLARDIR TAHSİS GELMEDİ Buna göre, Bostanlı Vapur İskelesi Mavişehir Konutları arasında kalan dolgu alanları, Bostanlı Vapur İskelesi ile Karşıyaka Vapur İskelesi arasında Tuna Mahallesi, Bayraklı ilçe sınırı ile Karşıyaka Vapur İskelesi arasındaki alan, Konak Vapur İskelesi-Bayraklı arasındaki sahil şeridi, Üçkuyular Vapur İskelesi-Konak Pier AVM arasında dolgu işlemini belediyenin yapması ve gerekli tüm işlemlerin yapılmasına rağmen taleplerin reddedildiğine ya da onaylanmadığına dikkat çekile raporlarda, belediyenin talepleri haklı görüldü.
YEREL İDARENİN GELİR KAYIPLARI DA RAPORLARA GİRDİ Sayıştay ayrıca söz konusu son inceleme raporunda, Büyükşehir Belediyesi tarafından her türlü yeşil alan ve çevre düzenlemesi yapılan dolgu alanlarında devir sorunu çözülemediğinden belediyenin, bu bölgede yer alan kafeterya ve işletmelerden kira bedelleri ve ecrimisillerin alınması açısından sorun yaşandığını ve gelir kaybına uğradığını kayıt altına aldı. Diğer yandan, idareye verilen cevapta Maliye Bakanlığı tarafından devirlerin gerçekleşmediği ve Milli Emlak’a iletilen tüm taleplere rağmen sorunun henüz çözülmediği yönünde görüş belirtildi.
SON SÖZÜ YİNE MALİYE’DE Yanıt Ankara’dan olumlu karşılık buldu ve Sayıştay, Büyükşehir Belediyesi’ne bir kez daha hak verdi. Yaptığı incelemenin sonuç metninde “Kurum tarafından belirtilen hususlara iştirak edilmekte olup, dolgu alanlarının belediyelere devrine ait ülke genelinde yaşanan sorunun çözümü noktasında gerekli düzenlemeler yapılmalıdır” ifadelerine yer veren Sayıştay, yerel idareyi bir kez daha haklı bulurken, son sözü ise merkezi yönetime bıraktı.
TAHSİS KRİZİ İZMİR’İ MAĞDUR ETTİ Özellikle son dönemde sıkça dile getirilen krizle ilgili olarak uzun yıllardır Ankara nezdinde girişimlerini sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, soruna henüz kalıcı çözüm bulamazken, yaşanan mağduriyet kentin önemli projelerini de olumsuz etkilemeye başladı. Yaşanan kriz, mevcut iskelelerin yenilenen körfez filosuna uyumlu hale getirilebilmesi için gerekli tadilatların gecikmesine yol açarken, beş adet nostaljik ahşap iskelenin yapımı ise iki yıla yakın süre onay beklemişti.
PROJELERİ DE OLUMSUZ ETKİLEDİ Geçmişte Bostanlı’daki sahil şeridinde Büyükşehir Belediyesi’nin taleplerine onay veren Milli Emlak, belediyenin kıyı kanunu ve imar kanunu çerçevesinde işlem yaparak kaçak yapılarda yıkım işlemi gerçekleştirmesine rağmen devirden vazgeçmişti. 2008 yılında yapılan diğer 4 başvurunun yıllardır askıda beklemesi nedeniyle, yüzülebilir körfez projesi kapsamında İzmir Körfezi’nde oluşturulacak turistik adanın yapımının da tehlikeye girebileceği öğrenilirken, Büyükşehir Belediyesi ile Maliye Bakanlığı arasında yaşanan dolgu alanları ile ilgili sıkıntı henüz belediye lehine çözülemedi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
