Arınç,Vural ve Çıray Meclis'e damgasını vurdu!
TBMM Genel Kurulu'nda, MHP'nin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde tansiyon yükseldi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray arasında tartışma çıktı.
ANKARA -TBMM Genel Kurulu'nda, MHP'nin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde tansiyon yükseldi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray arasında tartışma çıktı. Kendisine sert sözlerle yüklenen Çıray’ı İzmirli kendisini çok iyi bilir. Sanıyorum ki CHP teşkilatları da “Nereden başımıza bu adam geldi'” diye bir telaşın içindedirler. Manisa ve İzmir’i çok iyi bilirim. Çünkü ben kendi çizgimde siyaset yaparken, o da Sayın Demirel ve daha sonra Çiller'in eteğinden ayrılmıyordu” diyerek eleştiren Arınç’a konuşması sırasında MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural oturduğu sıradan laf attı.
MECLİSTEKİ KONUŞMA DETAYLARI ŞÖYLE
-''Gözyaşları basit propaganda''-
CHP grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Aytun Çıray da 2002 Kasımında AKP'nin terörün neredeyse sıfırlandığı bir ülke devraldığını belirterek, ''Hal böyleyken ne oldu da 1990'lara döndü ülke. Sayın Bakan'a 'ağlamadan sorumlu devlet bakanı' diyorlar. Sayın Arınç, 'gözyaşlarının olması insanı insan yapar' diyor. İyi güzel sözler de Sayın Bakan keşke siz bu tanımlamalara uysaydınız. Bütün bu gözyaşları, maalesef ucuz ve basit bir propaganda numarasından başka hiçbir şey değil'' şeklinde konuştu.
''Pranga vurduğunuz medya gücünüz olmasaydı Türk Milleti kendisiyle oyun oynadığınızı çoktan fark ederdi'' diyen Çıray, şu görüşleri dile getirdi:
''Bu millet böylesini ilk defa tecrübe ediyor. 12 Eylül 2010 referandumunu hatırlayın. Devrimci ve ülkücü mağdurların üzerinden bir hesaplaşmaya dönüştürülmüştü. Başbakan ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu ile devrimci Erdal Eren'in mektubunu okumuştu. Şimdi aynı Başbakan kalkmış, AB uyumu çerçevesinde kendisinin kaldırdığı idam cezasını geri getirmeyi öneriyor. 12 Eylül referandumunun üzerinden 2 yıl geçti, bunlar Kenan Evren'i bırakın yargılamayı daha mahkemeye götüremediler. Türk milletine yalan söylediler.
Delik kapta su durmaz ya Sayın Arınç, 'dinimize göre tarafların arasını bulmak için yalan söylemek caizdir' diyor. Peki taraflar kim- Biri terör örgütü PKK, diğeri Başbakan'ın temsilcisi. Beyefendiler din adına ne yaparsa caiz. Yağmur yağarsa onlardan, sel basarsa CHP'den. Allahım 'yeter' diye haykırmak istiyorum; gönderdiğin son din bu kadar istismar edilemez. Mustafa Özbek'i nasıl tehdit ettiniz Sayın Bakan. Özbek'e 'kabadayılık etme içeri girersin' diyen kim- Siz Sayın Bakan, Türk siyasi tarihine sahte vicdan, yapmacık gözyaşlarının sahibi olarak mı geçmek istiyorsunuz- Üç yıl önce TSK içinde bir gurubun size suikast düzenlediği iddia edilmişti hani. Kozmik odalara girilmişti. Sizin Manisa'da olduğunuzu bile bilmeden sizi gözetleyen acemi suikastçilere ne işlem yapıldı-''
ARINÇ'TAN KARŞı SALVO
Arınç, kendisinden önce kürsüye çıkan CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ı yakınen tanıdığını, hakaretlerinin nereden kaynaklandığının farkında olduğunu belirterek, ''Ben kendi çizgimde siyaset yaparken o da Sayın Demirel ve daha sonra Çiller'in eteğinden ayrılmıyordu, o siyasi partide onlar ne derse onu yapmakla mükellefti, daha sonra onu taltif ettiler, Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı'na bir kaç ay ya da bir kaç yıllığına getirdiler. O günden bugüne kadar, o siyasette ne söyledi, ne yaptı, CHP'ye karşı o zaman tavrı neydi ve müsteşarlıktan kalan bagajları nedir, beni konuşturmayın. Sizin bu hakaretlerine karşı bir şey söyleyeceğim, siz o zaman da kötüydünüz, sevimsizdiniz bugün de aynı şekilde devam ediyorsunuz'' diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bir şey rica etmek istediğini belirten Arınç, sözlerini, ''Bu dönemde partinizi DYP ve ANAP tabanından güçlendirmek istediniz. Bu doğru bir stratejidir. Çünkü DYP ve ANAP tabanı, Türkiye'de önemli bir tabandır. Ama onların içinden seçerek, milletvekili yaptığınız insanlar sadece Çıray değil, CHP'ye bugün güç kazandıran değil, prestij kaybettiren insanlardır. Sayın Çıray'ın ne söylediği önemli değil, İzmirli kendisini çok iyi bilir. Sanıyorum CHP teşkilatları da 'nereden başımıza bu adam geldi' telaşının içindedirler'' diye sürdürdü.
Neden 1978-79'lardan ve daha sonraki siyasi ve toplumsal olaylardan bir nebze ders alınmadığını soran Arınç, şöyle devam etti: ''Bir yıl evvelki konuşmada neler konuştuğum tutanaklarda var. Bu tutanaklarda ne söylediğimi Sayın Sakık (Sırrı Sakık) arkadaşım da biraz önce ifade etti. Sayın Sakık sizi kutluyorum, konuşmanızdan dolayı değil, Çıray'ı (Aytun Çıray) korkuttunuz da onun için. Burada özür dilemek zorunda kaldı. Şimdi bu konuşmadan dolayı beni eleştiriyorsunuz. Elbette, Sayın Bahçeli de eleştirdi. Siz de eleştireceksiniz.''
VURAL: İNSAF!
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray'ın, ''Kimseden korkmadım'' diye tepki göstermesi üzerine Arınç, ''Evet burada izah ederken nasıl tökezlediğinizi gördüm, cümleyi zor kuruyordunuz'' dedi.
MHP sıralarından laf atılması üzerine Arınç, ''Aman heyecanlanmayın efendim. Siz bunları söylüyorsunuz'' dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın oturduğu yerden ''İnsaf'' diye bağırmasına da Arınç, '' Sen mi söylüyorsun insaf diye. Allah sana insaf versin. Allah sana akıl fikir versin, Allah sana haya versin, Allah sana izan versin. Ben kendim için amin diyorum, sen de amin de'' karşılığını verdi.
Arınç, Vural'ın tepkisinin sürdürmesi üzerine de ''Hadi oradan! Arkanda on kişiyi toplayıp buraya gelme. Attığın imzanın arkasında dur. Hadi oradan. Memleketi bu hale siz getirdiniz. Böyle bir düşünceyi siz yaşattınız bu güne kadar'' dedi.
Kendisiyle ilgili gensoru önergesinde ''Terör örgütüne moral vermek, terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin psikolojisini bozmak'' şeklindeki iddiaları okuyan Arınç, ''Bu iddiaları size aynen iade ediyorum. Eğer samimiyseniz Meclis soruşturması getirin'' diye konuştu.
Oktay Vural'ın laf atmaya devam etmesi üzerine Arınç, ''Sen boş boş konuş bakalım'' dedi.