POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM

İZMİR'de, muvazzaf asker ve sivillerden oluşan 357 sanığın yargılandığı 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasında, tek telefon numarasıyla yapılan görüşmeler üzerinden biri muvazzaf asker, iki Mehmet Taş'ın sanık olarak suçlandığı ortaya çıktı. Birinci iddianamede, '0530252....' numaralı telefonla görüşme kayıtlarında, emekli memur Mehmet Taş örgüt adına faaliyette bulunmakla suçlandı. İkinci iddianamade ise, muvazzaf asker olan Mehmet Taş aynı telefonla görüşmelerde benzer iddialarla suçlandı.

TMK 10'uncu maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın 'Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma' suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 yıl ile ömürboyu arasında değişen hapis cezaları istendi. İddianamede adı geçen 831 mağdurdan arasında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından 'fişlendiği' iddia edildi. 

Çete elebaşı olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek' suçlarından ömürboyu ve 9'ar yıl, sanıklar arasındaki Donanma Komutanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek' suçlamasıyla 2- 6 yıl hapis cezası talep edildi. 

79 TUTUKLUNUN TAMAMINA TAHLİYE

TMK 10'uncu maddesiyle görevli İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Nisan 2013 tarihinde görülmeye başlanan davada bugüne kadar 44'ü Bursa 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere 79 tutuklunun tamamı tahliye edildi. TMK 10'uncu maddesiyle görevli 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Son duruşmada mahkeme heyeti 'zarar görme ihtimali bulunduğu' gerekçesiyle Milli Savunma Bakanlığı'nın da davaya müdahil olmasına karar verdi. 

TEK TELEFON NUMARASIYLA 2 SANIK 

Bu arada gizli bilgi ve belge bulundurma davasıyla ilgili son duruşmada, iddianameler arasındaki dikkat çeken bir karışıklık da ortaya çıktı. İddianameleri hazırlayan cumhuriyet savcısı, birinci iddianamede biri muvazzaf asker diğeri emekli memur iki Mehmet Taş'ın sanık olarak yargılanmasını istedi. Bu iddianamede, '0530252....' numaralı telefonu kullanan 61 yaşındaki emekli Mehmet Taş'ın, Hakan Oğuzhan'a bağlı grup içerisinde yasadışı faaliyetlerde bulunduğu ileri sürüldü.

Yine ilk iddianamede, muvazzaf asker olan ve sonradan TSK ile ilişkisi kesilen 27 yaşındaki Mehmet Taş'ın da, örgüt yöneticisi olmakla suçlanan Çoşkun Başbuğ'a bağlı olarak suç işlediği iddia edildi. 

Ancak sonradan hazırlanan ikinci iddianamade ise, sanık Mehmet Taş'ların teke indiği belirlendi. İkinci iddianamede bu kez, muvazzaf asker olan Mehmet Taş'ın, daha önce emekli olan Mehmet Taş'ın kullandığı '0530252....' numaralı telefonla görüşmeler yapıp, örgüt adına faaliyette bulunduğu gerekçesiyle yargılanması istendi. 

AVUKAT: HUKUK SKANDALI

İki iddianame arasındaki bu çelişkiyi ortaya çıkartan, muvazzaf asker Mehmet Taş'ın Avukatı Murat Ergün, "Bu durum tam bir hukuk skandalı. Olaya nasıl bir ciddiyetle yaklaşılıp da, insanların cezalandırılmasının istendiğini ortaya koyuyor. Bu hatalara rağmen bu insanlar, aylarca özgürlüklerinden mahrum kalıp tutuklandı. Bunun hesabını kim verecek" dedi.