Ege Postası
Geri

Bahçeli: Türk gençliğini sandıkta ders vermeye davet ediyorum

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Taksim’de suyun, gazın ve türlü zorluğun altında kalmaktansa, erken veya zamanında yapılacak bir seçimde tüm isteklerini, beklentilerini ve hayallerini sandığa yansıtmalıdırlar. Başbakan Erdoğan’ı...
Bahçeli: Türk gençliğini sandıkta ders vermeye davet ediyorum
Haberler / Politika
11 Haziran 2013 Salı 13:42
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Taksim’de suyun, gazın ve türlü zorluğun altında kalmaktansa, erken veya zamanında yapılacak bir seçimde tüm isteklerini, beklentilerini ve hayallerini sandığa yansıtmalıdırlar. Başbakan Erdoğan’ı görevden alacak demokratik iradeyi göstermelidirler. Bu itibarla Türk gençliğini AKP’ye sandıkta ders vermeye davet ediyorum.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gezi Parkı olaylarının başlaması ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye geldiği andan itibaren partisinde olağanüstü hal ilan ettiğini kaydeden Bahçeli, “Gezdiği, gittiği ve bulunduğu her yerde mitingler yapmaya başlamıştır. Partimizin simgelerini, işaretlerini kullanarak Başbakan’ı karşılama törenlerinde boy gösteren kimliksiz ve kiralık simaların da bizimle uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmadığını herkesin bilmesinde yarar vardır. Ve bu tip fırsatçılara, kapkaççılara göz açtırmama konusunda kararlıyız. Başbakan Erdoğan ve partisine bir haller olmuş, ayak bastığı her yere bindirilmiş kıtalar yerleştirilmiştir.” diye konuştu.

‘Menderes’i astılar, Özal’ı zehirlediler, Erdoğan’ı yedirmeyiz’ türünden fotoğraflı afişlerin her tarafa asıldığını dile getiren Bahçeli, eleştirilerine şöyle devam etti: “Başbakan vitesi boşa almış, kontrolü kaybetmiştir. Türkiye’yi kutuplaştırmak için gözü kararmış, ayağını frenden çekmiştir. Bu gelişmeler sonucunda hafta sonunda birisi Ankara, diğeri İstanbul olmak üzere iki büyük miting kararı almıştır. Merakımız Başbakan’ın bu mitingler kanalıyla daha ne kadar düşmanlıkları tahrik edeceği, cepheleşmeleri ne kadar derinleştireceğidir. Başbakan Erdoğan geçtiğimiz hafta sonunda Adana, Mersin ve Ankara’da zembereğinden boşanmış gibi savrulmuş, ağzına ne geliyorsa dökmüş, saçmıştır.”

Başbakan Erdoğan'ın siyaseten eridiğinin farkında olduğunu belirten Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "İmralı canisiyle müzakerelerin ters teptiğini, 63’lüklerin milli iradenin duvarına çarptığının da bilincindedir. Bunun önüne geçmek, süreç ihanetini ilerletmek ve AKP’nin inişini durdurmak maksadıyla düğmeye basmış olmalıdır. Önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini başkanlık seçimine çevirmek, yeni anayasayı ya da muhtemel referandumu BDP’yle yapabilmek için kendi taraftarlarının, aklınca yüzde 50’lik kesimin kemikleşmesini arzu etmektedir. Bunun için de Taksim Gezi Parkı’na şiddetle müdahale ettirmiş, doğal tepkiye karşı da kendi cephesini ve tarafını sağlama almayı planlamıştır. Özellikle partimizin temalı mitingleri Başbakan’ı ürkütmüş ve paniğe sürüklemiştir. Bu yüzden yeni bir gerilim ve çatışma taktiğine başvurmuştur. Kaldı ki yıllardan beri yaptığı da budur. Şayet Başbakan ve hükümetinin hakikaten de Türkiye’nin bugünkü tablosunda payı ve dahli varsa, bunu ihanetle bile tanımlamak mümkün olmayacaktır. Şu nazik ortamda Başbakan bölücülük yapmakta, sinir uçlarını tahriş etmekte, herkesi birbirine düşürmekte ve ortalığı ayağa kaldırmaktadır. Krizi yönetmek için yeni krizler üretmektedir. Bir yanda Mustafa Kemal’in askerleriz diyenler, öbür yanda Tayyip’in askerleriyiz diyerek karşılık verenler sanki muharebeye hazırlanmaktadır.”

“TÜM ZAMANLARIN EN VAHŞİ PROVOKATÖRÜ GİBİ HAREKET EDİYOR”

Başbakan’ın Türk gençliğine saldırdığını öne süren Bahçeli, “Başbakan Erdoğan başörtüsü istismarına tekrar müracaat etmekte, geçmişte yaşananları bugüne getirmekte, İstanbul Dolmabahçe Camii’ne bira şişeleriyle girildiğini ilgili cami imamının tekzip etmesine rağmen kışkırtıcılık yapmaktadır. Tüm zamanların en vahşi provokatörü gibi hareket etmektedir. Milletimizin arasını ve ahengini bozmaya pimi çekilmiş fitne bombası gibi hazırdır. Sayın Başbakan bu fikirlerin menşei ve kaynağı neresidir, telif ve patent hakları kimlere aitti? Beyaz Saray Kırmızı Salon’da dar kapsamlı bir kadroyla yaptığın görüşmelerde bunlar konuşuldu m? Bizzat şahsına ev ödevi olarak verildi m? Başbakan Erdoğan gerçekten de tehlikeli bir işe soyunmuştur. Diktiği ağaçları sayarak kendisini temize çıkarma gayretine girişmiştir. Ve masum gençlerimizi tehdit ederek protestolarını sonlandırmazlarsa anladıkları dilden konuşacağını ifade etmiştir. Sayın Erdoğan soruyorum sana gençlere ne yaparsın; asar mısın, keser misin, döver misin'” ifadelerini kullandı.

“TÜRK GENÇLİĞİNİ AKP’YE SANDIKTA DERS VERMEYE DAVET EDİYORUM”

Başbakan Erdoğan’ın söylemlerini eleştiren Bahçeli, “Sayın Başbakan evladın yaşındaki gençlerle uğraşmaya, azarlamaya, ‘bunlar benim gençliğim değil’ demeye utanmıyor musu? Hadi geçtik utanmadan da, taşıdın görevin gereği olarak neden sabır ve hoşgörü içinde kalamıyorsu? Kafanın bir köşesinde bu milletin çocuklarını birbirine kırdırmak mı vardı? Sende hiç mi insaf, hiç mi merhamet, hiç mi şefkat yoktu? Bil ki, Türk gençliğini sana çiğnetmeyiz, böldürmeyiz, teslim etmeyiz ve yedirmeyiz.” şeklinde konuştu.

Türk gençliğinin iftihar kaynağı ve gelecek umudu olduğunu kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: “Sizler mizahınıza devam ediniz, resminizi çiziniz, gitarınızı, sazınızı çalınız, bilgi ve iletişim teknolojilerinden sonuna kadar istifade ediniz. Gençlik çağının tüm imkanlarını kullanınız. Çünkü geçen zaman bir daha geri gelmemektedir. Ancak geleceğinizi de düşününüz, planlayınız ve tahriklere aldanmayınız. Sizler gücünüzün farkına varınız. Seçme ve seçilme çağında olan 18-25 yaş kuşağındaki genç neslimizin toplam nüfus içindeki payı yüzde 13,2 düzeyindedir. Yani sayıları 10 milyonu geçen gencimiz oy kullanma çağındadır. İsterlerse AKP’yi iktidardan düşürebilecekler, isterlerse diledikleri herhangi bir partiyi iktidara getirebileceklerdir. Bunu da sandıkta oy kullanarak yapabileceklerdir. Sokaklar belirsizdir, sokaklar tehlikelidir, sokaklar karanlıktır ve sokaklar her şeye açıktır. Taksim’de suyun, gazın ve türlü zorluğun altında kalmaktansa, erken veya zamanında yapılacak bir seçimde tüm isteklerini, beklentilerini ve hayallerini sandığa yansıtmalıdırlar. Başbakan Erdoğan’ı görevden alacak demokratik iradeyi göstermelidirler. Bu itibarla Türk gençliğini AKP’ye sandıkta ders vermeye davet ediyorum. Bu gücün, bu yeterliliğin onlarda olduğunu biliyor ve görüyorum. Türk gençliği hem kendi geleceğine hem de Türkiye’nin geleceğine mühür vurmalıdır. Tertemiz vicdanlı evlatlarımız Başbakan’ın hakkından sandıkta gelmelidir. Bu yetki onlarda vardır, bu imkan onların elindedir. Ve Türk gençliği Başbakan’ın anladığı dilden konuşarak sandıkları patlatmalı ve Yüce Divan’ın yolunu açmalıdır.”

“SANDIĞA GİDİN BAŞBAKAN’I İNDİRİN”

Demokrasinin herkes için en büyük güvence olduğunu dile getiren Bahçeli, “Milliyetçilikle demokrasinin kaderini ayrılmaz ve birlikte gören partimiz için başka bir yol ve çare de yoktur. Bir siyasi iktidarın değişeceği yer sandıktır, sandık olmalıdır. Demokrasiyle gelen demokrasiyle gitmelidir. Buna hepimiz destek olmalı, hepimiz sahip çıkmalı ve hepimiz kabullenmeliyiz. Biz bu vatanı sokakta bulmadık, Başbakan Erdoğan’ın isteği doğrultusunda da sokağa teslim etmeyelim, edilmesine rıza göstermeyelim. Türk gençliğine diyorum ki, ‘Sandığa gidin, Başbakan’ı indirin.’ ‘Sandığı süpürün, Başbakan ve partisini söndürün.’ Başbakan Erdoğan demokratik tepkisini gösterenleri anlayacak basiret ve olgunluğu vakit geç olmadan, yangın büyümeden ortaya koymalıdır. Gençlere karşı siyasi güç ve gövde gösterisi yapmamalı, tepkilerini anlayacak alicenaplığı, hoşgörüyü ve büyüklüğü sergilemelidir. Türkiye iyice sıkışır ve bunalıma düşerse demokrasinin imkanları vardır ve gereği yapılmalıdır. Bu kapsamda seçimler çıkıştır, çaredir ve emniyettir. Aynı zamanda gerilimli atmosferi soğutucu bir işlev görmektedir. Türkiye bugün tedirginliğin içindedir, buhranların kıyısındadır. Siyasi iradenin yenilenmesi şarttır. Demokrasinin anlam ve karşılık bulması için iktidarın doğal ve meşru yollardan el değiştirmesi elzemdir. Erken ya da zamanında yapılacak bir seçimle Başbakan kızağa alınmalı ve AKP kenara çekilmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi yüzde 50’nin, ya da yüzde 76’nın değil; herkesin, her kardeşimin temsilcisi, sözcüsü olmaya talip ve hazırdır. Biz 3 Kasım 2002’de devrettiğimiz iktidarı tekrar alacağımızı biliyor, aziz milletimize her şeyimizle inanıyor ve itimat ediyoruz. Bu düşüncelerle konuşmama son verirken muhterem heyetinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.” diye konuştu.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası